15 Mart 2015 Pazar



Çalışma hayatının genel prensipleri: 
Her işin ve mesleğin kendi bünyesine mahsus çalışma ve işleme usul ve kuralları vardır. Bunları meslek sahipleri bilir. Bir de, bedeni ve fikri her çeşit iş ve çalışma hayatının ve başarılı olmanın bazı genel ve gerçekçi kuralları vardır. Bunlardan bazıları şöyledir:

* Çalışmak için müsait vakit bekleme. Her zamanı çalışmak için müsait bil. Kendine göre müsait vakit beklersen, o hiçbir zaman gelmez.

* Çalışmak için müsait yer arama.Her yeri çalışmak için müsait bil. Kendine göre müsait yer beklersen, o yeri hiç bulamayabilirsin. 

* Bir günde ve bir zamanda yapman gereken bir işi, bir dersi, bir vazifeyi [ibadeti] yarına erteleme. Çünkü her günün işi kendine yeter. [Hadis-i şerifte (Yarın yaparım diyenler helak oldu) buyuruluyor.]

* Bir zamanda yalnız tek bir işi yap, yalnız bir ders, bir kitap, hatta bir konu üzerinde çalış. Tâ ki, dikkatin ve kuvvetin yayılıp zayıflamasın. Bir zamanda birden fazla işi yapayım diyen hiçbirini tam ve temiz yapamaz. Dünyaca tanınmış, en büyük İslam âlimlerinden biri olan İmam-ı Gazali’ye İhya-i Ulum adlı muazzam eserini nasıl bir çalışma ile vücuda getirdiğini sormuşlar: “Bir zamanda yalnız bir konu, bir mesele üzerinde çalıştım” demiş.

Başladığın bir işi bitirmeden başka bir işe başlama. Yarıda kalan iş başlanmamış demektir. 

* Bir günün işini (dersini, vazifesini) bitirdikten sonra ertesi günü ne iş yapacağına karar ver,
yahut hiç olmazsa çalışmaya başlamadan evvel, hangi iş (ders, kitap) üzerinde çalışacağını düşünüp kararlaştır ve çalışmaya bu kararla otur.

* Bir işe başlamadan, bir dersi öğrenmeye, bir kitabı okumaya oturmadan önce düşün ve çalışman için gereken şeyleri yanında ve elinin altında bulundur.Tâ ki, ikide bir kalem, kağıt aramaya kalkıp da dikkatin dağılmasın.

* Çalışmaya oturduğun zaman tıpkı ateş hattında düşmanı gözetleyen bir asker gibi uyanık ol, ve dikkat kesil ve bütün ruhi ve bedeni kuvvetinle kendini işe ver, o işe konsantre ol. [İşi kendine düşman bil, sen onu güzel bitirmezsen, o seni kötü şekilde bitirir.] 

* Bir işe başlamadan önce, o işi en kısa bir zamanda, en kolay ve en temiz bir surette nasıl yapmak, nasıl öğrenip etüt etmek mümkün olduğunu iyice düşünüp hesapla. [Plansız programsız projesiz işe başlayana ahmak denmez mi? İslam âlimleri, (Doğru sebebe yapışan, doğru netice alır) buyuruyorlar.]  

* Çalıştığın bir iş üzerinde herhangi bir güçlüğü yenmeden bir adım bile gerileme. İyi bil ki, yılgınlık maskeli bir tembelliktir. Yine bil ki, çalışma sevgisi, güçlükleri yenmekten doğar ve kuvvetlenir. Güçlüğü yenmekten hasıl olan manevi zevk, eşsiz bir zevktir. Emin ol ki, savaşta zafer ve işte başarı yılmadan sabırla devam edenindir. Sebat önünde güçlükler erir ve imkansız görünenler imkanlı hâle gelir.

* İşinde rastladığın bir güçlüğü önce parçala. Her parçayı birer birer ve sıra ile yenmeye çalış. Bunun için, mesela, bir dersi, bir kitabı en basit elemanlarına, kısım ve konularına ayır. Sıra ile konuyu iyice ve noksansızca anlayıp öğrenmeden öbür konuya geçme. [Aynısını zaten her gün yemek içmek de yapıyorsun. Lokma lokma yiyor, yudum yudum içiyorsun. Bir elma birden yutulur mu? Bunu iş hayatında da uygula.] 

* Devamlı ve intizamlı çalış. Her gün aynı saatlerde çalışmaya otur. Çalışmayı uzun aralıklarla kesip terk etme. Hasta ve yorgun değilsen tatiller de bile yavaş ve az da olsa çalış. Tâ ki çalışma alışkanlığın körlenmesin ve tekrar çalışmaya koyulmak için zahmet çekmeyesin.

* Bir iş üzerinde yorulursan dinlenmek için işini değiştir ve çalışma hızını yavaşlat. Fakat dinlenme bahanesi ile, asla boş oturma. Boş oturanın içi, işlemeyen demir gibi, pas tutar. [Akan su pislik tutmaz, durgun su pislik tutar, hastalık yapar.]  

* Çok düşün.
 İyi bil ki, çalışmak mutlaka hareket etmek ve okumak, yazmak demek değildir. Düşünen bir insan, maden kuyularında kazma sallayan işçiden daha çok çalışıyor demektir.

* Verimli çalışmayı sakın iş üzerinde geçirdiğin zamanla ölçüp de, eh bugün şu kadar saat çalıştım, yetişir deme. Çalışmanın neticesine ve öğrendiğine bak. [Faydalı çalışmak, vakti doldurmak değildir, vakti kıymetlendirmektir, yani, dünya ve ahirette faydasını göreceğimiz neticeleri elde etmektir.] 

* Fikri çalışmalar için, aynı saatlerde devamlı ve tertipli bir surette, günde iki üç saat bile kâfidir. Büyük filozof İbni Sina, dünyaca meşhur olan (Kitab-üş-şifa)sını, her gün, sabah namazından sonra Bağdat’taki bir caminin büyük kandili altında oturarak, kuşluk vaktine kadar, yani takriben iki saat çalışmak suretiyle vücuda getirmiştir. Meşhur İngiliz filozofu Spencer, muazzam eserlerini, günde iki saat çalışarak yazmıştır. Her sene, bin, bin iki yüz sayfalık eser veren Fransız edibi Emil Zola’ya başarısının sırrını sormuşlar: Her gün yalnızca üç saat çalışır ve yazarım demiş.

* Sebat et, damlaya damlaya göl olur ve aynı noktaya düşen damlacıklar, zamanla mermeri bile deler.

*Bir işe, bir derse, bir kitaba başladığın zaman, telaş edip sabırsızlanma. Sakin ve metin ol. Yol al, fakat acele etme. Sindirerek çalış ve öğren. 

* İşinde ve dersinde herhangi bir fikri ve noktayı küçümseyerek ihmal edip geçme. Küçük ihmalden, bazen büyük zararlar doğduğunu unutma.

* Gece yatağa girince, kendini hesaba çek, o gün ne yaptığına bak, yarın ne yapacağına karar vermeden uyuma.

* Her gün iyi bir eserden sesli olarak beş on sayfa oku. Bu sayede konuşma ve söz söyleme yeteneğin gelişir.

* Rastladığın hikmetli bazı güzel ifadeleri ezberle. Bu sayede hem kelime ve ifade haznen zenginler hem de hafızan kuvvetlenir.

* Çalıştığın bir dersin, bir kitabın konularını bitirdikçe, kitabı kapayıp, okuduğunu ezberden özet halinde not et. Bir dersi, bir kitabı en iyi anlayıp öğrenmenin yolu, yazarak, not tutarak çalışmaktır.

* Bir dersten öğrendiğin, bir kitaptan okuduğun konuları arkadaşlarınla ezberden müzakere et. Bu suretle hem zekan işler ve öğrendiğin sindirilmiş olur, hem hafızan kuvvetlenir; hem de düzgün konuşma ve düşüncelerini açıkça ifade etme alışkanlığı kazanırsın.

* Dikkat et! Sözlerin ve yazıların kısa, açık ve anlamlı olsun. 

* Okuduğun bir kitapta rastladığın güzel bir parçayı ve orijinal bir fikri -yerini ve sayfasını işaret ederek- not et. Bu suretle biriktirdiğin notları, bir dosyaya, bir fiş kutusuna sırası ile yerleştir. Bir yazı yazmak veya bir eser yapmak istediğin zaman, bu notlar senin için zengin bir malzeme hazinesi olur.

* Bir konu hakkında bir yazı veya bir eser yazmaya karar verdiğin zaman, önce, bu konu üzerinde yazılmış eserleri oku. Tâ ki, herkesin bildiği şeyleri tekrar edip ömrünü israf etme.

* Fikri çalışmanın herkesin mizacına göre değişen verimli ve kıymetli saatleri vardır.
 Bu saatler şahıslara göre değişebilir. Sabahın erken saatleri olabilir, kiminde gündüz kiminde gece olabilir. Kendine bak, senin kıymetli saatlerin hangileri ise, bunları hiçbir eğlenceye feda edip kaçırma.
[Tertip ve düzen sahibi olmak için namazları aksatmadan kılmak gerekir. Namaz alışkanlığın, diğer işlerini de düzenli hâle sokar.]

8 Mart 2015 Pazar

yaratıcı düşünme egzersizleri

Peki yaratıcı düşünmek için neler yapabiliriz ?
  • Şimdi rastgele bir kelime seçin

  • Çoğunuz bilirsiniz meşhur bir oyun vardır.Kelime kartlarına bakarak belli bir süre içinde kartınızda yazan kelimeyi karşınızdaki kişilere farklı kelimelerle anlatmaya çalışırsınız.Oyunun adı sanırım tabu idi.Gidin ve arkadaşlarınızla hatta kendi kendinize tabu oynayın ve mümkün olan en kısa süre içerisinde yorumlamaya farklı kelimeler üretmeye çalışın.Yanında alacağınız hazdan ve keyiften bahsetmiyorum bile.Zihinsel aktivitenizi geliştirmek için eğlenceli bir yöntemimiz buydu.
  • Rastgele bir resim seçin
Sizden gidip bir resim satın almanızı istemiyorum.Odanızdaki herhangi bir şekil veya resim hatta gazetedeki bir karikatür bile bizim için yeterli bir malzeme.Şimdi bu resim veya şeklimize bakarak aklımıza gelen şeyleri düşünüyoruz, size birşeyler andırıyor olsa gerek.Soyut resim nedir belki duymuşsunuzdur, birçok kişi bu resimlere uçuk paralar öderler ama dışardan herhangi bir anlam veya göze hoş gelen birşey belkide hiç yoktur.O soyut resimdeki küçük esprinizi siz oluşturun.Hayal edin.En son ne zaman hayal kurduğunuzu bence şuan acilen bir düşünün.Elinizdeki resimleri saçma şeylerle birleştirin kafanızın içinde.Kim takar anlamlı birşeyi.Sizin bugün anlamlı gördüğünüz şeylerde zamanında saçma bir hayal değilmiydi.
YARATICI DÜŞÜNME İÇİN İPUÇLARI
1. Unutmayın
2 Yer değiştirme
3 Kendinizle “çıkın”
4 Solucanı yakalayın
5. Yaratıcılık Niyetinizi Gösterin
6. Uzun yürüyüş
7. Detektif olmak
8. Zaman doldu
9. En iyisini at, gerisini tut , , ,
10. Önce iyi haber
11. Oyun oynayın
12. Bir beyin dalgası edinin
13. Yandakine geçirin
14. Analoji
15. Seyahat
16. Sürpriz, sürpriz!
17. Yığın
18. Kendi kendinize konuşun
Geliştirici (“Bunu … şekilde geliştirebiliriz”)
Ahlakçı (“Etik olarak … göz önünde bulundurmalıyız”) Karamsar (“Problem … olabilir”)
Mantıkçı (“Bundan her zaman … sonucu çıkıp çıkmayacağını kontrol edelim”)
Gerçekçi (“Ne biliyoruz ve …nasıl bulabiliriz …”)
Duygusal (“Bu heyecan verici, tutkulu, korkutucu … ”)
19. Müziğe uygulayın
20. Bir bardak suda fırtına grubu
21. Yöntemdeki çılgınlık
Arabanızda, yatağınızın yanında, masanızda kayıt cihazı ya da kağıt kalem bulundurun. Anahtar sözcükleri not edin. Fikirleriniz: çabucak unutabilirsiniz, özellikle uyandığınızda ya da başka bir şeye daldığınızda tamamen aklınızdan çıkarlar.
Sandalyenizi, masanızı, odanızı, evinizi ve hatta yaşadığınız Ülker:
dönem dönem değiştirin —bunların her biri size yeni bir bakış açısı kazandıracaktır.
Julia Cameron, haftada bir kez yaratıcı kişiliğinizle “çıkma”nızı önermektedir. Yaratıcı sizle buluşmak için zaman ayırın, en azından bir iki saati bir kitapçıda, bir galeride ya da bir kafede geçirin. Yanınıza alacağınız bir dergi veya not defteriyle baş baş** kalabilirsiniz.
Erken kalkan kuş “yaratıcılık solucanını” yakalayacaktır. Öykü da roman yazmak istiyorsanız, yataktan kalkar kalkmaz başlayın —bazı yazarlar ışığı bile yakmaz. El yazısıyla ve satır atlayarak yazın. Daha fazla değişiklik yapamayacak duruma gelene kadar tekrar tekrar düzeltin. Yeniden yazın. Bunun için ayırdığınız zamanın sonuna kadar çalışın— 30 dakika ya da en çok bir saat. Ardından durun ve dişlerinizi fırçalayın. Şaşırtıcı bir buluş, zaman sınırlarının sabahları yaratıcılığa yardımcı olmasıdır. Bunun ne< kaygının, uyanan zihninizi keskinleştirecek kadar artması olabilir (bak. 5. Bölüm).
Kurgusal olmayan bir metin yazıyorsanız ya da bir tasarım yapıyorsanız, çalışma şekliniz farklı olacaktır. Epifiz bezinizi “kapatmanız” için bol ışık gerekir (bak. 5. Bölüm). Dişinizi,normal olarak kullanmadığınız elinizle ve naneli diş macunuyla fırçalayın. Başınızı ellerinizin arasına aldığınız egzersizleri yapın 1. Bölüm). Böylece, nöronlarınızın uyanması için bol oksijen almış olacaksınız.
yaratıcı düşünme maksatlı bir bölge değiştirme gerektirir. Bazen niyetinizi başkalarına ve kendinize göstermeniz yardımcı olur. Viktor Hugo niyetini tüm giysilerini çıkararak gösterirdi. Alexandre Dumas her sabah 7’de Arc de Triomphe altında bir elma yerdi ve sonra cadde kenarındaki kafede bir saat boyunca yazardı. Mark Twain yere uzanırdı. Ernest Hemingway kurşun kalemlerinin ucunu açardı. Thomas Huxley burnuyla yazardı.
William Wordsworth gibi bir yürüyüşe çıkın! Profesör Clayton günde en az 20 dakika yürümeyi tavsiye etmektedir. Tarihten örnek vermek gerekirse, Aborjinler gezilere, Amerikan yerlileri görsel ziyaretlere, Hristiyanlar ve Müslümanlar ise hacca giderler.
Toplam yoğunlaşma evresinde bir dedektif gibi çalışmanız gerekebilir. Ne tip bir gizli dedektif olursunuz? Hercule Poirot önce bütün “olgu”ları toplar, ardından oturup onlar hakkında düşünür. Miss Marple genellikle tül perdesinin ardında oturup dünyayı seyreder; ayrıntıları görme konusunda çok ustadır —hiçbir şeyi kaçırmaz. Columbo aptal gibi davranır ama güzel sorular sorar, Sherlock Holmes, Watson ile konuşur gibi sesli düşünür. Bunların hangisi sizin rol modeliniz olacaktır?
Şaşırtıcıdır ama kesin zaman sınırlarının—özellikle son on dakikada—çoğunlukla yaratıcı çözümler getirdiği doğrudur, Yaratıcı sürecin dört evresinin her biri için bitirme zamanları belirleyin ve onlara bağlı kalın.
“En iyisini at” tavsiyesi, işinizin iyi parçalarına son derece baj yeni fikirlere yer açma isteksizliğinizin yaratıcılığınız üzerindeki engelleyici etkisine karşı geliştirilmiş bir sözdür.
Başkalarından çalışmanızla ilgili yorum yapmalarını istemeden önce, yaratma tarzınızı anlayın. Özellikle siz onaylanma bekleyen biriyseniz sorun çıkabilir. Sizin onay, alkış, hayranlık duyulması gibi ihtiyaçlarınız olduğundan, “Tamam, bana önce iyi haberi ver” dersiniz ve “çalışmamda neyi beğendin” diye sorarsınız. Sonrasında, “Benim çalışmamda ilginç bulduğun nedir”, “potansiyel gelişme noktaları nelerdir”, “daha fazla olması ya da daha az olması gerekenler nelerdir” ve “çalışmamda en fazla hoşlandığın nedir diye sorarsınız. Hem başlarken hem bitirirken iyi haberler isteyin.
Bir “yaratıcı-olmam-gerekiyor” gününde, yaşamı bir oyun (kurallarım bilmediğiniz bir oyun olsa da) olarak düşünün. Toplantılarda şakacı bir tutum benimseyin ve başkalarını da bı teşvik edin. “Yerli yersiz espri yapma” veya “çocukça davranma* gibi sözlere kulak tıkayın. Muhtemelen çocukken yaratıcı düşi konusunda hiçbir probleminiz yoktu.
Yaratıcı düşünme gerektiren bir işten önce, gevşeme egzersizleri yapın (1 ve 5. Bölümler). Bunlar beyninizdeki elektriksel etkinlik yavaşlatacak ve daha büyük beyin dalgaları oluşturacaktır. Güzel anıları, öyküleri, renkleri ve nesneleri gözünüzde canlandırmayı içeren derin nefes alma egzersizlerini tercih edin.
Sekiz kişiden 80 fikir elde etmek için her birine boş bir kağıt verin ve onlardan kendi başlarına üçer fikir yazmalarını isteyin. Ardından kağıtlarını sağlarındaki kişilere geçirsinler. Herkes önceki fikirleri okuyacak ve onlara bir tane daha ekleyip kağıdı yine sağındaki kişiye geçirecektir.
Takıldığınızda, kurtulmak için analojilerden yararlanmaya çalışın. Kendinizle bu durumda bir köpek, bir baykuş, bir fil, vb. ne yapardı diye sorun. Başka bir seçenek de, elinizdeki sorunu bir fotokopi makinesini kullanmak, araba sürmeyi öğrenmek, yemek pişirmek durumlarla karşılaştırmaktır.
Okumak, seyahat etmek ve konuşmak televizyon gibi edilgen değil, etkin durumlardır. Söylediklerinizi değerlendirmeyen veya yargılamayan, şakacı arkadaşlar bulun. Konuştuğunuz konular ne kadar çeşitli olursa o kadar iyi olur. Herhangi bir konuda uzman biriyle konuşma şansını kaçırmayın. Tatillerinizi, kültürü yaşadığınız yerden çok farklı olan yerlerde geçirmeye çalışın.
Bir grup insandan esinlenme arayışındaysanız, şaşırtıcı bir şey yapın. Onlarla bir tema parkında, hayvanat bahçesinde veya sahilde buluşun ve daha sonra onlara yaratıcı bir şekilde düşünenecekleri durumu anlatın. Sonra, çift kale maç veya bovling oynayın. Onlarla tek tek bir araya geldiğinizde mümkün olduğunca fazla fikir toplayın ama yorum yapmayın. Olumlu bile olsa herhangi bir konuda yorumda bulunmayın. Bu aşamada fikirlerin niceliği niteliğinden önemlidir.
Dosya değil yığın yapın—enformasyonu dosyalayıp dolaba kaldırırsanız ya da daha kötüsü kutulara doldurursanız, kısa süre sonra varlığını bile unutup yanınızdaki yığında duran enformasyonla bir araya getiremezsiniz. Yığın yapmak, özellikle de  masa gibi yatay bir yüzeyde, bu projenizle ya da bir sonraki projenizle ilgili olabilecek, üç boyutlu bir enformasyon planı oluşturmanız anlamına gelir. Bu yığından bütün yaratıcı gerilimi, rakip yığından da bağlantıları atın, sonra yazılarınızı, resimlerinizi, taslaklarınızı yapabileceğiniz boş bir masaya geçin. Yoğunlaşmada yığınlar yararlıdır ama “kuluçka”, içgörü ve uygulama dönemleri için boş alanlar daha iyidir. Kesintiye uğratılmak fikir geliştirme sürecinin düşmanıdır.
Lütfen başkalarıyla da konuşun; ne kadar çok görüş alırsanız, konunuza o kadar yoğunlaşır ve uygulama planlarınızın anlamlı olup olmadığını o kadar iyi kontrol edersiniz. Ancak, başkaları dinlemiyor ve hep kendileri konuşmak istiyorsa, kendi kendinize konuşabilirsiniz. Edward de Bono, kendinizle konuşmanın çeşitli yanlarını yönetmenin yollarını ortaya koymuştur:
İyimser (“Bu konuda iyi olan şey … ”)
Müzik çalarken düşünebiliyorsanız, yaratıcı düşünmenize en uyj müzik türünü bulun (bak. 5. Bölüm).
Bize göre, mümkün olan her durumda, grup halinde düşünülmesinden çok bireysel düşünmeye başvurmak gerekir. Ancak bir grup olarak bir fikir yaratmak zorundaysanız, grubunuzun en az altı kişi, en çok 16 kişi kadar olmasına dikkat edin. Dile getirilen her fikri, herkesin görebileceği şekilde yazın. Birisi, kaçırılmış önerileri de izlemeli ve bu kayda eklemelidir. Tuhaf fikirleri teşvik edin. Fıkralara ve esprilere olumlu karşılık verin. Olumsuzluğu ve alaycılığı kibarca uzaklaştırın. Araları, gittikçe uzayan fikir listesini—ne kadar çılgın o kadar iyi— okuyarak doldurun.
Yaratıcı çözümler bazen, oyunculuk tekniklerine başvurularak bulunabilir. Başlıca rolleri ya da nesneleri listeleyin. Sırayla bu roller ya da nesneler olun. Her rolde ne hissedeceğinizi veya düşüneceğinizi hayal edin. Bunları kaydedin. Eğer birlikte çalışabileceğiniz biri varsa, ondan, her rol deneyiminiz hakkında sizinle görüşme yapıp, söylediklerinizi not etmesini isteyin.

2 Mart 2015 Pazartesi

Tanımla: Karar konusu olacak sorunun her yönüyle ve iyi bir şekilde tanımlanması sağlıklı bir çözümün ilk adımıdır. Bu aşamada hangi amaç için karar alınacağı da açık seçik tespit edilmelidir.
Bilgi topla: Sorun ile ilgili her türlü bilginin derlenmesi ve sınıflandırılması kararın sağlamlığına katkıda bulunur. İnternetin tüm imkânlarından yararlanırken, esas bilgi ile “çöp” çöpten bilgiyi ayıracak bir sistem kurmak gerekir.
Analiz et: Soruna yol açan faktörlerin eleştirel gözle ele alınması ve her faktörün sonuç üzerindeki etkisinin tek tek araştırılması, analiz aşamasında gündeme gelir.
Farklı açıdan bak: Kararların sorunları yeni, düşük maliyetli ve yaratıcı yollarla çözmesi için yöneticinin, soruna farklı perspektiflerden bakması gerekir. Olayın bütününü gözden kaçırmadan sorunları farklı açılardan görenler, alternatif çözüm yolları üretmekte de zorlanmaz.
Esas nedeni bul: Analiz aşamasında dallanıp budaklanan bilgi ve ipuçları, etkili kakar almayı zorlaştırır. Çünkü belirli bir strateji ile sorunu çözmeye yöneltilecek araçlar çoğu kez sınırlıdır. Çok sayıda nedeni ortadan kaldırmak için karar alınması, gücün bölünmesine yol açar. Kök neden ve kritik faktör diğerlerinden ayrıldığında, eldeki gücün büyük bölümü bunlara yöneltildiğinde alınan kararın etkinliği artar
Alternatif üret: İki kez Nobel ödülü almış Linus Pauling’in dediği gibi, “İyi bir çözüm fikrine ulaşmanın en iyi yolu çok sayıda çözüm fikrine sahip olmaktır.” Her sorun için en az üç-dört çözüm yolu belirlendiğinde en iyiyi bulma ihtimali yükselir. Alternatif üretimi, yöneticinin başkanlığındaki bir grup veya ekipte daha bereketli olur.
Sonuçları tahmin et: Her alternatifin sonuçları ile olası fayda ve maliyetleri üzerinde akıl yürütülmesi, tatsız sürprizleri önler. Bu tür bir zihinsel çalışma, olayları akışı yön değiştirdiğinde, hazırlıksız yakalanmayı da önler. Koşullar ve ortam değiştiğinde eldeki hazır alternatiflerden biri işe yarayabilir.
Seç: Tek adamlar son kararı kendisi vermek ister. Katılımcı lider ise ekibine gerekli bilgileri ve ipuçlarını verir. Ekiptekiler katkıları ile daha sağlıklı karar almak mümkün olur. Kararı tamamen yönetici ekibe bırakan yöntem, yöneticiyi sorumluluktan kurtarmaz.
Uygula: Kararın alınma aşamasında gösterilen dikkat ve ihtiyat, uygulama aşamasında tam bir kararlılığa dönüşmelidir. Karar sürecindeki tartışmaların, uygulama aşamasına taşınması hız ve zaman kaybettirir.
Değerlendir: Uygulamanın dikkatli bir şekilde izlenmesi ve sonuçların değerlendirilmesi, liderin sonraki kararlarının daha sağılıklı olmasına katkıda bulunur. Uygulamanın hedeflenen sonucu vermediği durumlarda, düzeltici kararlar almak da gerekebilir. Bu çalışmalarda iki yönlü bir geri bildirim (feedback) iletişiminin kurulması, hataların zamanında düzeltilmesine imkân verir.