29 Ocak 2016 Cuma

İngilizce

Günde Yalnızca 35 Dakika Çalışarak İngilizce Öğrenme Yolları

Saatlerce kitapların başından kalkmadan, aynı soruları sürekli olarak çözmek zorunda olmadan veya bir kelimeyi öğrenmek için sayfalarca yazı yazmanıza gerek kalmadan, günde yalnızca 35 dakika çalışarak İngilizce öğrenmenin çok zahmetsiz ve keyifli yolları bulunuyor. Tüm bu düzeni anlamak ve ayak uydurmak için öncelikle İngilizce eğitiminin ikiye ayrıldığını bilmelisiniz. 

1- Pasif İngilizce öğrenme

Pasif öğrenme, hiçbir şey yapmadan öğrenmeye devam etme anlamına geliyor. Eğer İngilizce konuşulan ortamlarda bulunuyorsanız, İngilizce müzik dinliyorsanız, kitap okuyorsanız ve film veya dizi izliyorsanız pasif bir şekilde dili öğreniyorsunuz demektir. İngilizceye maruz kaldığınız her an öğrenme süreci devam eder. 

2- Aktif İngilizce öğrenme

Aktif öğrenmek için derslere katılmanız, ödevleri yapmanız ve İngilizce konuşmanız gerekiyor. Kısaca International House İstanbul’da bulunduğunuz sürece veya İngilizce konuşma sınıflarına katıldığınız sürece aktif İngilizce öğrenme süreciniz devam eder.

35 dakikalık çalışma rutini ile İngilizce öğrenme

35 dakika ne için yeterli olur demeyin. Sonuçta bazı sportif aktiviteleri de günde 35 dakika yapmanız vücudunuz için yeterli olabiliyor. İngilizce için de aynı şeyi düşünebilirsiniz. Aşağıdaki aktif İngilizce öğrenme yöntemlerini, günde 35 dakika yaparak İngilizce öğrenme sürecinizi hızlandırabilir, daha verimli hale getirebilirsiniz. Bu yöntemler ile aşağıdaki yeteneklere sahip olacaksınız

• Kelimeleri daha iyi hatırlama

• Gramer kurallarını daha iyi öğrenme

• Okuduğunuzu veya duyduğunuzu daha iyi anlama

• Yeni kalıpları keşfetme

7 dakikada 1 kelime 

Kelimeleri öğrenmek için kendinize çok rahat anlayabileceğiniz bir İngilizce-İngilizce sözlük bulmanız gerekiyor. Burası (http://www.learnersdictionary.com/definition/remain ) sözcükleri açıklama konusunda herkesin anlayacağı basit bir dil tercih etmiş. Kelime öğrenirken kullanmak için harika bir web sitesi. Günde yalnızca 7 dakikanızı tek bir kelimeye ayırırsanız, o kelimeyi her türlü kullanım alanı için öğrenme şansınız bulunuyor.
-Bir kelime seçin ve boş bir kağıt alın
-Kağıdı dört parçaya bölün
-Tam ortaya kelimeyi yazın
-Sol üste kelimenin anlamını yazın, sol alta ise kelimenin anlamdaşı bulunuyorsa onu yazın.
-Sağ üste kelimeyi kullanarak bir cümle yazın, sağ alta da kelimenin farklı halleri bulunuyorsa onları yazın. 

Bu adımlardan sonra 7 dakikada bir kelimeyi tam anlamıyla kavrayabilir ve kolay kolay unutmazsınız.

5 dakikada 1 deyim

Bilmediğiniz bir İngilizce deyim seçin daha sonra onunla bir cümle kurun ve ana dilinizde benzerini düşünerek bulmaya çalışın. Deyimleri bire bir çevirmek yerine, düşünerek benzerini bulmak daha iyi öğrenmenizi ve unutmamanızı sağlayacaktır. 

5 dakikada gramer güçlendirme

Ana dili İngilizce olan birine gramerle ilgili bir soru sorduğunda size vereceği tek cevap “Kulağa doğru geliyor” demek olur. Siz de kendi ana dilinizde bulunan tüm gramer kuralarını ezbere söyleyemezsiniz. Kulağınıza doğru geliyorsa o kalıp doğrudur. Bu yüzden İngilizce gramer çalışırken, ezberlemekten çok kulağınıza nasıl geldiğine odaklanmalısınız. Bunun alıştırmasını yaparken de bir kural inceleyip daha sonra kitap veya dergilerden örneğini arayıp, bularak ilerleyebilirsiniz. 

13 dakika haber okuyun

Haber okumak, yukarıda yaptığınız tüm alıştırmaların pekiştirmesi olacak, aynı zamanda kafanızı biraz olsun dağıtacak bir eylem. Yüksek sesle okuyarak telaffuz konusunda da alıştırma yapabilirsiniz. 

5 dakika gözden geçirme

Tüm yaptıklarınızı yalnızca 5 dakika tekrarlayın. 35 dakikalık verimli İngilizce çalışmanızın sonuna geldiniz.

23 Ocak 2016 Cumartesi

İş yeri verimlilik 48 yol

İş yerinde başarınızı arttıracak 48 şey

Yeni yılda birçoğumuz kişisel başarı üzerine odaklanıyoruz ancak yöneticiler ve şirket patronları dahi kimse “kişisel başarının” nasıl daha iyi yapabileceği üzerinde pek düşünmez.

İşte iş yerlerinde başarılarınızı arttıracak 48 şey:

Her güne rutin olarak diğer pozitif şeylerle başlayın. (Mesela pozitif enerji veren müzikler)
İşlerinizi belli bir tempoda yapın. Haftaya son sürat bir hızla girmek devamını getirmenizi zorlaştırır.
Haftanın karmaşıklığından kurtulmak ve gerçek hayata dönmek için bir rutin belirleyin.
Her sabah yapmanız gereken işlerle ilgili bir liste hazırlayın. Sıkışıklık başlamadan işlerinizi tamamlayın.
İş yerinize mümkünse en az haftada bir kez taze meyve dolu bir kase getirin.
E-maillerinizi kapatın ve eğer beklediğiniz önemli bir e-mail yoksa günde sadece iki defa kontrol edin. Mesajlarınızın geri kalanına gün sonunda bakın.
Personelinizle toplantılarınızı yarım saatte bitirin.
Telefon görüşmeleriniz için sabahları ve öğleden sonralarına bir zaman ayarlayın.
E-mailleriniz yerine mümkün olduğunca telefonlarınıza cevap verin.
Her bir işle ilgili evrakları sadece bir kez elinize alın ve tamamlayın.
İş zamanında sosyal medyadan uzak durun.
Haftada bir ticaretle ilgili bir yayın okuyun ve seçtiğiniz anahtar içerikleri ekibinizle paylaşın.
Ara verip dışarı çıkıp zihninize dağıtmaya kendinizi zorlayın.
Ayda bir kez ekibinizle beraber iş yeri dışında yemeğe çıkın.
Yerinize arada bir personelinizi atayarak üretkenliğinizi arttırın ve personelinizin bu alanında tecrübe kazanmasını sağlayın.
Karşılaştığınız her kişiye her gün olumlu bir şeyler söyleyin.
Ekibinizdeki her bir kişiye zaman tasarrufu sağlayacak önerilerle gelebileceklerini belirtin ve önerileri uygulayın.
Çalışma alanınızla ilgili teknolojik gelişmeleri uygulayın.
Her hafta bir prosedürü eleyin.
Yıl boyunca beraber bir iş yapmadığınız müşterilerinize veya bağlantılarınıza yardım isteyin.
Masanızda az evrak bulundurun. İhtiyacınız olduğunu düşündüğünüz miktarın yarısını bulundurun.
Mecbur kalmadıkça kişisel telefonunuza gelen aramaları cevaplandırmayın.
Rehberinizdeki kişileri düzenleyin ve kişilerle ilgili yeterli bilgi olduğuna emin olun.
Ekibinize daha çevreci yolları geliştirmek için danışın ve konuda çabalamalarını sağlayarak iyi fikirler elde edin.
Çalışmalarınızda gereksiz şeyleri eleyin.
Hava durumuna göre her gün yürüyüş yapmaya çalışın.
Size yardımcı olamayan kişilere karşı da nazik davranın.
Meslektaşlarınızla öğle yemeği boyunca iş hakkında konuşmaya son verin.
Sizi daha bir çalışan yapacak beceriler öğrenin.
Çalışanlarınızı eğitim seminerlerine gönderin ama bunu yılda en az iki kez yapmaya çalışın.
Her gün yapıcı geri bildirimler yapın.
Zamanınızı boşa harcamanıza sebep olan şeyleri eleyin.
Her gün bitmemiş projelerinizi dosyalayarak masanızı temizleyin.
Her gün kahvaltı yapın.
İşlerinizi her gün 5’te ofisinizden çıkacak şekilde organize edin.
Her bir görüşmeniz için bir gündem oluşturun ve buna bağlı kalın.
Çalışanlarınızın toplantılarda öncülük etmesine izin verin.
Sevmiyor olsanız bile sürekli gülümseyin.
Çalışanlarınızdan gelen dürüst eleştirilere izin verin.
Haftada en az bir gün uzaktan çalışma yapın.
Mümkün başarıları hedefleyin. İmkansızı isteyin.
Kağıt, yazıcı ve fotokopi kullanımını azaltın.
Raporları mümkün olduğunca elektronik ortamda gönderin.
Personelinize sizin yönlendirmenizle yeni yolları denemelerini sağlayın.
Her hafta bir potansiyel müşterinizi arayın.
Firmanızın müşteri ilişkileri yönetimi programını nasıl kullanacağınızı öğrenin.
Öğle yemeğini kesinlikle çalışma masanızda yemeyin.
Her zaman nazik olun.
Eğer her hafta için bu değişiklikleri yaparsanız ve bunu tüm yıla yaymayı başarırsanız 2016 yılını bitirdiğinizde kişisel ve profesyonel anlamda daha üretken tatminkar bir yıl geçirmiş olduğunuzu göreceksiniz.

brain power 105 way

Not: Aşağıdaki yöntemleri birer kere deneyip, beyninizin kendinden geçmesini beklemeyin! Aşağıdakilerden bir veya birkaçını seçip, onu sık sık yapmayı bir adet haline getirin. Faydasını zamanla göreceksiniz.
1. Bulmaca ve zeka oyunları çözün.

2. Baskın olmayan eliniz ile (pratik olarak kullanmadığınız) diş fırçalayın, saçınızı tarayın ve fare(mouse) kullanın.

3. İki elinizle aynı anda yazılar yazın.

4. Çatalı ve bıçağı baskın olmayan elinizle kullanın.

5. Paradokslar öğrenin.

6. Optik illüzyonlara bakın.

7. Zihin haritalandırma methodunu öğrenin. Basitçe, fikirleri ve düşünceleri resimlerle/şekillerle eşleştirip öğrenme methodudur.

8. Gözleriniz kapalı yemek yiyin ve duş alın.

9. Kulaklarınızı kulak tıkacı ile bir süre kapatarak duymaya çalışın.

10. Karşılaştırmalı yemek yemeyi deneyin. Çikolata ile peyniri aynı anda yemek gibi! Bu maddeyi denerken aman midenize dikkat edin :)

11. Görünüşte birbirleriyle alakasız olan konular, disiplinler veya işler arasında bağlar bulmaya ve kurmaya çalışın.

12. Farklı tasarımlarda klavyeler kullanmayı deneyin. Sık sık klavyenizi değiştirin. Ayrıca F ve Q klavyeyi de aynı anda öğrenin.

13. Farklı nesneler için farklı kullanım ve ihtiyaç alanları icat edin. Mesela bir çiviyi kaç farklı şekilde ve faydalı bir biçimde kullanabilirsiniz?

14. Sudoku oynayın.

15. Origami(kağıt katlama sanatı) öğrenin.

16. Bir işin gerçekleşme ve oluş sırasının tersini ya da farklı versiyonlarını düşünerek uygulamaya çalışın.

17. Tabloları, masaüstü resimlerini ters çevirin.

18. Sürekli kritik yapın. Bunu yaparken aşırıya kaçıp çevrenizin canını sıkmayın :)

19. Mantık öğrenin. Mantık oyunları oynayın.

20. Bilimsel araştırma ve öğrenme yöntemlerini çalışın.

21. Şekil ya da resimler çizin. Ressam olmadığınızı ve çizimlerinizin kötü olduğunu düşünmeden çizin.

22. Sık sık olumlu düşünün. Biraz zor olsa da mutlaka deneyin :)

23. Müzik, resim, heykel gibi herhangi bir sanatsal faaliyetle meşgul olun.

24. Merak ettiğiniz ya da hep öğrenmeyi istediğiniz bir müzik aletini çalmayı öğrenin.

25. Vücudunuzu ya da herhangi bir nesneyi zor bir şekilde dengelemeye çalışın.

26. Glikozlu yiyecek ve içecek kullanın. UYARI: Marketlerdeki birçok ürün aslında glikoz değil fruktoz ya da sakkaroz şekeridir. Genel sağlığınız için glikoz olanını tercih edin.

27. Biraz aç olun. Sofradan tam ve tıkabasa doymadan kalkın.

28. Fiziksel egzersizler yapın.

29. Dik oturmayı deneyin. Ayakta!

30. Bol su için. Su ihtiva eden çay, meyve suyu, kola gibi içecekler beynin su ihtiyacını tam olarak karşılamazlar.

31. Derin ve yavaş nefes egzersizleri yapın.

32. Bol bol gülün :))

33. Bir hobi öğrenin.

34. Kaliteli bir uyku uyuyun.

35. Ritmik olmayan müzikler dinleyin. Çok sesli(sesi açık manasında değil) ve bol enstrümanlı parçalar, özellikle senfonik eserler dinleyin.

36. Günlük hayatı teknolojik nimetlerinden daha az faydalanın.

37. Normal tarzınızdan farklı olarak değişik kıyafetleri giymeyi deneyin.

38. Yalınayak yürüyün.

39. Kendi kendinizle konuşmayı deneyin. Bunu yalnız deneyin! :)

40. İşleri mümkün olduğunca basitleştirin.

41. Satranç ya da buna benzer masa tipi oyunlar oynayın. Tavla ve okey gibi oyunlar değil.

42. Video oyunları oynayın. Çok abartmayın fazla işe yaramaz :)

43. Mizahi nüktedan olun. Ama el şakası yapmayın!

44. Her türlü size ilginç gelen fikri tutun. Bir fikir bankanız olsun.

45. Gün içinde belirli bir renge ya da sürekli bulanabilen bir nesneye/araca odaklanın. Gün sonunda onlardan kaç tane gördüğünüzü sayın.

46. Günlük tutun.

47. Yabancı dil öğrenin.

48. Müze ziyaret edin. Kültürel faaliyet olarak değil! Cidden işe yarar :)

49. Beynin nasıl çalıştığını öğrenin.

50. Hızlı okumayı deneyin. Hızlı okuma tekniklerini öğrenin.

51. Kendinize özgü bir öğrenme tarzı geliştirin.

52. Sezgiye dayalı tahmin yöntemini öğrenerek alıştırmalar yapın. Mesela, Amazondaki ağaçların yaprakları mı fazladır yoksa beynimizdeki nöron sayısı mı?

53. Hafıza geliştirme tekniklerini öğrenin.

54. İnsanların isim, soyisim ve doğum günlerini eksiksiz ezberlemeye çalışın.

55. Zihninizi ara ara boşaltın. Hiçbir şey düşünmemeye çalışın. Kısacası ara ara kafayı dinleyin!

56. Farklı türlerden filmler izlemeyi deneyin.

57. Televizyonu komple kapatın. Saçma demeden önce bir deneyin lütfen!

58. Konsantrasyonunuz üzerine çalışın. Bol bol odaklanma egzersizleri yapın.

59. Doğayla daha çok içiçe olun. Doğal yeşil renklere çok bakın.

60. Matematik işlemlerini zihninizden yapın. Beyninize bu konuda güvenin. Gerçekten başarabiliyor.

61. Günlük işlerin yapılış hızlarını değiştirin. Hızlıysa yavaş yapın, yavaşsa hızlı yapın!

62. Her bir seferde sadece bir işi tam ve kesin olarak yapın.

63. Bilişsel önyargılardan kaçının.

64. Önyargılarınızı tamamen unutup yeniden yaşamaya başlayın.

65. Kendinizi başkalarının yerine koyun. Yani empati yapın. Onun yerinde olsaydınız ne yapardınız? Biliyorum çok klişe bir yargı ama denemeye çalışmak bile bir beyin egzersizi!

66. Tefekküri bir tutum benimsenmesine sahip olun.

67. Yalnızlık ve rahatlama için kendinize zaman ayırın.

68. Kendinizi ömür boyu öğrenmeye adayın.

69. Kültürel olarak farklı yerlere seyehata gidin.

70. Kendinize bir dahiyi idol ya da hedef olarak seçin.

71. Her zaman her türlü yanınızda olabilecek bir arkadaş çevresi edinin.

72. Rekabetçi olun.

73. Hep sizinle aynı kafadan olan insanlarla takılmayın, size muhalif olabilecek ve farklı düşünen insanlardan arkadaş edinin ve tahammül etmeyi öğrenin.

74. Bakış açınızı değiştirin. Uzun dönem kısa dönem, kolektif-bireysel.

75. Problemleri yüzeysel değerlendirmeyin, mutlaka köküne inin.

76. Eğer yazı yazma alışkanlığınız varsa, bilgisayara geçin. Eğer not tutma alışkanlığınız varsa, onun yerine sesinizi kaydederek not alın.

77. Klasikleri mutlaka okuyun.

78. Okuduğunuz kitapları özetleyin.

79. Kişisel farkındalığınızı geliştirin.

80. Sorunlarınızı yüksek sesle söyleyin.

81. Herhangi bir deneyimi ayrıntılı ve özenli bir şekilde açıklayın.

82. Braille alfabesini öğrenin.

83. Duygularınızı provake edici şekillerde tetiklemelerde bulunun. Sevmediğiniz bir eşyayı ve eseri almak, ya da müziği dinlemeye çalışmak gibi.

84. Değişik parfüm ve kokuları deneyin.

85. Duygularınızı harmanlayın. Aynı anda lavanta kokusu ile pembe rengi hissetmeye ve görmeye çalışın.

86. Karşınıza bir kişiyi ya da konuyu alarak tartışın, kendi tezinizi can siperane savunun.

87. Zaman tutarak boks maçı yapın.

88. Kendi zihinsel kutsalınızı belirleyin.

89. Meraklı olun.

90. Kendi kendinizle mücadele edin.

91. Rüyalarınızı not tutun. Onları arşivleyin.

92. İlginç sözcüklerin sözlüğünü yapın ya da tutun. Kendi terimlerinizi ve kelimelerinizi icat edin.

93. Bir metafor bulun. Soyut ve somut şeyleri birbirleriyle ilişkilendirin.

94. Stresinizi kontrol etmeyi öğrenin.

95. Rastgele meşgaleler edinin. İnternette rastgele site gezmek gibi.

96. Her gün yürüdüğünüz yolu değiştirin. Farklı güzergahlar tespit edin.

97. Bilgisayarınıza farklı bir işletim sistemi kurun ve onu kullanmayı deneyin.

98. Kelime hazinenizi artırın. Bu takibi sadece okumakla olan birşey!

99. Sizden beklenenden daha fazlasını sunmayı deneyin.

100. Geçmişten veya günümüzdeki büyük, karizmatik ve etkili insanların özlü sözlerini öğrenin.

101. Kol saatinizi farklı kolunuza takın.

102. Bir dilden başka bir dile yazı/makale çevirin.

103. Her türlü yankı çeşidine odaklanın farklı tonlarını öğrenin ve onlara derin bir kulak verin.

104. Korkularınızın üzerine giderek onlarla yüzleşmeyi deneyin. Korktuğunuz birşeyi yapın. Çok da ileri gitmeyin :)

105. Bilerek bir hata yapın ve sonuçlarını görün. Hatta sonuçlarına katlanın. Çok mazoşist bir yaklaşım oldu ama neyse :)

http://litemind.com/boost-brain-power/ adresinden derlenmiştir. Üzerine yeni eklemeler yapılarak gereksiz olanlar da çıkarılmıştır.

19 Ocak 2016 Salı

Hayat Amacınızı Bulabilmeniz İçin 7 Temel Soru

Hepimizin bu hayatta yapmaktan keyif aldığı şeyler var. Bazılarımız bunları hayatın içine katarak hatta işe dönüştürerek diğerlerinden daha şanslı hale geçmişiz bile.

Konfüçyus’un sevdiğim bir sözünde dediği gibi “Seveceğin bir iş seçersen yaşamında bir gün bile çalışmış olmazsın.”

Ama bayağı büyük bir çoğunluk da hala tam olarak ne istediğini bulamamış, içinde bir yerde bilse bile tam toparlayamamış, bazen kendini bir yaprak gibi hayatın içinde savrulur şekilde bulanlar..

Onları aydınlatmak hem bu yazının amacı hem de benim amacım.

Kariyer Koçluğu konusundaki danışanlarımda çoğunlukla rastladığım durumlar bunlar işte.

Okuduğum yazıda, benim de kullandığım, 7 temel soruyu bir arada sormuş insanlara.

Bu sorulara odaklanıp kendiniz için cevaplayın lütfen. (ya bir kağıt kalem alın ya da bu yazıyı okurken üstünde hemen aklınıza gelenleri yazıverin.)

Başlayalım mı ?

En çok yapmayı sevdiğiniz şeyler nedir?
Amacınız direk olarak yapmayı sevdiğiniz şeyle ilgilidir. Dünyadaki en etkili kişiler sevdikleri şeyi yaparak vakit geçirirler. Bill Gates bilgisayarları, Oprah insanlara yardım etmeyi, Edison yeni şeyler icat etmeyi sevdiğinden, bugün hepimiz onları tanıyoruz.

Siz ne yapmayı seviyorsunuz ? Okumak mı, yazmak mı, spor yapmak mı, satış yapmak mı, konuşmak mı, dinlemek mi, yemek pişirmek mi, organize etmek mi, tamirat yapmak mı, insanlara şifa vermek mi? Nedir ?

Sevdiğiniz şey, hayat amacınızla ilgilidir.

Boş zamanlarınızda ne yaparsınız ?
Boş zamanlarınızda yaptığınz şey hayat amacınızla ilgili ipuçları verir. Resim çizmekse boş zamanınızda yaptığınız şey ya da yemek yapmaksa, bunu dikkate alın. Konuşmayı çok seviyorsanız bunu da gözleyin. Örneğin öğrenmeye meraklıysanız, amacınız öğretmek olabilir.

Eğer fazlasıyla boş vaktiniz olsaydı, ne yapmayı isterdiniz ? Bir dans okulunda mı yoksa bir üniversitede mi öğretici olmak isterdiniz ?

Kısacası ipuçlarını takip edin.

Genelde neyi/neleri fark edersiniz ?
Bir satıcı genellikle başarısız satış yapanları, bir berber kötü kesilmiş bir saçı, bir tasarımcı kötü tasarlanmış bir kıyafeti, bir teknisyen arabanızdan gelen abuk subuk sesleri, bir şarkıcı detone olan insanları, bir konuşmacı ise hiçbir işe yaramayan konuşmaları hemen fark eder.

Peki siz neyi hemen farkedersiniz ? Sizi en çok sinirlendiren nedir?

Ne/neler hakkında yeni şeyler öğrenmeyi seviyorsunuz ?
Ne çeşit kitap ya da dergileri okumayı seversiniz ? İş dünyası ile ilgili mi, yemek pişirme ile ilgili mi yoksa balık tutmayla ilgili mi? Her ne ise, bu da bir ipucudur.

Ne hakkında daha çok bilgi istiyorsunuz ? Kütüphanenize bir göz atın, en çok hangi konuyla ilgili kitap var ?

Yaratıcılığınızı körükleyen şey nedir ?
Resim yapmak mı, tasarım mı, satış mı ? Yoksa yazı yazmak mı, insanlara birşeyler anlatmak mı ?

Sizin yaratıcılığınızı ne körükler ? Yeni yemek tarifleri oluşturmak mı, yoksa yepyeni yaratıcı arabaların olduğu bir websitesi mi ?

İnsanlar genelde size hangi özelliğinizle ilgili iltifat ederler ?
Hangi konuda bir hayran kitleniz var? Eğer kimse yemekleriniz beğenmiyorsa, bu demektir ki iyi bir aşçı olamazsınız.

Yazılarınızı mı beğeniyorlar, yoksa şarkı söylemenizi mi ya da satış konusundaki inanılmaz yeteneğinizi mi? İşte size amacınızla ilgili bir ipucu daha.

Eğer yolun sonunda hiç yenilmeyeceğinizi bilseydiniz, ne yapardınız ?
Eğer başarı garanti olsaydı ne yapardınız ? Bir iş mi kurardınız yoksa ihtiyacı olanlara yardım eden bir merkez mi açardınız ya da bir banka mı kurardınız ?? Yoksa bir müzik okulu ? Kim bilir..

Şimdi de tüm cevapları bir araya getirip üzerinde düşünün. Tıpkı bir yapbozun parçaları gibi her bir cevap bir parçayı oluşturuyor çünkü.

Böylece, hayatınızın amacına daha da yaklaşmış hatta kimbilir bulmuş bile olabilirsiniz.

İyi keşifler diliyorum:)

12 Ocak 2016 Salı

20 dk kuralı

Son dönemlerde öne çıkan neredeyse tüm motive edici bilimsel teoriler, kuramdan uygulamaya geçiş için özel formüller üzerine kafa yoruyor. Bunlardan biri de "20 Dakika Kuralı". Bu kural direncimiz ne kadar olursa olsun, 20 dakikalığına hepimizin herhangi bir hareketi yapmaya katlanacağını gösteren çok basit bir psikolojik davranış biçimini dikkatimize, ilgimize sunuyor ve hayatımızda uygulayarak denemeyi tavsiye ediyor.
20 Dakik Kuralı; tembelliğe karşı savaşmanın, motivasyonunuzu artırmanın, kendinizi sürekli şarj etmenin (doldurmanın), işe odaklanırken aynı zamanda dış dünyadan yani sosyal hayattan kopmamanın, kısacası hangi anlamda ve ne kadar yoğun olursanız olun kendinizi zinde tutmanın oldukça aktif bir yolu.
Gelin hep birlikte bakalım, bu kural nasıl çalışıyor:

1. Eğer her gün 20 dakika spor yaparsanız sağlığınızla ilgili endişelenmenize gerek kalmaz. Düzenli olarak hergün yapacağınız 20 dk spor sayesinde bedenen zinde kalabilirsiniz.

2. Eğer günün 20 dakikasını temizlik ve düzen için harcarsanız karışıklıkta kaybolmazsınız. Yaşam ve çalışma alanlarında günde toplam 20 dk lık yapacağınız temizlik ve düzenlemeler sayesinde herşey elinizin aldında kalır ve bu size saatler kazandırır.

3. Gününüzün 20 dakikasını konsantrasyonunuzu artırmaya adarsanız yaratıcılık konusunda endişelenmenize gerek kalmaz. Çünkü yapacağınızı her 20 dk lık konsantrasyon egzersizi; özel hayatınızdaki ve iş hayatınızdaki odaklandığınız konularda çok daha derinlere inabilmeyi sağlar.

4. Günün 20 dakikasını size yakın olan birini / birilerini dinlemeye ayırsanız ilişkilerinizle ilgili hiçbir endişeniz kalmaz. Dostlarınızı ve yakınlarınızı dinlemeniz, onlara zaman ayırmanız ikili ilişkilerinizde sarfedeceğiniz pek çok ekstra efordan sizi kurtarır, hayatı kaçırmadan yaşama şansı verir.

5. Gününüzün 20 dakikasını yeni gelir kaynakları aramak için feda etseniz finansal problemler yaşamazsınız.Üzerinde çalıştığınız iş fikrini yada işinizi geliştirmek için veya yeni iş modelleri, yeni finansal kaynaklar bulmak için harcayacağınız her 20 dk sizi köşeye sıkışmaktan, dağ boğazlara girmekten kurtarır.

6. Kendinize 20 dakika rahatlama ve dinlenme süresi verin, bu şekilde hiç yorgunluk hissetmeyeceksiniz.Günün tam ortasında veya yakın saatlerde her gün vereceğiniz 20 dk lık mola yorgunluklarınızın birikmesine mani olur ve hem iç (ruhsal) hemde beden enerjinizi yüksek tutar.

7. Günün 20 dakikanızı kendinizi dinleyip not almaya ayırsanız fikir bulamayacağınıza dair rahatsız edici düşüncelerden uzaklaşırsınız. Hatırlamanız gereken her detayı beyninize yük etmez ve kağıt veya dijitla ortam farketmeksizin not alırtsanız; hem daha dinç bir beyne sahip olursunuz, hemde yeni ve özgün fikirler bulması için beyninize fırsatlar sunarsınız.

8. Günün 20 dakikasını kitap / makale okumaya ayırsanız öğrenme açlığından kurtulup öğretme / dinletme olgunluğuna ulaşırsınız. Unutmayın ki; günün 20 dakikasını kitap okumaya ayıran birinin her türlü ortam ve konuda dinlenecek bilgi ve tespitleri olacaktır. Dahası; nasıl başarılı olduğuna dair sorulara verecek net cevapları vardır.

Tekrar edelim, 20 Dakik Kuralı; tembelliğe karşı savaşmanın, motivasyonunuzu artırmanın, kendinizi sürekli şarj etmenin (doldurmanın), işe odaklanırken aynı zamanda dış dünyadan yani sosyal hayattan kopmamanın, kısacası hangi anlamda ve ne kadar yoğun olursanız olun kendinizi zinde tutmanın oldukça aktif bir yolu.

10 Ocak 2016 Pazar

Başarılı İnsanların Yaptığı Farklı Şeyler

Başarılı insanlara hepimiz imreniriz ve ilham alırız. Yöntemlerini ve ilerledikleri yolları merak eder, araştırır ve uygulamaya çalışırız. Uzun süreler boyunca yapılan araştırmalar, başarılı insanların bir çok ortak özelliği olduğunu, doğru hedefler belirleyebilmek ve doğru adımlar atabilmek için kullandıkları yöntemlerin, birbirine çok benzediğini ortaya koymuş.
Uplifers olarak, potansiyelinizi fark edip, kendi başarı hikayenizi yazabilmeniz için; başarılı insanların uyguladığı yöntemleri bir araya getirdik.
1. Doğru hedefler peşinde koşmak
Başarılı insanlar objektiftir ve gerçekçi hedefleri vardır. Ne aradıklarını ve ne için savaştıklarını bilirler. Ulaşamayacakları ya da kendilerine bir şey katmayacak hedeflerin peşinde koşmazlar. Eğer kişiliğinize ve yeteneklerinize uygun hedefler belirleyip, bu doğrultuda planlı bir şekilde ilerlerseniz, siz de başarının kapılarını aralayabilirsiniz. Gelişme kaydettikçe, çok uzak görünen hedeflerin bile yaklaştığını göreceksiniz.
Hedeflerinizi belirletken S.M.A.R.T. (specific, measurable, attainable, relevant, timely) tekniğinden yardım alabilirsiniz. Bu teknik;
  • Specific/Spesifik: “Forma gir.” spesifik bir hedef gibi görünse de, aslında “Bir spor salonuna kaydol ve 1 yıl boyunca haftada 3 gün spor yap.”  Demek daha etkilidir. Çünkü hedefleriniz için belirli parametreler kullandığınızda, doğru adımlar atma ve hedefinize ulaşma şansınız daha yüksek olur.
  • Measurable/Ölçülebilir: Hedeflerinizi koyarken, kaydettiğiniz ilerlemeleri ve aşamalarını kontrol edebileceğiniz bir ölçüm tekniğiniz olmalı. Böylece, önünüzü daha iyi görür ve başarının başarıyı getirdiğini anlarsınız.
  • Attainable/Ulaşılabilir: Bir hedefin ulaşılabilir olması için , yapabileceğiniz ve yapmak isteyebileceğiniz bir şey olması gerekir. Eğer “Bu hedefe nasıl ulaşabilirim” sorusunun cevabını alamıyorsanız, hedefiniz yeterince gerçekçi  olmayabilir.
  • Relevant/Uygun: Hedeflerinizin kişiliğinize ve yeteneklerinize uygun olması gerekir. Bir internet girişimcisinin “Saat 14:00’a kadar 75 ton balıklı sandviç yap” hedefi, bu teknikteki diğer tüm maddelere uygun olsa da, kendisi için uygun bir hedef olmadığı için, ulaşılmasını zora sokar.
  • Timely/Belirli zaman aralığı dahilinde: Hedeflerinizi belirli bir zaman aralığı içine yerleştirmelisiniz. Eğer hedefinize ulaşmak için bir son tarih belirlediyseniz, bu hedefinize odaklanmanızı sağlar ve sizi bu noktaya, belirlediğiniz süreden önce ulaşmak için kamçılar.
2. Kararlı olmak ve çabuk harekete geçmek
Maalesef bir çok insan hayalini kurdukları başarı hikayelerini yaşayamıyor. Bunun en önemli nedenlerinden biri; hiç harekete geçmiyor olmaları. Bilgi, tek başına sizi geliştirmez. Sizi asıl geliştiren, bu bilgilerin size ne kattığını ve hayatınızı ne şekilde değiştirebileceğini görmektir. Bir şeyi bilmekle onu nasıl yapacağınızı bilmek arasında büyük fark vardır. Harekete geçmediğiniz sürece, bilgi de zeka da hedeflerinize ulaşma konusunda bir katkı sağlamaz.
Başarı, yaşam içerisinde aldığınız kararlara ve attığınız adımlara bağlıdır. Eğer kararınız, hayallerimizin ve hedeflerimizin peşinden gitmek ve harekete geçmek olursa, başarıya ulaşmamanız için hiçbir sebep yok.
3. Meşgul değil üretken olmak
Başarıyı getiren; bilinçsizce çok çalışmak değil, akıllıca çalışmaktır. Çünkü çok çalışmak ya da sürekli bir şeylerle meşgul olmak, daha iyi işler yapmak anlamına gelmez. Önemli olan dolu bir programa sahip olmak değil, programınızı daha verimli çalışabileceğiniz şekilde düzenlemektir.
Çözüm sakinleşmekten geçiyor. Nefes alıp yapmanız gerekenleri gözden geçirin. Acil ve önemli şeyleri ilk sıralara koyun. Harekete geçin ve aynı anda birden fazla işle uğraşmayın. İki saatte bir mola verin. Önemli olan ne kadar çok çalıştığınız değil, ortaya ne koyduğunuzdur.
Başarılı İnsanların Yaptığı Farklı Şeyler
Başarılı İnsanların Yaptığı Farklı Şeyler
4. Mantıklı ve bilinçli karar almak
Uzun vadeli ve sürdürülebilir hedefler belirlerken, duygularımızla hareket etmek, sizi yanlış yola sürükleyebilir. Duygulara dayanarak alınan kararlar, genellikle minimum oranda bilinçli düşünceyi barındırır ve farkındalıktan çok anlık hislerle şekillenir.
Duygularınızın mantığınızın önüne geçmesine izin vermeyin. Hayatınızı değiştirecek kararlar almadan önce, gerekli tüm bilgileri edinin ve sahip olduğunuz tüm olasılıkları değerlendirin.
5. Her zaman mükemmeliyetçi olmamak
Çoğumuz kendimizce mükemmeliyetçiyiz. Kendimiz için en iyisini ister, en yüksek hedefleri koyarız. Kendi standartlarımızın üstüne çıkmaya çalışırız. Bu mükemmel olma çabası, bizi dinlenmeden, durmadan sürekli koşmaya zorlar.
Mükemmeliyetçilik,  çoğu zaman hedeflerinize ulaşmanızı sağlasa da, çok doğru bir bakış açısı değil. Mükemmeliyetçi kişilerin, hedeflerine ulaşamadığında ya da başarısız olduğunda, bunu kabullenmeleri zorlaşır. Tekrar harekete geçmek için gerekli gücü kendilerinde bulamazlar ve bu üzerlerinde daha çok baskı yaratır.
Sonuca ulaşanların; mükemmeliyetçi olanlar değil, işlerini bitirebilenler olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Sakin olun, tecrübeleriniz, size yavaş yavaş mükemmelliği getirecektir. Bu süreç içerisinde, kendinizi geliştirebilmek için; karar verin, uygulayın ve sonuçlardan ders alın.
6.  Güvenli bölgelerinin dışında çalışmak
Akıllı insanların harekete geçmelerini engelleyen şey çoğu zaman, karşılarına çıkan fırsatları; yeterli bilgi yetenek ya da tecrübeye sahip olmadıklarını düşünerek geri çevirmeleri. Bu davranış, kişisel başarıyı ve gelişimi engeller.
Gerçek şu ki, kimse, karşısına çıkan fırsatlar için önceden hazırlıklı değildir ve iyi diyebileceğimiz fırsatlar genelde bizi duygusal ve entelektüel olarak geliştiren fırsatlardır. Kendimizi geliştirmek ve güvenli bölgemizden (comfort zone) dışarı adım atmak için zorlarlar.
Gelişim ve başarı için karşınıza hayatınız boyunca fırsatlar çıkacak. Eğer pozitif değişiklikler istiyorsanız, bu fırsatları, hazırlıksız hissetseniz de, değerlendirmelisiniz.
7. İşleri basit tutmak
Leonardo da Vinci’nin, sofistike olmanın yolunun sadelikten gçtiği fikrine katılmamak mümkün değil. Sonsuz fırsatların olduğu ve her şeyin saniyeler içinde değiştiği günümüzde, hayatınız için almanız gereken sayısız karar var. Bu kadar çok tercihinizin olması, çoğu zaman karmaşaya ve kafa karışıklığına yol açıyor.
Çeşitliliğin artması, karar vermeyi zorlaştırıyor ve seçenekler denizinde boğulan bilinçaltınız pes ediyor.
Çözüm, sadeleşmekten geçiyor. Hayatınızla ilgili önemli bir karar alacaksanız, vaktinizi her seçeneğin en basit ayrıntısına kadar listelemekle harcamayın. İşe yarayacağını düşündüğünüz bir şeyi seçin ve uygulamaya geçin. Eğer işe yaramazsa, bunu bir tecrübe olarak görün ve başka bir tarafa yönelin.

8. Küçük ve devamlı gelişmelere odaklanmak
Henry Ford’un “Hiçbir şey zor değildir, yeter ki küçük parçalara bölebilelim.” felsefesi, hedeflerinize ulaşabilmek için uygulamanız gereken yöntemin ta kendisi. Küçük ama emin adımlarla ilerlemek, sizi  ulaşmak istediğiniz hedefe en hızlı şekilde yaklaştırır.
Hedefiniz yolunda küçük adımlar atarak başlamak her zaman daha kolaydır. Bir yerden başlamak size ivme kazandırarak, üst üste eklenerek çoğalan bir gelişim göstermenizi sağlar.
Bir yerden başlayın, programlı ve karşınıza çıkabilecek problemlere karşı hazırlıklı olun. İlerleyip güçlendikçe, daha büyük engelleri aşabilir hale geleceksiniz.
9. Gelişimi takip etmek
Başarılı insanlar, belirli zaman aralıklarıyla gelişimlerini ölçümler. Bulundukları yeri, ulaşmak istedikleriyle karşılaştırıp, ne yöne ağırlık vermeleri ya da nerede hızlanmaları gerektiğini belirlerler. Eğer ölçemiyorsanız, kontrol de edemezsiniz. Eğer yanlış şeyleri kovalarsanız, karşınıza çıkan olası fırsatları da kaçırırsınız.
Doğru yaklaşım, bir numaralı hedefinizin peşinden gitmek ve sizi bu yolda ilerletecek şeylere odaklanmak, haftalık ya da aylık gelişimlerinizi bir tablo halinde sıralamak ve attığınız adımların sizi ne kadar ilerlettiğini görebilmektir.
10. Hatalarından ders almak
Bardağa dolu tarafından bakmak, başarılı insanların bir diğer ortak özelliği. Çünkü büyümeyi sağlayan, pozitif olmaktır. Hayat sizi tekrar tekrar test edecektir. Başarılı olmak istiyorsanız, hayata karşı pozitif bir bakış açısı geliştirmelisiniz.
Yaptığınız her yanlışın sizi aslında geliştirdiğini aklınızdan çıkarmayın. Hatalar sizi önemli dersler öğretir ve hatalarınızdan ders aldığınızda, hedefinize bir adım daha yaklaşırsınız. Aslında yapabileceğiniz tek yanlış, yanlış yapma korkusuyla harekete geçmemek. Kendinizden şüphe etmeyin ve olumsuz düşüncelerin size engel olmasına izin vermeyin.
11. Doğru insanlarla vakit geçirmek
Başarılı insanlar, benzer görüşlü, hedeflerine odaklanmış ve destekleyici insanlarla işbirliği yaparlar. Sosyalleşmeyi tercih ettikleri insanlar, enerjileriyle bulundukları ortama bir şeyler katanlardır. İlerleyebilmek için, kendilerine ilham veren kişilerle zaman geçirirler.
Sizin kim olduğunuzu, beraber vakit geçirdiğiniz insanlar gösterir. Yanlış insanlarla zaman geçirerek vakit kaybetmeyin.
12.Dengeli bir hayat sürmek
Hayattan beklentilerimiz birbirine benzer; aşk, para, mutlu bir aile… Ancak hayatımızı bu hedeflere ulaşabilecek şekilde yaşamıyoruz. İstediklerimizin tümüne ulaşmak yerine, bir iki tanesini elde ettikten sonra diğerlerini gözden çıkarabiliyoruz.  Asıl amacınız mutlu bir aile sahibi olmaksa, milyon dolarlarınız size bunu getirmez. Aynı şekilde, mutlu olmadığınız sürece, başarılı da sayılmazsınız.
Eğer tüm enerjinizi hayatınızın sadece tek bir alanına yoğunlaştırırsanız, dengenizi kaybedersiniz. Motivasyon ve odaklanmak kadar, dengeli bir hayat sürmek de, başarı ve mutluluk için gerekli. Herhangi bir amacınızı bir diğerine tercih ettiğiniz bir hayat, uzun vadede stres ve sıkıntıları beraberinde getirir.


Devamı: http://www.uplifers.com/basarili-insanlarin-farkli-yaptigi-12-sey/#ixzz3wrxDC6Sn
“Başarılı olmak istiyorum.” diyorsunuz, ancak sabahları yataktan kalkmakta zorlanıyorsunuz. “Nasıl başarılı olurum?” sorusunun cevabı genelde başarıya ulaşmış kişilerin hikayelerinden ilham almaktan geçiyor. Bu yazıda Amerikalı başarılı girişimciler‘in sabah ritüellerini okuyarak, siz de sabahları erken kalkmak ve günü yakalamak için gereken ilhamı bulacaksınız.

Başarılı Girişimici 1: Mark Zuckerberg, Facebook’un yaratıcısı ve kurucusu, Servet: 22.3 Milyar Dolar

– Eğer bir önceki gün geç saatlere kadar çalışmadıysa saat 8:00’de kalkıyor.
– Kıyafet seçmekle vakit kaybetmemek için hep aynı gri T-shirt’ü giyiyor.
– Başarı tüyosu: “Asla cool biri olmadım, olmaya da çalışmadım.”

Başarılı Girişimci 2: Arianna Huffington, Huffington Post’un kurucusu, Servet: 23 Milyon Dolar


– Güzellik uykusuna yatıyor ve her sabaha 3o dakikalık bir meditasyon seansından sonra güne başlıyor. Meditasyonun hayatındaki pozitif etkisine öylesine inanıyor ki, çalışanları için de haftalık meditasyon dersleri sunuyor.
– Başarı tüyosu: “Uyuya uyuya başarıya ulaşacaksınız.” – Bu sözü açalım, Arianna Huffington günümüzde tipik bir profesyonelin yeterince uyumadığını düşünüyor. Kendisi günde 8-9 saatlik uykunun en büyük savunucusu.  Uyku hakkındaki TED konuşmasını izlemek için: Arrianna Huffington – Get More Sleep.

Başarılı Girişimci 3: Richard Branson, Virgin Grubu’nun kurucusu, Servet: 3.2 Milyar Dolar


– Richard Branson’ın sabah ritüeli herkesin imkanının olamayacağı cinsten: Her sabah sahibi olduğu adanın etrafında yüzüyor veya hava rüzgarlıysa rüzgar sörfü yapıyor. Sonrasında ise tenis oynayıp, sağlıklı bir kahvaltı yapıyor.
– Sabah erken kalkma tüyosu: “Uyurken perdeleri kapatmıyorum ki, güneşin ışınları gözüme gelsin. Sabahın erken saatlerinde güneşle uyanmayı seviyorum.”

Başarılı Girişimci 4: Tory Burch, Tory Burch markasının kurucusu, Servet: 627 Milyon Dolar


– Sabah 5:45’te kalkıyor. Hemen iş e-maillerini kontrol ediyor. Sonra oğullarını uyandırıyor ve 45 dakikalık bir spor egzersizi uyguluyor.
– Başarı tüyosu: “Eğer hayalleriniz sizi korkutmuyorsa, yeterince büyük düşünmüyorsunuzdur.”

Başarılı Girişimci 5: Jack Dorsey, Twitter’ın kurucusu, Servet: 1.5 Milyar Dolar


– Sabah 5:30’ta uyanıyor. Meditasyon yapıyor. Ve sonrasında 10km koşuyor.
– Başarı tüyosu: “Beklenmeyeni bekleyin. Ve elinizden geldiğince beklenmeyen olun.”

Başarılı Girişimci 6: Indira Nooyi, PepsiCo CEO’su, Servet: 12 Milyon Dolar

– Arianna Huffington, günümüz profesyonelinin olabildiğince uyumasını savunurken, PepsiCo CEO’su Indira Nooyi tam tersini düşünüyor. Nooyi her sabah 4:00’te kalkıp, en geç 7:00’de ofiste oluyor.
– Başarı tüyosu: “Uykunun Tanrı’nın bir lütfu olduğunu söylerler. Eğer gerçekten böyle bir lütuf varsa, ben buna hiç sahip olmadım.”
Bu öneriler sizi planlarınızı hayata geçirmek için daha da motive etti mi? Siz de yorumlarda başarıya ulaşmak için alışkanlık haline getirdiğiniz veya getirmeye çalıştığınız tüyolarınızı paylaşabilirsiniz.
teknoloji haberleri sitesi Mashable, kapsamlı bir infografikte dünyanın en büyük şirketlerini yöneten CEO’ların ortak özellikleri’ni anlattı. Infografikteki bilgileri ve kendi izlenimlerini özellikle “Ben CEO Olmak İstiyorum.” yazısı blogda en çok ilgi gösterilen yazılardan biri olduğu için paylaşmak istedim. Bu yazıda CEO’ların ortak özellikleri bir gün CEO olma hayali ve amacı ile yaşayan tüm okuyucularımız için sunuluyor.

Tüm CEO’ların 3 temel özelliği var:

  • CEO’lar ileriyi görebilien ve ileriyi düşünen kişiler olmalı, ve çalışığı kişilere güvenebilmeli.
  • Her 5 CEO’dan 4’ü o şirket içerisinden yetişiyor.
  • Genel izlenimin aksine CEO’ların sadece %2.4’ünün üniversite diploması yok.
Eğer bir CEO olmak istiyorsanız, şimdiden kendinize şu 3 özelliği edinmelisiniz:
1. Gerçekçi bir optimizm.
2. Hayata dair bir amaç. Kendine şunu sor: Sen bu hayatta hangi alanda, neyi gerçekleştirmek istiyorsun?
3. Kaosun içinde düzeni görebilme: Şirketin büyüdükçe, hareket hacmin arttıkça paniğe kapılmayıp hedefine doğru ilerleyebilecek misin?
Senin kendine rol model olarak aldığın kişiler CEOlar. Peki CEO’larınki kimler? Bir bakalım:

Winston Churchill, İngiltere’nin eski başbakanı



Steve Jobs, Apple kurucusu ve eski CEO’su


Mahatma Gandhi, Hint milliyetçiliğinin öncüsü


Nelson Mandela, eski Güney Afrika cumhurbaşkanı


Jack Welch, General Electric eski CEO’su

CEO’lar farklı tipte liderler.

Büyük şirketlerde ve hayatın diğer alanlarında her seviyede lider görüyoruz. Bu liderleri belirleyen 60 kişilik özelliği var. Ancak CEO’larda öne çıkan 8 lider özelliği var. Bunlar:
  • İlerici düşünme
  • Hesaplı risk alabilme
  • Harekete önem verme
  • Optimizm
  • İnsanları iyi okuyabilme
  • Diğer insanlara güvenebilme
  • Beceriler dahilinde diğerlerini kapsayıcılık
  • Yapıcı şekilde inatçı
CEO’ların şirket yönetiminde en çok önem verdiği 3 alan:
1. Müşterinin isteklerini anlayabilme ve cevap verebilme
2. İlham verici liderlik
3. Diğer C-seviyesindeki yöneticilerle takım olarak çalışabilme (yani CSO, COO, CFO, CMO, CTO veya CMTO ile birlikte çalışabilme.) (Büyük parantez: Eğer C-seviyesindeki diğer yöneticilerin özelliklerini tanımıyorsanız, Wikipedia’dan bakmanızı öneririz.)

CEO’ların Eğitimi

Genel kanının aksine, CEO’ların sadece %2.4’ünün üniversite diploması yok. Ancak üniversite diplomasız CEO’lar da en ünlüleri. Belki de bu üniversite diplomasız CEO’lar bizi en heyecanlandıran işleri de yapanlardır. Bunlar:

Richard Branson, Virgin Group kurucusu



Michael Dell, Dell bilgisayar şirketinin kurucusu ve CEOsu




Steve Jobs, Apple kurucusu ve eski CEO’su



Mark Zuckerberg, Facebook kurucusu ve CEO’su



Bill Gates, Microsoft kurucusu 
Peki ya diğer CEO’lar eğitimlerini nerede tamamlamış?
Amerika’daki 72 CEO, Harvard, Princeton, Brown, Columbia gibi okulların dahil olduğu Ivy League okullarından mezun olmuş.
70 CEO ise, Amerika’da Big 10 Conference diye adlandırılan, en büyük eyalet üniversitelerinden mezun. Bu okullar arasında, Purdue University, Indiana University, Pennsylvania State University, ve University of Michigan var. Ivy League ve Big 10 okulları, CEO’ların mezun oldukları okullar arasında en büyük yüzdeyi oluşturuyor.
Peki ya üniversite sonrası?
Fortune 500 şirketleri CEO’larından 165’inin MBA’i var.
163’ü sadece üniversiteden lisans derecelerinin almış.
51’inin hukuk diploması var.
37’sinin başka bir alanda Master’ı var.
24’ü ise doktorasını yapmış.

Kimler CEO’luğa yükseliyor?

Amerika’da Fortune 500 şirketlerinden sadece 21’inin kadın CEO’su var. Bu %4.2’lik bir orana tekabül ediyor.
Peki C-seviyesine yükselmek için gereken özellikler nedir?
  •  Tutkulu bir meraklılık
  • Savaşçı bir kendine güven
  • Takım oyunculuğu
  • Sade bir düşünce tarzı
  • Korkusuzluk
Her 5 CEO’dan 4’ü yetiştikleri şirketten CEO’luğa yükselmiş.
CEO’ların sadece %25’i tüm kariyerleri boyunca CEO oldukları şirkette çalışmış.
CEO’lar ortalama olarak 5 sene CEO olarak şirketlerinde çalışıyorlar.
Peki ne kadar kazanıyorlar?
Amerika’da verilen hisse, benefitler ve emeklilik primleri de dahil olmak üzere, ortalama olarak bir CEO’ya senede 12.3 milyon dolar ödeniyor. Ancak bu ortalamayı bu sene Apple CEO’su Tim Cook‘un maaşı oldukça değiştirdi. Çünkü kendisinin maaşı 2011 senesinde 478 milyon dolar iken, 2012’de 4.2 milyon dolara indi.

2 Ocak 2016 Cumartesi

john D. rockefeller

Destansı girişimcilerin felsefesi: John D. Rockefeller
İnsanlığın tarihinde her çağ, imkânsızın sınırlarını aşan ve sonsuzluğun kitabında önemli izler bırakan olağanüstü başarılı insanların yaşamlarına tanıklık etmiştir. Bugün, tarihin en varlıklı girişimcilerinden biri olan John D. Rockefeller’ın hikâyesine bakıyoruz…
Richford, New York, 1839.
Genç bir çocukken, John Rockefeller için hayat pürüzsüz olmaktan çok uzaktı. Kavgacılık, güvensizlik ve ailede bir babanın eksikliği ile geçimini sağlamak için gizemli oyunlar çevirmeye başladı. Bu, Rockefeller’ın kişiliğini takip eden, onun hayat algısını ve işe bakış açısını şekillendiren uzak bir dünyaydı. Dünyanın en büyük petrol kralı olacak gizemli bir karakter, tüm zamanların tartışmalı en zengin adamı ve Andrew Carnegie ile beraber modern filantropinin yüzünü yeniden tanımlayan bir filantropistti.
Rockefeller ilk işine 16 yaşındayken Cleveland’da muhasebe asistanı olarak haftalık 1.50 dolara girdi. Ancak hayatının ilk önemli derslerini kavramakta hızlıydı. Bir: Asla unutma, iki: Para kazanma sanatını öğren. Rockefeller hayatı boyunca ‘İş Günü’nü kutladı – bu gün, onun iş dünyasına mütevazice katılması ve muhteşem imparatorluğunu kurmasına yönelecek olan olaylar zincirini senkronize etmesine denk gelen başlangıç noktasıydı. Daha sonrasında itiraf etti: “İlk maaşım olan haftalık 1.50 doları kazanmasaydım, asla ilk milyon dolarımı kazanamazdım.”
Kariyerinin başlarında genç Rockefeller, mütevazı bir muhasebeciden çok daha fazlası olabileceğini hissetmişti. Gençlik heyecanının ortasında dileğini terk edilmiş evrene yolladı: “100,000 dolar kazanmak ve 100 yaşına kadar yaşamak.” Dilek gerçekleşmişti… hatta milyar katı fazlasıyla. Amerika tarihinde hiç kimse böyle devasa bir yükselişi başarmamıştır.
John Rockefeller’ın finansal büyüklüğünü güncel koşullarla açıklamak gerekirse, net değeri Bill Gates, Warren Buffet ve Carlos Slim’in toplamından fazla.
John Rockefeller’ın bir birey olarak nasıl olduğunu yalnızca merak edebiliriz. Kişiliğinin dokusu nasıldı? İmajı zıtlıkların bir karışımı, büyüleyici ve çeşitli bir karakter. Yüksek tutkunun, lazer derecesinde konsantrasyonun, azmin ve Hindistan’dan gelen bir bilgelikle birleşmiş derin bir dini adanmışlığın özgün bir karışımıydı.
“Onurumla kazanabildiğimi kazanmak ve verebileceğim her şeyi vermeyi her zaman dini bir görev olarak gördüm,” diyordu Rockefeller sonraki yıllarda. Din, hayatı boyunca yol gösterici bir etken oldu ve inancının başarısının gerçek kaynağı olduğuna inandı. İmparatorluğunu kurduğunda bile her hafta Pazar Okulunda öğretmenlik yapmaya devam etti. Bu bir rol oynama ya da izlenim oyunu değildi. Annesi derin bir dini inanca sahipti ve Rockefeller da annesinin oğluydu, bu gerçek hayatının ilerleyen dönemlerine adanmış bir eş ve sevgi dolu bir baba olmasını sağladı.
İş dünyasının zorluklarına ve negatifliklerine karşı çok değerli bir kalkan olduğunu kanıtlayan karakterinin demirden dengesi ve yüksek tahammüllü doğası ile bilinirdi.
Madalyonun diğer yüzü, başarıya olan benzersiz azmi ile zor bir oyuncuydu. Rockefeller, sosyal Darwinizm’in bir destekçisiydi ve “Büyük bir işin büyümesi basitçe bir doğal seleksiyon meselesidir,” inancına sahipti. Seri şekilde satın almalar ve gizli anlaşmalar yoluyla petrol endüstrisini tekelleştirme iş taktikleri sebebiyle eleştirildi.
Pazar rekabetinin altını oyması sebebiyle karşı çıkıldı fakat onun mantığına göre bu sektörü merkezileştirmenin en uygun yoluydu – sektörü daha güçlü ve daha verimli hale getirmenin. Diğerleri buna ‘tekelleşme’ dediler fakat o bunu ‘yardımlaşma’ olarak gördü. O zaman diliminde endüstriyel kapitalizm yeniydi ve oyunun kuralları henüz yazılmamıştı. Bu yüzden de Rockefeller ilerledi ve kendi kurallarını koydu.
1870’de, Rockefeller Ohio’da Standard Oil Company’yi, Amerikan tarihinin en ikonik işletmelerinden birini kurdu. Birkaç yıl içerisinde Standard Oil petrol endüstrisine hâkim oldu ve Birleşik Devletler’deki petrolün %90’ından fazlasını rafine etmeye başladı. Bu hızlı büyümeyi başarmasını sağlayan strateji, yüksek faizle borçlanma, Ar-ge’ye odaklanma, karın sürekli yatırıma dönüşmesi, Pazar bilgisi hakkında derin bir öngörü, hızlı değerlendirme ve değişen koşullara hızlı adaptasyon temellerine dayanıyordu.
Eğer Rockefeller’ın bir manifestosu olsaydı, ‘Aklını kesinlikle gerçeklere odakla ve sükûtun altın olduğunu bil’ olurdu. En çok anlatılan becerilerinden biri, iş felsefesinin temeli olarak gerçeklerde ve rakamlarda ısrar etmesiydi. İçeriden gelen bilginin önemini biliyordu ve bunu almak için her yolu kullanabilirdi. Sonra da bir ‘sfenks’ gibi bu bilginin kesin gizliliğinden emin olurdu. Baskı altındaki sakinliği ile kriz anlarında olumsuzlukları koza çevirme konusundaki taktiksel becerisi ve her fırsat dalgasını değerlendirmesi ile efsaneviydi.
Karizmatik bir ruhani lider ve vizyoner Swami Vivekananda, 1893’te Chicago’yu ziyaret ederken Rockefeller ile tanıştı. Ruhani aydınlanmanın Hindu öğreticisi ve evrensellik felsefesi Rockefeller’ın filantropi algısını geliştirdi ve kendisini, servetini dünyayla paylaşmak için bir kanal olarak görmeye başladı.
Birkaç yıl sonra, emekli oldu ve ilgisinin çoğunu sosyal iyileşme ve gelişmeye adadı. Rockefeller, sonradan dünya çapında bilinen Chicago Üniversitesi olacak olan, paraya ihtiyacı olan ufak bir üniversiteye 80 milyon dolar bağışladı. Hedef filantropik eylemleri, Rockefellar Vakfı’ını kurulmasıyla eğitim desteği, tıbbi araştırma ve dünya çapında hastalıklarla mücadele etrafında döndü.
Eğer John D. Rockefeller şu anda hayatımıza ışınlanabilseydi, kusursuz giyimiyle ortaya çıkar ve… muhtemelen biraz bozuk para verirdi. Bu onun sevilen bir özelliğiydi ve bunlardan oldukça fazlasını yürüyüş yaparken gördüğü gençlere, golf oynarken arkadaşlarına veya akşam yemeğinde güzel bir hikaye paylaşanlara vermiştir. Onun imzası haline gelen bakışıyla bakar ve derdi ki:
“Herhangi bir çeşit başarı için sebat kadar yaşamsal olan başka bir özellik olduğunu düşünmüyorum. Neredeyse her şeyi, hatta doğayı bile yener.”
“Başarının sırrı, sıradan şeyleri sıra dışı derecede iyi yapmaktır.”
Ve şunu asla unutmayın: “Mutluluğun yolu iki basit prensipten geçer: İlgi alanınıza giren ve iyi yaptığınız şeyi bulun ve bulduğunuzda tüm ruhunuzu ona adayın – enerjinizin, azminizin ve sahip olduğunuz doğal yeteneğin her zerresini.
Bu makale virgin.com’da Anastasia Haralabidou tarafından 2015’te yayınlanan yazıdan çevrilmiştir.
Teşekkürler

1 Ocak 2016 Cuma

TOPLAMA

Doğal Sayılar, Doğal Sayılarda Çözümlemeler
                                                      
Doğal sayılar, N= 0, 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7…. şeklinde sıralanan sayılardır. Rakamların sayı içinde bulundukları basamağa göre aldıkları değerlere basamak değeri ya da bağıl değer denir. 

Verilen sayıda kaç yüzlük, kaç onluk, kaç birlik olduğunu gösteren sayıdır. Zaten hepimizin bildiği bu konuyu üç haneli bir sayı kullanarak bir örnek üzerinden tekrar edelim.

789
 



                              Yüzler Basamağı      Onlar Basamağı       Birler Basamağı

Yedi yüzlük, sekiz onluk, dokuz birlik demektir.

789 = (7 x 100)+(8 x 10)+(9 x 1)

        Basamak sayıları arttıkça sayıları okumak zorlaştığı için sayıları üçerli gruplandırılarak okuruz. Sağ taraftan, yani birler basamağından itibaren üçerli basamaklar halinde gruplandırırız. Birinci gruptan itibaren birler, binler, milyonlar, milyarlar, trilyonlar, katrilyonlar… diye devam ederek isimlendiririz.

4654930123757439

        Bu tür bir sayının okunması mümkün değildir. Ancak üçerli gruplara ayırdığımızda okuyabiliriz.
4.654.930.123.757.439

        Katrilyonlar bölümünde 4, trilyonlar bölüğünde 654, milyarlar bölüğünde 930, milyonlar bölüğünde 123, binler bölüğünde 757, birler bölüğünde 439 vardır.

         Zaten bildiğimiz bu küçük tanımları neden hatırlamamız gerektiğine gelirsek, bu tanımları tüm öğrencilik hayatımız boyunca tekrarladık. Şu an yaptığımız ise tekrardan çok, bize matematik işlemlerini zihinden yaparken en çok yardım edecek tanımlamalara kalıcı hafızamızdan ulaşmaktır. Çok basamaklı sayıları gruplandırarak okumak hafızamızda rakamları tek tek tutarak hatırlayacağımız rakam sayısından çok daha az sayıyı ezberlememiz anlamına gelecek. On basamaklı bir sayıyı rakam rakam ezberlemeye çalışırsak geleneksel hafıza yöntemleri ile ezberlemekte zorlanırız. Gruplara ayırdığımızda ise sadece dört grup sayıyı aklımızda tutmak elbette ki daha kolay olacaktır.


Kolay Toplama

Geleneksel yöntemleri kullanarak iki basamaklı, hatta üç basamaklı sayıları zihinden toplayabiliriz. Ancak basamak sayısı arttıkça yapılacak işlem sayısı ve kısa süreli hafızada saklanacak olan rakam sayısı artacaktır. Eldeli toplama yöntemi ile bir sonraki basamağa ekleyeceğimiz sayıyı da aklımızda tutmamız gibi bir durum oluştuğu için bu tür işlemleri zihinden yapmak, özellikle hatasız yapmak hiç kolay değildir.

Kolay toplama işlemi yapmanın en önemli özelliklerinden biri hız, ikincisi ise doğruluğudur. Geleneksel toplama yöntemleri hızlı işlem yapma olanağı sağlamaz. Herkesin kendine göre zayıf noktaları vardır. Kimi zaman aceleden, kimi zaman stresten işlemlerde hata yapmak mümkündür. Bazı insanlar kimi zaman toplama işleminde etkisiz eleman olan sıfırı, çarpma işleminde etkisiz eleman olarak işleme koyabilirler.

8 x 0 = 0 olması gerektiği yerde 8 x 0 = 8 sonucuna varılabilir. Bu birçok konu için geçerli olabilir. Kişinin kendi zayıflıklarını bilmesi ve bunları düzeltmeye çalışması gerekir. Toplama işleminin yapılmasına geçilmeden önce toplamanın elemanlarını hatırlamakta fayda var.

   12     toplanan
 +10     toplanan
 22     toplam

Geleneksel toplama yönteminde hane sayısı ve sayı adedi çok ise hata yapma olasılığı da çoktur. Bu işlemlere diğer basamaklara aktarılacak olan sayılar da eklenince hata oranı daha da artmaktadır. Zihinsel (kolay) toplama işlemi için daha az sayıda gruplar oluşturmak ilk yapacağımız iş olmalıdır.

1. Bütüne Tamamlama Yöntemi
Son hanesi 6, 7, 8, 9 ile biten sayıların toplanması sonu ‘0’ olan sayılara göre daha zordur. Bu sebeple sayıların son hanesini sıfır yapmak yapılacak işlemleri azaltacaktır. Matematik uygulamalar üzerinden anlaşılacağı için uygulamalı olarak anlatacağız.

Uygulama:

997
368
        + 499
…...
İşleminin sonucu nedir?

Bu üç sayıyı toplamak için önce hepsinin sonunu ‘0’a tamamlayacağız. Birinci sayıya ‘3’, ikinci sayıya ‘2’, üçüncü sayıya ‘1’ eklersek tüm sayıların birler basamağı sıfır olacaktır. Bu durumda birler basamağında herhangi bir toplama işlemi yapmayacağız. Eklediğimiz bu sayıların toplamını, genel toplamdan çıkararak üç sayının toplamına ulaşacağız. Sonuç olarak 3 + 2 +1 = 6 sayı eklemiş olacağız.

        1000
    370
         +    500
 1870

Sayıların zihinsel olarak toplanması çok daha kolay bir hale gelmiştir. Elde edilen toplamdan ilave ettiğimiz sayıları en son işlem olarak çıkardığımızda sonuca ulaşmış oluyoruz.

1870 – 6 = 1864

Sonucuna varılır. Eklenen ve çıkarılan sayılar eşit olduğunda toplamanın sonucu değişmeyeceğinden;


997
368
        + 499
       1864  işlemin sonucudur.

Klasik yöntemle bu toplama akıldan yapıldığında bu işlem zaman alacak ve bizi zorlayacaktır. Hafızadan yapılacak olan matematik işlemleri için ilk kuralın hafıza yükünü azaltacak yöntemler kullanmak olduğunu hatırlamalıyız.

2. Soldan Sağa Doğru İşlem Yapma Yöntemi

Alışkanlıklardan vazgeçmek elbette ki zaman alan ve zorlayıcı bir süreçtir. Başlangıç için küçük değişiklikler arayanlar için klasik yönteme en yakın yöntem olan soldan sağa toplama yöntemi çok uygundur.


Uygulama:

682
321
116
537
          + 294
            ……
İşleminin sonucu nedir?

Bu yöntemde adından da anlaşılacağı gibi sol taraftaki haneden yani bu işleme göre yüzler hanesinden toplama işlemine başlayacağız.

600 + 300 + 100 + 500 + 200 = 1700

Bundan sonraki aşamada soldan ikinci basamak olan onlar basamağında rakamların sayı değerleri toplanır.

80 + 20 + 10 + 30 + 90 = 230

            Bu sayede iki farklı sonuç elde ettik. Ancak amacımız hafıza yükümüzü azaltmak olduğu için, elde ettiğimiz bu sonucu, ilk toplamda elde ettiğimiz sonuca ekleyeceğiz ve akılda tutmamız geren sayı sayısını yine bire indireceğiz.

1700 + 230 = 1930

Bundan sonra yapacağımız işlem, birler basamağını toplayıp bunu akılda tutmakta olduğumuz toplama ilave etmek olacaktır.

2 + 1 + 6 + 7 + 4 = 20

Bunu ilk toplama ilave ettiğimizde

 1930 + 20 = 1950

Böylece işlemin sonucuna ulaşmış oluruz.

682
321
116
537
          + 294
            1950



3. İşlem Dizisi Yöntemi

Eğer toplanacak sayı adedi azsa akıldan yapılacak olan toplama işlemi toplama işlemleri dizisi şeklinde yapılabilir. Bu işlemde, bir yerde son rakamı ‘0’ (sıfır)a tamamlama işlemi gibi basit işlem yapmanızı sağlar.

Uygulama:

14562
          +   327
………
İşleminin sonucu nedir?


Büyük olan beş basamaklı sayı toplama işleminde akılda tutulan parçalara ayrılmayan sayı olacaktır. Aksi halde basamak sayısı kadar işlem yapmamız gerekirdi. Bu sayı ile toplanacak olan üç basamaklı 387 sayısı çözümlendiği düşünülürse

387 = 300 + 20 + 7

Bu çözümlemede açığa çıkan üç rakam ile ayrı ayrı toplama yapacağız.
14562
+ 300
14862

Şimdi bu sayıya ikinci çözümlenen olan 20 sayısını ilave edeceğiz.

14862
+    20
14882

 Son olarak da birler basamağında rakamı ilave ederek sonuca ulaşırız.

14482
+     7
14489

Bu işlemde daha önce bahsettiğimiz bütüne tamamlama ve soldan sağa işlem metotlarının bazı yönlerden birleşimi gibi nitelendirebiliriz. Sadece gerekli olan kısımlarının birleştirilmesi ile oluşturacağımız bu yöntem sayesinde diğer iki yöntemin de tekrarını yaparak kalıcılığını sağlamış oluruz.


4. Kolay Toplamada Hafıza Tekniği Kullanımı

Kolay matematik işlemlerinde bizi herkesten ayıracak olan bir metotta hafıza tekniklerini kullanarak yapacağımız toplama işlemidir. Hafıza yükünü azaltma amaçlı olan bütüne tamamlama, soldan sağa doğru işlem yapma, işlem dizisi yöntemlerinde aklımızda tutmamız gereken sayı sürekli değişmekteydi; ancak hafızadaki sayı adedi değişmemekteydi. Bunlardan farklı olan bir yöntem de hafıza tekniklerini kullanarak yapabileceğimiz bir yöntemdir. Bu yöntemde her bir basamağın soldan itibaren toplamları ayrı ayrı hafızada tutulur. Ve sonuçta toplanır.

Uygulama:

 5213
 3472
 2986
  4105
  1522
          +  762
………

Soldan itibaren binler basamağından başlayarak tüm basamaklarda bulunan rakamları toplayıp aşağıda gösterildiği şekilde yazdığımızı düşünelim. Elbette ki, amacımız bu işlemleri kağıt, kalem kullanmadan yapmaktır. Anlatılan şeyleri kafamızda canlandırmak için hafıza tekniklerini kullanmanız gerekmektedir.

  5213
  3472
  2986
  4105
  1522
          +    762

Basamakların toplamlarının yazılışı aşağıda gösterildiği gibi soldan birinci basamağı olan binler basamağının toplamı yazılır, yüzler basamağının toplamı birinci toplam sonucunun yüzler basamağı olan ikinci basamağın altından başlayarak yazılır. Diğer basamakların toplamları da kendi basamaklarından başlayarak yazılır.

             1 5                 binler basamağı
         2 8                yüzler basamağı
               2 4                 onlar basamağı
+                    2 0                  birler basamağı
         1 8 0 6 0

            Bu yöntemin zorluğu her basamağın toplamının ayrı ayrı akılda tutulması gerektiği ve bunların toplanma yöntemidir. Bu uygulamada dört haneli sayılar kullanıldığı için akılda tutulması gereken sayı dört taneydi. Eğer toplanacak olan sayılar 10 haneli olsaydı, aklımızda tutacağımız sayı adedi on olacaktı. Ancak bu işlemlerde basamak sayısı arttıkça akılda tutulması gereken sayı adedi arttığı için hafıza yöntemlerini kullanmak zorunludur.