27 Ekim 2015 Salı

İŞ YAŞAMINDA BAŞARILI OLMANIZI SAĞLAYACAK 50 EVRENSEL TAVSİYE

İŞ YAŞAMINDA BAŞARILI OLMANIZI SAĞLAYACAK 50 EVRENSEL TAVSİYE

1. “İşiniz için tutkunuz olsun. İşiniz sizin için anlamlıysa, iş hayatınız eğlenceye dönüşür.

2. İşin kendisiyle ilgili tutkunuz yoksa, onu yapma gerekçenizle ilgili tutkunuz olsun. Belki işnizi şirketinizi/kariyerinizi sevmiyorsunuzdur, ama kazandığınız para ve işinizin size sağladığı menfaatler ileniz için ihtiyaçtır. Ailenizi düşünerek doğru olanı yapmakla ilgili tutkunuz olsun.

3. Bazı şeylerin değişmesi gerekiyorsa, değişime liderlik yapan siz olun. İşinizi sevmiyor, ama kopamıyorsanız, ondan kurtulmanıza imkan verecek yetenekler geliştirin. Ofisinizde sorun varsa, sorunu çözen siz olun.

4. Küçükten başlayın ve orası temeliniz olsun.

5. Önce apaçık olanı yapın, daha sonra zora geçin. (Aksi takdirde yaptığınız şey, herkesin koparabileceği meyve peşinde olduğunuz kanaati uyandırır.)

6. Bozuk değilse tamir etmeyin, iyileştirin.

7. Öğrenilmesi zor olan şey, ne zaman devam edileceğini ve ne zaman bırakılacağını bilmektir. Bunu size kimse söylemez. Bir noktada karar vermek zorunda kalacak olan sizsiniz.

8. Akılsızlığın tanımı, aynı şeyi yapıp farklı sonuç beklemektir. Sonuç iyi değilse, birşeylerin değişmesi gerekiyor demektir.

9. Kimse tek başına başaramaz.

10. Yardım isteyin. İsterken spesifik olun. Yardım geldiğinde zarif ve minnettar olun.

11. Etrafınızda pozitif insanlar olsun, pozif sonuçlar alırsınız.

12. Çeşitliliği kucaklayın. Kendi zayıflıklarınız telafi etmenin en iyi yolu, farklı yetenekleri olan takım arkadaşları oluşturmaktır.

13. İnsanların hayat tecrübeleri farklıdır. İki insan aynı toplantıya katılır ve farklı izlenimlerle ayrılır. Bunun için münakaşa etmeyin. Durumdan istifade edin.

14. Bir insana saygı ve nezaket dairesinde davranmak için onu sevmek zorunda değilsiniz.

15. Kimseye her konuda yapılması gerekeni söylemeyin ve kimsenin size her konuda yapılması gerekeni söylemesine izin vermeyin.

16. Ne kadar çok yaparsanız yapın ya da ne kadar başarılı olursanız olun, her zaman sizden daha fazlasına sahip olanlar çıkacaktır.

17. Daha azına sahip olanlar da.

18. İşte ne kadar sivrilirseniz sivrilin, kimseden daha fazla değerli olamazsınız. Kimse sizden daha fazla değerli olamaz.

19. Zamanını daha çok yeteneklerini kullanmaya ve iyi olduğu şeyleri yapmaya harcayanın mutlu olma şansı artar.

20. Zayıf yönlerini geliştirmeye harcayanınsa hayal kırıklığına uğrama şansı artar.

21. Pratik, yeni bir yetenek geliştirmenin en iyi yoludur. Yeni birşey öğrenirken kendinizle ilgili sabırlı olun.

22. Zinde olmanın en iyi yolu yeni şeyler öğrenmektir.

23. Yeni şeyler öğrenmek demek bir işin acemesi olmak demektir. Bu da hata yapmak anlamına gelir.

24. Başlangıç hatalarında kendinize ne kadar müsamahalı olursanız yeni şeyleri o kadar çabuk öğrenirsiniz.

25. Projenizin ya da şirketiniz ilk aşamasında hiçbir zaman ihtiyaç duyduğunuz tüm kaynaklara (zaman, para, insan vs.) sahip olamazsınız. Kimse istediği kaynakların tamamına sahip olamaz.

26. Kaynak eksikliği mazeret değil, kılık değiştirmiş bir lütuftur. Yaratıcı olun.

27. Yaratıcılık ve yenilik, hergün yaptığınız şeyleri yeni yöntemler deneyerek öğrenilebilen yeteneklerdir.

28. Hesaplanabilir riskler alın.

29. Şirketinizin, kariyerinizin veya projenizin başlangıç aşamalarında bir sürü şeye “evet” demek zorunda kalırsınız. Daha sonraki aşamalarındaysa “hayır” demek zorunda kalırsınız.

30. Negatif “geridönüş” (feedback) bir ihtiyaçtır. Otomotik olarak reddetmeyin. Gerçeğin meyvelerini toplamak için olumsuz geridönüşü dikkat alın. Meyveleri topladıktan sonra kalanına itibar etmeyin.

31. Eleştiriken iş hakkında konuşun, kişi hakkında değil.

32. Büyük düşünün. Büyük hayal edin. (Alternatifi küçük düşünmek ve küçük hayal etmektir.)

33. Hayalinize nihai bir yol haritası muamelesi yapın. Ona hemen ulaşmak zorunda değilsiniz, ama ulaşmanın tek yolu ona adım adım yaklaşmaktır.

34.  Büyük düşünürseniz “evet”ten çok “hayır” duyarsınız. Kararı verecek olan onlar değil, sizsiniz.

35. Önemli olan basit birşeyi yaratmanın ne kadar zaman alacağı değil, ortaya çıktığında onun ne kadar değerli ve faydalı olacağıdır.

36. Başarı için sadece bir sır varsa o da şudur: Planlarınızı diğer insanlarla paylaşın ve gelişmeler hakkında onlarla iletişim içinde olun.

37. Network’unuzu geliştirin. Yeni insanlarla tanışmak ve onlarla görüşmek için çaba sarfedin.

38. Şirketinizde hangi teknolojiyi yaratırsanız yaratın, yarattığınız şey bir ürün için değil, insanlar ve iyileştirmeye çalıştığınız hayatlar içindir.

39. Ne kadar başarılı olursanız olun, yine de başarısız olabilir ve büyük başarısızlıklar yaşayabilirsiniz.

40. Başarısızlık kötü birşey değildir. Sürecin bir parçasıdır.

41. İşler her zaman kötüye gidebilir. Bunun sizi yıpratmaması için yapılması gereken tek şey hazırlıklı olmaktır.

42. Saygılı, ama kararlılıkla insanlara “hayır” demeyi öğrenin.

43. Mümkün olduğunca “evet” demeye çalışın.

44. Sık sık “evet” diyebilmek için, işin kapsamı ve sınırları sizin “evet”inize bağlı olsun.

45. Karşınızdaki insan ne kadar zengin, ünlü ve başarılı olursa olsun; onun da sizin gibi hayalleri, rüyaları ve korkuları olan bir insan olduğunu unutmayın.

46. İstediğinizi almak, mutlu olacağınız anlamına gelmez. Mutluluk, sahip olunanla tatmin olma sanatıdır.

47. Zor karakterlerle çalışmak her işin bir parçasıdır. Saygılı olur, işinizi iyi yaparsanız, onda dokuz o insanı aşarsınız.

48. Onda birinde de kendinizi kurban olarak görmeyin. Onun yerine yeni bir iş bulmak için gerekeni yapın.

49. Bir konuda kendinizi göstermeniz gerektiğinde, projenizi destekleyecek ve size sahip çıkacak bir yönetici bulun.

50. Ne istediğinize odaklanın, ne istemediğinize değil.”


iş adamlarından gençlere

Zirvedeki zenginlere sorduk:
Gençlere başarılı olmak için neler önerirsiniz? Sizin alanınızda başarılı olmak için neler yapmalı? Tavsiyeleriniz neler?
İshak Alaton: “ Sizi rahatsız etse de, kendinize, bazı sualler yöneltin.”
Aranızda, planlamanın önemini küçümseyecek bulunabilir. İngilizlerin bir atasözünü tercüme etmekle yetiniyorum. “Varacağı limanı bilmeyen yelkenli için hiçbir rüzgar elverişli değildir.” Siz, hedefinizi, arzu ve isteklerinize göre tarif ve tespit edememişseniz, bütün maddi ve manevi servetiniz işe yaramayabilir.
Şimdi derin bir nefes alıp, aynanın karşısına geçin ve uzunca bir müddet gözlerinizin içine bakın. Kendinizi bulmaya ve tanımaya çalışın. Sizi rahatsız etse de, kendinize, bazı sualler yöneltin. Geçmiş günlerde başınızdan geçen bazı nahoş hadiseleri tekrar gözden geçirin. Bunların tatsız neticelerinde, kendi hatalarınızın payının ne kadar olduğu hakkında bazı yargılara varmaya çalışın... Ve bunları düşünürken, mümkün olduğu kadar tarafsız olmaya çalışın. Ne kendinize eziyet edip hep kendinizi suçlamanıza gerek var, ne de kabahati hep başkalarında bulup kendinizden kaçmanıza. Ortada bir yerde olmaya çalışın. Ve en önemlisi, kendinizle bir dostluk kurmaya başlayın.
Bu metodu bir müddet deneyip rahatladıktan sonra, aktiflerinizin bir bilançosunu çıkarın. Rakamlardan ve maddi varlıklardan bahsetmediğimi tabii ki anladınız. Dış görünüş, genel kültür, insanlarla diyalog kurma yeteneği, yabancı dil bilgisi ve yeni bir dil öğrenme yeteneği gibi aklınıza birçok hususlar gelecektir. Bunları alt alta sıralayıp, kendinize göre birer birer not veriniz. Ve bundan sonra hayatınızın kalan kısmını akıllı bir şekilde planlamaya başlayınız. Geçmiş son birkaç sene içinde rüyalarınızla gerçekleşme oranını düşünüp kendinize yeni ve varılabilir hedefler öngörün.
Bugünkü uğraşınız size uygun mu? Size heyecan veriyor mu? Her gün yeni bir şey öğrendiğinizi ve bunları her gün daha iyi kullanıp müspet neticeler aldığınızı hissediyor musunuz? O halde iyi bir yolda başladınız, ancak yabancı dil veya genel kültür gibi bazı eksiklerinizi tamamlamanız gerekiyor...
Kadir Has: “ Başarı yolu herkese açıktır.”
Yükselirken, yüksek ahlaka önem verdim. Bulunduğum noktaya aklım, azmim, çalışmam sayesinde ulaştım. Bugün ülkemizde, başarı yolu herkese açıktır. Otomobilinizi, emniyetli kullanabilir ve emniyet şeridinde giderseniz, başarıyı yakalarsınız.
Asım Kibar: “ Başarının zevkini tattığınız zaman işlerin ne kadar kolay olduğunu göreceksiniz.”
Yürürken sadece yola bakmayınız. Sağa, sola da bakınız. Dünyada neler oluyor etrafınıza bakınız. Daima işinizi geliştiriniz. Müşterilerinize kulak verip, problemlerine yardımcı olun. Çalışanlarınızla yakın ilişki kurun. Onların önerilerine değer verin. Rakiplerinizin olması size onlara yetişmek ve onları geçmek yönünde gayret vermeli. Kimseyle çatışmayın, yolunuza devam edin. Gücünüzü, işinizi daha iyi yapmaya sarfedin. Çalışanlarınıza, müşterilerinize güven verin. Herkes güven duyduğu malı alır, güven duyduğu müessesede çalışır, güvenli müessese ile iş yapar.
Yeni atılım ve teşebbüslerinizi beynelminel kriterlere göre yapın. Hislerinize mağlup olmayın. Herkes çok başarılı ve zengin olmayı ister. Şartlar uygun oluşturulmazsa netice hüsran olur. İstediğiniz kadar değil, oluşturabildiğiniz kadar başarılı olabilirsiniz. Aylık raporlama ve kontrolleri mutlaka yapınız. Rakamlar yanlış söylemez. Nakit akımını iyi ayarlayınız. Dünyada her yıl kurulan 100 şirketten % 80’i nakit akışını düzenleyemediği için iflas eder.
İşletmeler beynelminel rasyolara uygun çalışmalı. Krizler bu rasyoları bozabilir. Ama en kısa zamanda bu rasyolar düzeltilmelidir.
Son önerilerim; dürüst olun, çok çalışın, gelişin, başarının zevkini tattığınız zaman işlerin ne kadar kolay olduğunu göreceksiniz.
Rahmi Koç: “ Bir günden bir güne zengin olunmaz.”
Bir defa bir günden bir güne zengin olunmaz; bunu kafalarına koymaları lazım. Piyangodan para kazananların hayatları kaymıştır. Para kazanmak ve refah içinde yaşamak için insanın bir stratejisi olması lazımdır. Strateji donuk, katı bir şey değildir. Esnek ve değişen bir hedeftir. Hedefi iyi tayin etmek lazım. Çok abartılı olan vizyonlar illüzyon olmaya mahkumdur. Vizyonunuzu hangi olanaklar ile elde edeceğinize karar vermeniz lazım.
Gençlerin en önce girişimci olarak mı yoksa profesyonel olarak mı çalışacaklarına karar vermeleri lazımdır. Girişimci olduğunuz zaman küçük havuzda büyük kurbağa olursunuz. Mesuliyet sırtınızdadır. Uykusuz geceler geçirebilirsiniz. Profesyonel olduğunuz zaman da büyük havuzda küçük kurbağa olursunuz. Geceleri nispeten daha rahat uyursunuz. Çünkü işin sahibi değilsinizdir. Bu kararı verdikten sonra hedefler seçeceksiniz.
İş hayatında kendini devamlı eğitmeyi faydalı görüyorum. Çünkü şartlar, bulunduğunuz zemin, ekonomi, politika devamlı değişebiliyor. İşde eğitim önemli.
İş hayatında dürüst olmak şart. Çalıştığınız ülkenin kanunlarına uymak insana itibar getirir. Disiplinli çalışmak gereklidir. Eğlence ise eğlence, dinlence ise dinlence, çalışmak ise çalışmak, hepsi ölçülü olmalı.
Mutlaka aile kurulmalı. Evlat yetiştirilmeli. Mutlaka insanın dinine bağlı olması, büyüklerine hürmet etmesi ve anenelerini unutmaması lazımdır.
Varlık elde ettikten sonra insanın bu varlığını memleketine geri vermesi lazım. Sosyal ihtiyaçları karşılamak, kültür, eğitim ve sağlık alanlarında bu kazandığınız parayı geri vermek gerekir. Zenginliği sokaktaki adama sempatik hale getirmek lazım. Zengini düşman gibi göstermemek gerekiyor. Dostum rahmetli Sakıp Sabancı bunu çok iyi yapardı.
Hüsnü Özyeğin: “ Başarılı olmak için neler bildiğinizi değil neleri bilmediğinizi bilmek önemlidir.”
İş hayatında başarılı olmak için çok çalışmak, iyi bir lider olarak takımınızı motive edebilmek, neler bildiğinizi değil neleri bilmediğinizi bilmek, insanlardan enerji almak yerine insanlara enerji vermek, kendinizi sürekli yenilemek ve her kademede yönetici ve memurun gerektiği zaman görüşünü almak ve çalışanınızı, müşterinizi, tüm ilişkide olduğunuz insanları sevmek çok önemlidir.
Sakıp Sabancı: “Yerimizi alabilecek insan yetiştirmeliyiz.”
Hayatta tesadüf, fırsat, şans ancak onlardan yararlanmaya hazır olanların işine yarayabilir. Dikkatli, hevesli, çalışkan, sabırlı ve en önemlisi hedefi olan insan tesadüfleri değerlendirebilir, fırsatları yakalar ve şansı kaçırmaz.
İnsanın tek başına “dünyanın hakkından gelmesi” mümkün değil. Ancak bir vizyonu varsa; bu vizyonunu çalıştıklarıyla paylaşıyor ve onların yüreklerine inanç, azim ve şevk aşılıyabiliyorsa ve en önemlisi aynı hedefi gerçekleştirmeye kendini adamış yetenekli kişilerden oluşan bir “takım” oluşturabiliyorsa başarıya ulaşmak kolaylaşır.
Her fırsatta söylüyorum: Bugün dünyaya baktığınızda her bir ülkede, irili ufaklı ve bir çoğu o ülkeye has problemler var. Zaman içinde bunlardan bir kısmı çözüme kavuşacak; ancak her vakit yeni çözüm isteyen yeni problemler, sıkıntılar olacak. Önemli olan bu problem ve sıkıntıların varlığı değil; o problem ve sıkıntıları çözebilecek basiretli, yetenekli ve yaratıcı insanların var olmasıdır.
Dolayısıyla ister iş adamı, ister politikacı, isterse akademisyen olalım hepimizin en önemli görevi bizim yerimizi alabilecek, kalkınma ve gelişme bayrağını ileri ve yeni ufuklara taşıyacak “insan” yetiştirmektir.
Ferit Şahenk: “ Eğitime, gelişime, dinlemeye açık olmanız lazımdır.”
Bir kere insanca bir yaşam felsefenizin olması gereklidir. Eğitime, gelişime, dinlemeye açık olmanız lazımdır. Mutlaka bir yabancı dilin getirdiği avantajı da kullanarak yaptığınız işlerle ve tarihle ilgili bir çok şeyi okumanız gereklidir. Çünkü insanlığın tarihi, her ne kadar teknolojik değişimden geçse de belirli bazı temel gerçekleri aktarmak, bunları hissetmek ve bilmekte fayda vardır diye düşünüyorum. Sevginin yanında saygının olması gerekliliğine de önem veririm.
İş hayatında başarılı ve zengin olmayı isteyenlere en başta dünyayı izleyebilmelerini öneririm. İkinci olarak ise, yine tekrarlıyorum, bir yabancı dil öğrenmelerini tavsiye ederim. Üçüncü önerim ise gerektiği zaman hayatın dönüş etaplarını sindirmeleridir. Bu etaplarda tecrübe ve itibar kazanarak yukarı doğru çıkmalarını, yani her zaman asansörle değil bazen de merdivenle yukarı çıkmalarını gerektiğini düşünüyorum.
Kemal Şahin: “ Başarıda en önemli etken,insan mefhumunu çok iyi kavramak.”
Bir insan başarılı oluyorsa, mutlaka bir şeyleri doğru yapıyordur. Bir kez tesadüfen başarılı olabilirsiniz, bir sene başarılı bir firma olabilirsiniz, iyi para kazanabilirsiniz, ama sürekli başarı için, bazı şeyleri ısrarla doğru yapıyor olmanız gerekir. Ne başarı, ne de başarısızlık tesadüfi değildir.
İyi bir sanayici değilim aslında. Fabrikalarımın bir kısmını yakın döneme kadar ancak 2-3 senede bir ziyaret edebiliyordum. Son zamanlarda bunu "yılda bir"e çıkarabildim. O koca fabrikalardaki makinaların bir çoğunun alımında bizzat bulunmadım ve çoğunun da ne iş yaptığını tam olarak bilmem. Gittiğimde tesisleri hızla gezip, makinalara da şöyle bir göz atarım ve esas olarak makinelerin başındaki insanlarla ilgilenirim.
Tekstilden para kazanıyorum ama kendimi uzman bir tekstil sanayicisi olarak da görmüyorum. Belki iyi bir tüccarım. Nitekim, işe pazarlamadan başlayan, pazardan gelen bir insanım.
Bana göre ticari başarıda en önemli etken, insan mefhumunu çok iyi kavramak, çok iyi işlemektir. İnsanları yönetebilmek, motive edebilmek için gerekli bu. Yöneticinin, duygusal zekası güçlü, insan ilişkilerini iyi bilen bir psikolog olması gerekir. Ben bir psikolog değilim, psikoloji tahsili yapmadım. Ama insanlarla iyi ilişkiler kurarak sosyal yönümü geliştirmeyi başardım.
Başarının öyle efsunlu formülleri, sırları falan yok, birden fazla yolu olabilir. Bizim yolumuz, kesinlikle insanların severek, zevkle, mutlulukla çalışmalarını sağlamaktan geçiyor. Başarıya böyle yürüyorum.
Yönetici adaylarına önerilerime gelince; Hedef yoldur. Her insan konumu ne olursa olsun, kendine makul hedefler koyarak onları yakalamaya çalışmalıdır. Bu şekilde yüksek motivasyonla çalışmak hem sizleri daha iyiye götürür hem de bu yolda ilerlerlerken büyük mutluluklar yaşarsınız.
Düzenli, disiplinli ve planlı çalışan insanlar, içinde bulundukları şartları değiştirerek, mutlaka iyi bir yere gelecektir. Herkes zirveye çıkamaz ama bu şekilde çalışanlar elbet bulundukları noktalardan daha üstlere tırmanabilir.
Bu devirde değişime uyum sağlayamayanlar özellikle global pazarlarda ayakta duramaz. Teknolojik gelişmeleri yakından takip edin. Bilgisayar ve internet dünyasıyla iç içe yaşamayı öğrenin.
Artık bir ya da birkaç yabancı dil bilmek iş hayatında ve günlük hayatında kaçınılmaz bir zorunluluk. Eğer küreselleşen dünyada kendinizi ve firmanızı hedeflediğiniz noktaya taşımak istiyorsanız, dünyanın her yerindeki müşterilere hitap edebilecek konumda olmanız gerekiyor.
Saffet Ulusoy: “ Zengin olana kadar zenginlerin yaşantısına özenmeyin.”
İş hayatımda yükselirken önem verdiğim şey geçmişi unutmamak, alçak gönüllü olmak, insanlara daha çok önem vermektir.
İş hayatımda bu noktaya gelene kadar çok çalıştım ve çalıştığım insanlarla hep yakın dirsek temasında oldum. Onlardan en yüksek verimi almak için işime erkenden gelerek onlara örnek olmaya çalıştım.
Akşam iş bitiminden sonra bugün neler yaptım, noksan bir işimin kalıp kalmadığının kontrolünü yaparım. Ertesi gün yapacağım işleri aklımdan geçiririm. Tutamayacağım iş sözlerini asla vermem, verdiğim sözlerin de hep arkasında olurum.
Gençlere vereceğim en önemli nasihat: çok çalışmaları, zengin olana kadar kendinden zenginlerin yaşantısına özenmeyip dünya nimetlerinin bir kısmından vazgeçip kazançlarını doğru kullanmayı bilmeleridir. Büyüklerine saygılı olup, onların geçmişte yaşadıkları tecrübelerden en iyi şekilde istifade etmeyi bilmelidirler.
Ahmet N. Zorlu: “ Basamakları göremeyenlerin yükselmeleri mümkün değildir.”
Daha öncede altını çizdiğim bir gerçek var. “Ne yaparım da patron olurum?” diye yola çıkılmamalı. Başarının temel taşı çalışmak ve bir alanda uzman olmak.
Beni buralara getiren öğrenme hevesim ve çalışma azmim olmuştur. Benim için hedef zengin olmak değil, başarılı olmaktı hep. İkisi birbirinden çok farklı şeyler, dikkat etmeliyiz.
Yapacağın kadar iş alıp o alanda zaman içinde en iyisi olmayı hedeflemek gerek. Basamakları göremeyenlerin yükselmeleri mümkün değil, hızlı çıkanların ise düşmeleri kaçınılmaz.
(ECE VAHAPOĞLU/"BUGÜN ZENGİN OL" ADLI KİTABINDAN ALINMIŞTIR)
PET HOLDİNG
Zeynep KÖKSAL: Genç işadamlarına en büyük tavsiyem dünya gündemini takip etmeleri olur. Sadece Türkiye ile sınırlı kalmasınlar, dünyayı takip etsinler. Dünya da neler olup bitiyor bunu bilmeleri çok önemli. Yani Türkiye’nin bakış açısından kendilerini bir nebze kurtarıp dünya vatandaşı gibi olayları izlemelerini, bunu için de dünya basınını takip etmelerini öneriyorum. Ayrıca İngilizce’ yi çok iyi öğrenmeleri gerekli. Global ekonomide iş yapmak için bu şart. Bu kendimizi dünyaya doğru anlatabilmemiz için de gerekli. Teknolojiyle iç içe olmaları ve bilgisayarı iyi kullanmaları da çok önemli. Her gün daha çok globalleşen bir dünyada, global bir oyuncu olmak istiyorsanız büyük düşünmelisiniz, kendinizi aşmayı, görüşünüzü genişletmeyi başarabilmelisiniz.

GATE ELEKTRONİK
Turgay MALERİ: Genç Girişimcilere Önerilerim:
— Okurken bir iş bulup mutlaka çalışsınlar.
— Özel sektörü, şirket yapısını, bürokrasiyi okurken öğrensinler.
— Yabancı dil ve bilgisayar alt yapısına mutlaka sahip olsunlar.
— Sevecekleri ve mutlu olabilecekleri bir iş kursunlar veya böyle bir işte çalışsınlar. Hayatta iş ve eş seçimi son derce önemli
— Bilgiyi takip etsinler ve çok çalışsınlar

METEKSAN CEO- BİLKENT HOLDİNG YÖNETİM KURULU ÜYESİ
Alper KÖSTEM: Genç yönetici adayları, öncelikle ne istediklerini çok iyi bilmeli, yollarını ve hedeflerini iyi belirlemelidirler. Bir konuda uzmanlaşmalarını ve konularını çok iyi bilmelerini, kendilerini çok iyi yetiştirmelerini ve yeterli eğitim alt yapısına sahip olmalarını öneririm. Üst yönetimi düşünen genç arkadaşlarımın yapacağı şey çok çalışmak, alt ve üst hiyerarşi ile çok iyi iletişim kurmak olmalıdır. Keza her zaman öğrenilecek çok şeyin olduğunu bilerek bilgiye aç olmalılar. Kendini iyi yetiştirmiş ve bilgiye aç gençlerin çok çalışırlarsa önleri açıktır.

CYBERPARK CEO – BİLKENT HOLDİNG İŞ. GEL. BŞK.
Mustafa ATİLLA: Gençlere en önemli tavsiyem öncelikle çevrelerindeki fırsat ve tehditlerin farkında olmalarıdır. Bu bilinçle, kendi güçlü ve zayıf yönlerini bilerek, yol haritalarını çizmeliler ve hedeflerini gerçekleştirmek için çok çalışmalılar. Günümüz iş ortamı acımasız ve rekabetçi. Bu nedenle özgüven ve daha önemlisi kendini sürekli geliştirmek de başarıya giden yolda olmazsa olmazlardan. Gençler kendi işlerini kurmak için de biraz cesaretli olsunlar Girişimci yönleri sayesinde sıfırdan gelmiş ve bugün Türkiye’nin en büyük şirketlerinin sahibi veya üst düzey yöneticileri olmuş kişilerin başarı öykülerini incelesinler ve kendi yetenekleri doğrultunda kendi stratejik planlarını belirlesinler.
Son olarak ben ve benim gibi Bilkent Holding bünyesinde genç yaşta önemli görevlere getirilmiş çalışma arkadaşlarım nasıl üstlerimiz tarafından cesaretlendirilmişsek, bizler de gençlere güveniyor ve önemli sorumluluklar veriyoruz. Bu bağlamda, potansiyel sahibi, aklında parlak fikri olup imkanı olmayan gençlere, elimizden geldiğince destek olacağımıza burada söz veriyorum.
Türkiye'de her 100 kişiden sadece 6'sı girişimcisi. Bu rakam Türkiye için sermayenin sınırlı olduğu bir ülke için fena değil demeyin hemen... Bu girişimcilerin yüzde 80'i iş bulamadığı yani mecbur kaldığı için kendi işini kuruyor. Başka bir deyişle her 100 kişiden sadece 1-2'si girişimciliği kendine bir kariyer seçeneği olarak tercih ediyor. Bu rakamları biz değil Global Entrepreneurship Monitor (GEM) söylüyor. Gelişmekte olan ülkelerde, etkin girişimcileri destekleyerek, ekonomik gelişime katkıda bulunmak amacıyla kurulmuş uluslararası bir sivil toplum kuruluşu olan Endeavor'un Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Özcan Tahincioğlu'na göre, Türkiye'nin kalkınma düzeyi için bu girişimcilik oranı oldukça düşük. Gelişmekte olan benzer ülkelerde bu oranın yüzde 25'lerde olduğuna dikkat çeken Tahincioğlu, 'GEM raporuna göre Türkiye girişimcilik için gerekli olan özgüven ve risk alma konusunda en üst sıralarda yer almasına alıyor ancak fırsat tespit etmede en altlarda bulunuyor' diyor. Peki ne yapmalı? Bu soruyu Endeavor Yönetim Kurulu üyelerine de sorduk. Ve ortaya girişimciler için her biri altın değerinde kulağa küpe yapılacak öğütler çıktı. Eğer 'Ben de kendi işimi kurmak istiyorum' ya da 'İş kurdum ama nasıl tutunacağım bilemiyorum' diyorsanız, bu yazı dizisini okumaya başlamalısınız.
İçinde Yenilginin Olmadığı Hayat Yoktur, Yine Deneyin Yine Yenilin
Sürdürülebilir bir şirket yaratmanın sırrının çalışmaktan geçtiğini vurgulayan Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer'e göre, 'Farklı değer yaratmayan girişim başarılı değildir'
ENDEAVOR Yönetim Kurulu Üyesi ve aynı zamanda Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer, 'Rekabetçilik her gün daha da önem kazanıyor. Girişimcilik ruhunun çok yüksek olduğu ülkemizde bu potansiyel, finansal kaynaklara ulaşım zorluğu ve eğitim yetersizliği gibi nedenlerden kullanılamıyor' diyor. Akbank olarak girişimciliğin ekonomik ve sosyal kalkınmanın temelinde yer aldığına inandıklarını belirten Dinçer şöyle devam ediyor: 'Bu yönde sağladığımız destek sadece mali kaynaklarla sınırlı değil. Endeavor işbirliği de bu desteğin bir parçası. Endeavor girişimcileri için özel olarak oluşturduğumuz kredi havuzuyla etkin girişimcilerin büyüme süreçlerine katkıda bulunmayı amaçlıyoruz.' Dinçer, girişimcilerin izlemesi gereken yol haritasını anlatıyor.
Topluma Karşı Sorumlu Davranmalı
- Sürdürülebilir ve başarılı bir şirket yaratmanın sizce sırrı nedir?
Sürdürülebilir ve başarılı bir şirket yaratmanın sırrı en başta tabii ki çalışmak, çalışmak, çalışmak. Diğer taraftan şirketin kurulduğu günden itibaren topluma karşı sorumluluklarının farkındalığıyla hareket etmesinin sürdürülebilir ve başarılı bir şirket olabilmek için çok önemli olduğuna inanıyorum. Bu sorumlulukların başında en başta ülkeye sektöründe başarılı bir şirket, önemli bir iktisadi değer kazandırmak geliyor.
Bir Farklılık Yaratması Gerekiyor
- Peki sizce bir şirket hangi koşulda başarılı olarak sayılır?
Bir girişimin başarılı sayılabilmesi için bir farklılık yaratmış olması gerekiyor. Hem kendisi, hem de tüm paydaşları için herhangi bir şekilde farklı bir değer yaratmayan bir girişimi başarılı addetmek mümkün değil. Tabii bunun ardından karlılık, sürdürülebilirlik, büyüme planı doğrultusunda faaliyet ve büyüme bir girişimin başarılı addedilmesi için gereken diğer ön koşullar.
Önce Kendinizi Tanıyın
- Sizce girişimciye başarı yolunu açan en önemli kriterler neler?
Günümüzde başarmak için her zaman sermayeye değil, yaratıcılık, cesaret ve hayal etmeye ihtiyaç var. Bugün dünyada herhangi birinin, sadece iyi bir fikir ve cesaretle yarının Facebook'unu yaratması mümkün. Bu nedenle başarılı bir girişimci olmak için öncelikle kendi öz kaynaklarınızı iyi değerlendirmeli, başarılı ve eksik olduğunuz yönleri saptamalı, bu yönleri geliştirmek için gerekli desteği sağlamanın yollarını araştırmalısınız.
Kervan Yolda Düzülür Mantığından Uzak Durun
- Size göre bir girişimcinin kaçınılması gerekenler listesinde neler olmalı?
Girişimci yenilikçi, atılımcı fikirlere sahip olmalı, yeni bir değer yaratacak bir potansiyel barındırmalı. Eğitim ve yeni teknolojilerin etkin takibi ve uygulaması da bir girişimci için 'olmazsa olmaz' koşullar arasında. Bir girişimcinin mutlaka kaçınması gerekenler arasında ise 'kervan yolda düzülür' mantığıyla gerçekçi olmayan bir iş planıyla hareket etmek yer alıyor.
Suzan Sabancı Dinçer'den 3 ÖĞÜT
  • Sürdürülebilir ve gerçekçi bir plan çerçevesinde etkin bir biçimde çalışmak.
  • Yenilikçi ve yeni teknolojilere açık bir felsefeye sahip olmak.
  • Girişimle kumar arasındaki farkı görebilmek için kendinizi yetiştirin. Kendinizi hazır hissettiğinizde başarısız olmaktan korkmadan gerekli cesareti kendinizde bulacaksınız. İçinde başarısızlıkların, yenilgilerin olmadığı bir hayat, yaşanmamış bir hayattır.

Kısa Sürede Büyük Karlar Peşinde Koşmayın, Gelecek Odaklı Olun
Endeavor Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Özcan Tahincioğlu'na göre, girişimci için başarı yolu iş fırsatlarını tespit edebilmek ve uygulanabilir bir iş modeli oturtmaktan geçiyor. Türkiye'de en çok yapılan hatanın başında ise 'günü kurtarma' yaklaşımı geliyor
'ELBETTE ülkemizin ve bulunduğumuz iktisadi ortamın, gelişmiş ekonomilere kıyasla zorlu koşulları, girişimcinin geleceğe odaklanmasını zorlaştıran bir etken. Ancak başarılı bir girişimci şirket yaratmanın sırrı bence, 'günü kurtarmak yerine yarına odaklanmakta yatıyor' diyen Tahincioğlu, şöyle devam ediyor: 'Geleceğe odaklanmak için girişimci şirketin uzun vadeli stratejik planlama kültürünü oluşturması, bilgi birikimini avantaja çevirecek bir anlayışa sahip olması ve kısa vadeli karlılık odaklı stratejilerden uzak durması gerekiyor. Girişimciler yeni iş yaratma konusunda kısıtlı bilgi, sermayeye kısıtlı ulaşım, güven eksikliği, yönetim tecrübesi ve ilişki eksikliği gibi sorunlarla karşılaşıyorlar. Yeni iş yaratma konusunda daha donanımlı bilgiye sahip olmak için sürekli olarak kişisel ve tüzel gelişime odaklanılmalı. Sermaye kaynaklarına daha kolay ulaşmak için uygulanabilir ve ölçeklendirilebilir bir iş modeli kurulmalı. Yönetim tecrübesini güçlendirmek adına güçlü bir ekibin önemine dikkat edilmeli. İlişki ağını güçlendirmek için girişimci şirketin topluma ve bulunduğu ekosisteme katma değer yaratması sağlanmalı, ayrıca girişimci sosyal yönünü güçlendirmeli...'
İlham Kaynağı Oluyor musunuz?
DİYELİM ki tüm bunları hayata geçirdiniz. Peki 'ben oldum' demek için doğru zaman ne? Daha başka bir ifadeyle, işinizin başarılı atfedilmesi için ne gerekiyor? Banka hesap cüzdanındaki artış, araba modelinin değişmesi mi? Hiçbiri değil. Doğru cevabı Tahincioğlu'ndan dinleyelim: 'Bir girişimcinin başarılı olarak tanımlanabilmesi için yaşadığı topluma katma değer sağlaması gerekiyor. Daha da önemlisi eğer bir girişimci rol model olabiliyor ve toplumdaki geleceğin girişimcilerine ilham kaynağı olabiliyorsa, işte o zaman gerçekten 'başarılı' olarak adlandırılabileceğini düşünüyorum...'
Özcan Tahincioğlu'dan 3 ÖĞÜT
  • Uzun vadeli planlama yapın ve kalıcı bir şirket kültürü oluşturun.
  • Gelecek odaklı olun, kısa sürede parasal açıdan zenginliğe ulaşmaya değil... Dünyayı değiştiren Ford, Microsoft, Google, Facebook gibi şirketler bir günde ortaya çıkmadı! Arkalarında yıllarca süren hazırlık, geliştirme çalışmaları ve emek var.
  • Şirketinizin büyüme potansiyeline ve gelecek vizyonuna güveniyorsanız Endeavor Etkin Girişimciliği Destekleme Derneği'ne başvurun.
Dünyanın En Yaratıcı Fikri Bile Yeterli Olmayabilir
Ali Koç, girişimcinin liderlik vasıflarına sahip azimli, etik değerlere sahip olması gerektiğini düşünüyor. Ona göre hedef odaklı girişimciler ayakta kalıyor...
KOÇ Holding ve aynı zamanda Endeavor Yönetim Kurulu Üyesi Ali Koç'a göre Türkiye'de genellikle girişimciler tarafından, güçlü bir fikir veya iyi bir ürünün olması başarıya ulaşmak için yeterli görülüyor. 'Patent, sağlıklı mali yapı, güçlü finansman modeli, iş planı, pazara çıkış stratejileri geri plana atılıyor. Halbuki dünyanın en iyi ürününe de en yaratıcı fikrine de sahip olsanız belli unsurlar gerçekleşmeden, başarıyı yakalanmıyor. İyi iş fikri ve bu saydığım tüm unsurlar birleşip iyi bir şekilde harmanlandığında, çarkların sağlıklı bir şekilde dönebileceğine ve girişimcinin başarıyı yakalayabileceğine inanıyorum' diyor Koç.
Çözüm Üretme Sanatı
- Bir girişimcinin hayal kırıklığına uğramaması için atması gereken adımları sıralayabilir misiniz?
Aslında girişimciliği 'sorunlara çözüm üretme sanatı' olarak tanımlayabiliriz. Sorun olarak nitelendirebilecek birçok durum aslında, önemli fırsatları içinde barındırıyor. Bu fırsatları sürdürülebilir bir iş modeliyle harmanlayarak değerlendiren, azimli ve hedef odaklı hareket eden girişimciler başarıya ulaşabilir.

İstihdam Potansiyeli Önemli
- Peki bu anlamda 'olmazsa-olmaz' listesinde neler var?
Girişimcinin vizyon, uygulama becerisi ve liderlik vasıflarına sahip azimli, açık fikirli ve etik değerlere sahip olması gerekiyor. Kaçınılması gereken en önemli konuların başında 'Müthiş bir fikrin peşinde koşup; uygulama için kritik öneme sahip faktörleri görmezden gelmek’ yer alıyor.
- Size göre başarı kıstası nedir?
Girişimcinin başarılı tanımlanması için şirketinin yüksek kar ve cirolara ulaşıp hızlı büyümesi yeterli değil. Hızlı büyüme kadar, yüksek istihdam potansiyeli yaratması ve ekonomik ortama katma değer sağlaması önemli.
Ali Koç'tan 3 ÖĞÜT
  • Finansman kaynaklarına erişim için harcayacağınız çabanın daha fazlasını özgün bir fikri uygulamaya geçirmek için harcayın.
  • Ayağı yere basan ve sağlam bir iş modeli kurmaya dikkat edin.
  • Pazara çıkış stratejinizi oluşturmayı ihmal etmeyin.
- Doğru olan iş yapmak, işleri doğru yapmaktan daha önemlidir.

- Altınızdakilerle konuşurken ses tonunuzu yükseltmeyiniz. Bu onları tedirgin eder, sizinle tartışma zeminini yok eder. Sonuçta yanlış karar alma olasılığınızı artırır.

- Münakaşalarınızı uzatmayınız. İkna olamadığınız veya edemediğiniz hallerde görüşmeyi erteleyeniz.

- Kızma hakkınız, karşınızdaki bu hakkını kullanmasını müteakip derhal uygulamayınız. Kızma hakkı soğuk yenmesi gereken bir yemektir. Aksi halde durum kavgaya dönüşür.

- Taltifi aleni, cezalandırma veya haklı dahi olsa tenkiti ilgili ile teke tek yapınız.

- Gülümseyiniz, gülünüz veya muhatabınızı gülümsemeye ve gülmeye teşvik ediniz.

- Kim olsa selamlamayı ve mümkünse el sıkmayı ihmal etmeyiniz. Kimseyi görmezlikten gelmeyiniz.

- Karşınızdakine hakkını her durumda teslim ediniz.

- Yanlış bir hareketiniz olursa duruma göre gerekirse aleni özür dilemekten çekinmeyiniz. Bu sizi yüceltir.

- Aşırıya kaçmadan ve istihza izlenimi vermeden karşınızdakine zaman zaman kompliman yapmaktan geri durmayınız. Bu sempatiyi artırır.

- Her gelen mektup ve yazıya bekletmeden aldığınızı belirten bir cevabı mutlaka ve derhal yazınız. Ciddiyetinizin bir ifadesidir.

- Lüzumsuz münakaşalardan sakınınız ve bunlardan kaçınınız. Zaman ve prestij kaybetmeyiniz.

- Muhatabınızla karşılıklı olarak birbirinizi ikna edemiyorsanız ısrar etmeyiniz. Güvendiğiniz uzman bir danışmanla istişare ediniz.

- Uzmanı olmadığınız konularda kesinlikle ısrarcı olmayınız. Mümkünse bu konularda dinleyici olmayı yeğleyiniz.

- Karşınızdakini durum ne olursa olsun hele alenen aşağılamayınız.

- Bir konunun size izahı halinde, konuyu anlamış olsanız bile karşınızdakinin sözünü kesmeyiniz. En kötü halde o sırada zihnen başka bir sorununuza çözüm arayın. Muhatabınızın içini boşaltmasına izin verin.

- Kesinlikle astlarınıza talimat vermeyiniz. Gerekçeli kararlarını talep ederken aynen, tashihen veya tadilen görüşerek onaylamaya çalışınız veya reddediniz.

- Muhatabınızı huzura kavuşturmaya gayret ediniz. Oturma şekliniz örnek olarak rahatlatınız.

- Birini karşılarken ayağa kalkıp rahat bir köşeye oturtmaya bakınız. Masanız başında büyüklük taslar durumdan kaçının.

- Muhatabınızı biliyor iseniz karakterine ve eğilimlerine uygun şekilde motive etmeye çalışınız.

- Konuşma arasında konuya uyumlu bir fıkra anlatmak durumu yumuşatır. Kişiye dokunacak veya kaba espirili nükte ve anektodlardan kaçınınız.

- Psikolojik davranıp, karşınızdakinin görüşmeden sonuç ne olursa olsun rencide olmadan memnun ayrılmasını sağlamaya bakınız.

- Nihayet dış görünümünüze dikkat ediniz. Görünüm bir oranda şahsiyeti belirler. Burada söylediklerimizi uygulamanın çok zor olduğunun bilincindeyim. Ancak biraz gayretle mükemmele yaklaşmanın mümkün olacağına inananlardanım.
shak Alaton
Derin bir nefes alıp gözlerinizi kapatın... Düşünün!.. Yaşamı size hediye etmiş olan yüce Allah'a en son ne zaman, içtenlikle ve inanarak teşekkür ettiniz? Hele üstelik sağlığınız da yerinde ise... Binlerce şükür Allahıma!.. Beni Yaratan’a! Cebinizde çok para olup olmadığını sormadım! Pek o kadar da önemli değil!
Hayatın zenginliği uçsuz bucaksız... Tükenmez... Hepsi de sizin için yaratılmış... Yeter ki onları görün! Bildiğiniz gibi, bakıp da görmemek mümkün! Siz görmeye, duymaya, hissetmeye hazır mısınız? Yaşamın zenginliklerini görmek ve onlardan yararlanabilmek için bazı prensiplere sahip olmanız gerekir.
Hayatınızı akıllı bir şekilde planlamanız, evvela kendinizi iyi tanımakla başlar, insanın kendini tanıması, sanıldığından daha zordur, zira, yaşınız ne olursa olsun, şimdiden kalıplaşmış bazı önyargılarınız vardır. Kendinizde, zannettiğinizden daha fazla bilgi, beceri ve başarılı olma hırsı var. Bunlar, kısa hayatınızda, akranlarınız arasında ayrıcalıklı ve üst düzey bir yere gelmeniz için gerekecektir.
Klasik müziğin engin zenginliğini henüz keşfetmemiş iseniz, hemen bunu da planlamanızın zamanıdır. İnsanlığa sunulmuş bu “tanrısal ödül”de yüce ve soylu duyguların yankısını bulacaksınız. Hayatınızı renklendirecek, yaşamınıza heyecan katacaktır. Yorgunluk dolu bir gün biterken, bir iki saat boyunca, klasik müzik eşliğinde okuyacağınız bir felsefe kitabı size mutluluğun kapılarını açacaktır.

Hüsnü Özyeğin
Başarılı bir iş adamı olmak için iyi bir  eğitim hem şart hem şart değil. Ama 20-30 şirketten sorumlu iseniz iyi bir eğitim şart. Çünkü her şeyi siz yapamazsınız.
İyi bir profesyonel yönetim için hesap verilebilirlik, raporlama sistemleri, yönetici alımı, eğitimi, kariyer planlaması gibi birçok kavramı uygulamanız gerekli. 
Örnek aldığım kişi; rahmetli Vehbi Koç'tur. Zira Vehbi Bey son derece disiplinli, sevecen, kendinden daha az tecrübeli ve genç insanları dinleyen ve onlardan dahi bir şeyler öğrenmeye çalışan, yenilikleri takip eden, başarılı işlerin ve insanların sırlarını araştıran ve vefat ettiği gün dahi çalışan bir kişi olduğu için onu örnek aldım.
En büyük desteği beni 29 yaşımda Pamukbank'a Yönetim Kurulu Üyesi, 32 yaşımda genel müdür tayin ettiği için Mehmet Emin Karamehmet'ten gördüm. Bankayı kurarken bana 3 iş adamı borç verdi. 17 iş adamı da ortak oldu. Onlardan da çok destek gördüm.

Ahmet N. Zorlu
Eğitim, başarıya giden yolda olmazsa olmazlar içinde, ancak tek başına yeterli değil. Teorik bilgi, pratikle desteklendiğinde anlamlı oluyor ve kişiyi başarıya taşıyor. “Ne yaparım da patron olurum?”dan önce; “Ne yaparım da işi öğrenirim?”, “Ne yaparım da öğrendiklerimi geliştiririm?” soruları yanıtlanmalı. 
İş yaşamında başarılı olma duygumdan güç aldım ve çok çalıştım. Çok genç yaşta iş hayatına atıldım. Mutlaka bilgisine deneyimine inandığım, fikirlerine başvurduğumuz kişiler oldu. Ancak bana işi öğreten, yol gösteren her zaman müşteri oldu. Müşteri patrondur ve öğretendir. Müşterini dinlediğinde ve anladığında büyük yol alırsın. 
İş hayatının günlük stresini yaratan pazar koşulları, rekabet ortamıdır. En iyisini üretme, en iyisini sunma arzusu, yoğun çalışmayı ve tempoyu beraberinde getiriyor ki, bu da aslında bizim için işin keyfi. 
Stresi önlemek ve dinlenmek için spor yapıyorum. Yürüyüş ve yüzme hiç aksatmadığım sporlardan ikisi. Yoğun iş temposu sonrasında düzenli olarak yaptığım spor aktiviteleri bana bir sonraki gün için enerji sağlıyor.

Asım Kibar
Bizim için eğitim ve öğrenmenin faydaları tartışılmaz. Temel bilgileri olan iş adamı işinde daha başarılı olabilir. Eğer gerekli yeteneği ve de şansı var ise... Bunun yanında insan tüm yayınları, gelişmeleri takip etmesi geride kalmaması için gerekli. Ben de ülkenin ve dünyanın güncel problemleri ve işimle ilgili yayınları devamlı olarak izlerim, ayrıca ilgili olduğum sanayi tesislerini gezerim.
Örnek aldığım kişi yok. Takdir ettiğim çok değerli dostlarım var. Onlarla sohbet etmek, ülke problemlerine farklı bakış açısından yaklaşarak  değerlendirmelerini öğrenmek ve fikir alış-verişinde bulunmak imkanı veriyor.
n Saffet Ulusoy
Bundan 40 sene öncesine gidildiğinde başarılı iş  adamı olmak için tahsilin önemi yoktu. 21. yüzyılda ise büyük iş adamı olmak için yüksek öğrenim görmek ve lisan bilmek şart oldu. Büyük iş adamı olmanın örneğini babam Mehmet Bahattin Ulusoy'dan aldım. Babamin çalışkanlığını ve iş disiplinini örnek alarak iş hayatımda bunlardan hiç vazgeçmedim.

Kadir Has
Başarılı bir iş adamı olmak için günümüzde iyi bir eğitime ihtiyaç var. Zaten, içinde yaşadığımız dünya şartları da bunu gerektiriyor. Bizim kuşak, ülkenin o günkü koşulları nedeniyle fazla bir tahsil yapamadı. Ama çoğu insan o açığı, hayat üniversitesinde giderdi. 
İş hayatına erken atıldım, dolayısıyla genç yaşta büyük mesafe aldım. Babamı, model aldım. İş hayatında, mümkün mertebe strese girmeme gayreti içerisinde oldum. Bunun için de zamanı ve olayları iyi değerlendirdim.

Sakıp Sabancı
Babam eski Türkçe okuma yazmayı köy okulunda öğrenmiş... Ben, hastalık nedeniyle, lise ikide okulu bıraktım... İş hayatında pişerek ve “öğrenmenin ağır faturalarını ödeyerek” bir yerlere geldim. Bizim dünyamız ve şartlarımız farklıydı. 
Bugün dünya ile yarışıyorsunuz... Lisan bilmek, dünyada ve ülkemizde ne olup bittiğini yakından izlemek ve bu gelişmelerin sizin işinize muhtemel etkilerini yorumlayabilmek şart... Bunun için de “dünya klasında” bir eğitim çok önemli ve lüzumlu olduğu kanaatindeyim. İdeali de hem girişimcilik ruhunu hem de iyi eğitimi birleştirebilmek tabi ki...
Takım çalışmasına önem veririm... Başta kardeşlerim olmak üzere hepsi çok saygıdeğer, yetenekli ve amatör ruhla çalışan pek çok profesyonel arkadaşımız bize omuz vermiş; Sabancı Topluluğu'nun bugüne gelişine katkıda bulunmuşlardır. Vefat edenleri rahmetle; hayatta olanlar saygı ve sevgiyle anıyorum.
Günlük stresi atabilmek için motorsiklete binerim, yüzerim, konserlere ve sergilere giderim. Geçmişte Prof. Dr. Peker Sandallı, değerli dostum Bilger Duruman; 40 yıl Sabancı Topluluğu'nda çalışmış olan Hasan Güleşçi'yle bir araya gelir, poker oynardık...

Kemal Şahin
Bill Gates, “Düşünce Hızında Çalışmak” adlı kitabında, “Önümüzdeki on yılda iş hayatı, geçmiş elli yılda olduğundan çok daha fazla değişecek.” diyerek, iletişim teknolojisinin hayatımızda büyük bir devrimi başlatmakta olduğu mesajını veriyor. Önümüzdeki on yılın, geçmiş elli yıla bedel olduğu böyle bir dönemde, köklü değişimlere hazırlıklı olmak ve sürekli yenilenen koşullara ayak uydurmak zorundayız. Her şeyin olduğu gibi kaldığı, hiçbir şeyin değişmediği bir dünyada, sadece ve sadece, hayata renk katan birer faktör olarak ilgi gören değişim ve yeniliğin, günümüz dünyasında artık bir zorunluluğu çağrıştırdığını bileceğiz. Alışkanlıklarımız, bizi bu yoldan alıkoyan en önemli özelliğimizdir. Şakası yok! “Hayatta kalmak isteyenler, değişime hazır olmalıdır.” diyen Darwin, bu gerçeği 100 yıl öncesinden görmüş!
Değişim zorunlu. Ancak, değişimin sürüklediği değil, onu yaşayan firmalar ve bireyler olmalıyız. Şahinler Holding, rakiplerinden farklı olarak, bilinçli bir şekilde, pamuktan son tüketiciye uzanan üretim hattını ve değer zincirini tek bir çatı altında birleştirdi. Dünyanın dört bir yanında organize olmuş üretim ve pazarlama ağlarıyla, kimilerinin “imparatorluk” dediği bir düzeye geldi. Ne var ki, asla bununla yetinmek niyetinde değiliz. Artık, başını alıp gitmekte olan değişime ayak uydurmaya çalışan değil, değişimi kendi bünyesinde yaratan; belirlenmiş kalıplara sıkışıp kalan değil, kuralları belirleyen, rekabet yaratan bir grup olma yolundayız. Bu yolda epeyce de mesafe katetmiş durumdayız.
Eduplus V.Liderlik Zirvesi Öncesi Genç Liderlere Tavsiyelerim Şunlar;
10 nisan tarihinde eduplus 5. Liderlik zirvesi 2008 de www.eduplus.com.tr genç lider yöneticilerle koç holding ceo’luğu sırasında edindiğim tecrübeleri paylaşacağım. Görüşlerim şunlar; gelişmiş ve gelişen ülkeler, 2000’li yıllarda küresel genişlemeye ayak uydurarak, her alanda büyük yatırımlara yönelmişlerdir. Ancak, dünya ekonomisindeki duraklamayla beraber, hemen bütün sanayileşmiş ülkelerde, fazla kapasitelerle karşı karşıya kalınmıştır.

Gelişmiş ülkelerin büyük sanayi kuruluşlarınca başlatılan küreselleşme politikaları ise durumu daha da ağırlaştırmıştır. Bu ortamda, kaliteli bir malı, rakiplerin fiyatının altına
düşeremezseniz, işiniz bitmiş demektir !

Tabii, teknoloji önemini kaybetmiş değildir. Ancak, önemli olan husus belirli standarttaki bir malı veya hizmeti en uygun fiyata piyasaya sunabilmektir. Türk işdünyası, böyle bir ortamda iç ve dış rekabete açılmış bulunmaktadır.

Dünya büyük bir hızla ilerlemektedir. Bu durumda, bizim girişimcilerimizin ve profesyonel yönetim kadrolarımızın;
-İleriye dönük politikalarını
-Vizyon''larını-ana hatları ile ve açık bir şekilde belirlemeleri.
-İşletmelerindeki verimliliklerini en üst düzeye çıkaracak önlemleri uygulamaya koymaları,
-Pazar şartlarındaki ani değişimlere ayak uyduracak esnekliği sür''atle kazanmaları gerekmektedir.
Değişimi gerçekleştirmek kolay değildir! İnsanlar statükocu''durlar ! yeniliğe dönük lider olmak için mücadele etmek gerekir. Vehbi Koç yenilikçi bir liderdi.
İnsanların statükocu temel içgüdüleri , patronların ve yönetim kadrolarının düşünce sistemlerinde de yer etmiş bulunmaktadır.

İş dünyamızdaki yeniliğe dönük lider yöneticilerin , her yeni görüşe karşı bir dirençle karşılanacaklarını bilerek yola çıkmaları ve bu uğurda mücadeleyi göze almaları gerekmektedir.

Köklü değişim hedeflerine ulaşmak için kademeli yumuşak geçişler , zaman içinde hedefin kaybedilmesine sebep olabilmektedir. Bu yüzden, köklü değişim uygulamaları inkilapçı bir inançla ve inatla ele alınmadığı takdirde istenen sonuca ulaşmak mümkün değildir.

Böyle bir mücadelede, karar kademeleri ; tam bir dayanışma içinde bulunmalı, birbirlerine açık görüşlü davranmalı, ünvanlarının ve yetkilerinin arkasına saklanmadan karşı görüşleri algılamaya hazır olmalıdırlar.
Bir İşletme Yöneticisinin Önemle İzlemesi Gereken Üç Temel Faktör Şunlardır:

Eduplus liderlik zirvesi geçmişte de görüşlerimi iş dünyasıyla paylaştığım büyük bir platform. Eduplus ayrıca şahsıma 2006 da liderlik onur ödülü takdim etti. Bu ödülü uzun yıllar iş hayatında verdiğim emeğin karşılığı olarak görüyorum. Zirvede yöneticilere başarılı olmaları için 3 temel faktör anlatacağım. Bunlar;
1- Müşterinin mutluluğu,
2-Çalışanların mutluluğu,
3-İşletminin nakit akışı
*Müşteri mutluluğu işletmenin pazar payını büyütecektir.
*Çalışanların mutluluğu verimliliği arttıracaktır.
*Nakit akışındaki denge işletmenin mali gücünü destekliyecektir.
Çalışanlardan istenilen verimliliği elde etmek için onları sıkı bir yarışmaya sokmaktan daha etkili başka bir yol yoktur. Çıta daima bir çentik yukarıya çıkarılarak işletme bütün kademeleriyle yarışa sokulmalıdır. Yarışa katılım insanları heyecanladıracak ve onlara başarıdan pay alma zevkini tattıracaktır.önemli olan husus , çalışanların sistemin işlemesine katkıda bulunduklarını hissetmelerini sağlamaktır. İnsanlar kendilerine değer verildiğini hissettikleri nispette daha verimli çalışmaktadırlar. Bir işletmede çalışanlar,kendileri için en değerli varlığın müşteri olduğu şuurunu asla kaybetmemelidir. Çünkü, çalışma güvencesi müşterinin devamlılığı ile mümkündür.

Bir İş Yerinde Ulaşılması Gerekli Olan Diğer Bir Hedef Çalışanlar Arasında Karşılıklı Güven Duygusunun Sağlanmasıdır. Güven Duygusu Başarının Sırrıdır.

Güven''in kaynağı fikirlerin serbestçe tartışılabilmesidir. Hüner, üretilen fikirlerin ve belirlenen kararların katılımcı bir ortamda oluşmasının sağlanmasıdır.

Yeniliğe açılmak istenen bir ortamda kendinizi nasıl hissettiğinizi bilmek, atacağınız adımlar bakımından hayati bir önem taşımaktadır. Yeni yaklaşımlardan etkilenmiyor ve bunlara katılımdan heyecan duymuyorsanız, en doğru karar,yönetimi yeni liderlere bırakmak olmalıdır. Ben daima yenilikçi oldum ama gençlere fırsat tanımak gerekiyordu. Sonsuza kadar yönetmeniz mümkün değil. Eduplus v.liderlik zirvesinde www.eduplus.com.tr ayrılma kararımı vehbi koç’a nasıl açıkladığımı ilkez zirvede anlatacağım. Vehbi koç’un tepkisi de oldukça ilginç oldu.
Siz Hangi Tip Yöneticisiniz ? Yeni Tip Yönetici Nasıl Olmalıdır?
-Yeni tip yönetici;
-Kendini; destekleyici (sponsor) ,takım kaptanı olarak görür,
-Doğrudan işi yapacak olanla temasa geçer,
-Organizasyonun yapısını pazarın ihtiyacına göre düzenler,
-Kararların alınmasına çevresinin katılımını sağlar,
-Bilgileri paylaşır,
-Yöneticilik disiplinini ön plana çıkarır,
-Arkadaşlarından sonuç alınmasını bekler.
Bugünün hızla değişen dünya ortamı içinde, yöneticilerde görüş derinliği -perspektif-yeteneğine her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulmaktadır.
Başarılı Olmanın Sırları Nedir? Sıralamak Gerekirse;
Ben, başarının kişisel bir özellik olmadığına inandığım için bu soruya , henüz derli toplu bir cevap verdiğimi sanmıyorum !
Bununla beraber, yerli ve yabancı değişik iş adamlarının ve yöneticilerin başarı konusunda söylemiş olduklarını dikkate alarak bir liste oluşturdum. Başarılı olmak için şu özellikler
öne çıkmış oldu!
1- Çok çalışın,
2- Daima öğrenin,
3- İşinizi sevin,
4- İnisyativ kullanın,
5- Dürüst olun,
6- Mücadeleci olun,
7- Kişiliğinizi geliştirin,
8- Katılımcı olun,
9- Adil olun,
10- Sabırlı olun.
Bugünün üst düzey yöneticileri, içinde yaşadıkları şartlar bakımından, benim döneminkinden çok değişik bir ortamda bulunuyorlar. Serbest Pazar ekonomisinin getirdiği iç ve dış rekabet koşulları, finansal ortamın ve ihtiyaçların boyut değiştirmesi, sosyal hayatın hareketliliği ve şirketler arası rekabetin yönetici transferlerinde insanların etik kurallarını bozan teklifleri, yeni yöneticilerin kararlarını derinden etkilemektedir. Bu ortamda, üst düzey yöneticilerin yıllık gelirleri, bu yeni iklime göre belirlenmekte ve çok yüksek seviyelere çıkmış bulunmaktadır. Bugünün iş dünyasında görev yapan yöneticilerin, sosyal hayat içinde, abartıya kaçmadan, yer ve sorumluluk almaları gerekmektedir.

25 Ekim 2015 Pazar

Girişim 2 öneri

Çalıştığınız işi geride bırakıp kendi patronunuz olmaya hazır mısınız? Size yardımcı olabilmesi için kendi işini başarı ile sürdürmüş girişimcilerin verdiği ipuçlarını sizler için derledik.

1- Kaldırabileceğinizin altında rakama iş almayın, ancak sözleşmeli müşterilerinize ve iş yaptığınız partnerlerinize indirim vermekten çekinmeyin.

2- Yaptığınız işe referans olabilecek insanlar bulun. Size çok zor gelecek işler gönderseler bile karlı olup olmadığına dikkat ederek işi kabul edin.

3- Size destek olan insanlarla çalışmaya gayret edin ve kimse tarafından yılgınlığa uğramamaya gayret edin. Eğer girişimde bulunduğunuz iş fikrinizin iyi olduğuna inanıyorsanız, ona bağlı kalmaya ve ısrarcı olmaya devam edin. Başarı şansınız çok daha fazla olacaktır.

4- Düşüncelerinizde sabit fikirli olmaktan kaçının. İş stilinizi, müşteri servisi anlayışınızı müşterilerinizin ihtiyaçlarını karşılama doğrultusunda değiştirmeye hazırlıklı olun.

5- Hatalarınız olduğunda hatalı olduğunuzu kabul edin. Eğer şirketiniz için işinize yaramayan bir şey almışsanız ve beklentilerinizi karşılamamışsa geri göndermekten, satmaktan veya değiştirmekten kaçınmayın.

6- İş yaptığınız banka müdürleri ve kredi sağlayan kurumlarla iyi ilişkiler geliştirmeye bakın. Problemleri çözmede iyi niyetli olduğunuzu gösterin. Borçlu olduğunuz iş partnerlerinize ödeyebildiğinizi en iyisini ödemeye gayret edin.

7- İş eğitimine önem verin. İş yaptığınız alanla direkt ilgisi olmasa da kendinizi eğitmek için çok zaman harcamanız gerektiğini bilin. Pazarlama, IT desteği, muhasebe kaydı tutmak gibi.

8- Yanlız kalmamaya özen gösterin. Müşterilerinizle yakın ilişki içinde olsanız bile, kendi network’ünüzü yaratmaktan geri durmayın.

9- İş hayatınızla özel hayatınızı ayırın. Çalışma saatlerinize sadık kalın. Müşterilerinizin size ulaşamadığı zamanlarda sesli mesaj sistemini kullanın. Sizden en azından bir cevap alacaklarını bilsinler. Acil durumlarda nasıl ulaşılabileceğini bilmelerine imkan tanıyın.

10- Her gün işinizle ilgili kendinize bir düşünme zamanı ayırın. Günlük işleriniz içinde boğulur kalırsanız işinizi asla büyütemezsiniz.

11- Hoşlandığınız şeyleri yapmaktan geri kalmayınç Haftada bir kaç kez hoşlandığınız şeylere zaman ayırın. Bu sizin deşarj olmanızı sağlar.

12- Kendinize bir iş planı yazın. Bu ne yaptığınız konusunda açık bir rehber olur. Planınızı her yıl yenileyin.

13- Telefonda konuşma kabiliyetinizi geliştirin ve size ulaşan her şikayet veya problemde buna uygun cevaplar vermeye gayret edin.

14- Size gelen siparişleri anında confirm edin. Özellikle emaille sipariş almışsanız.

15- Her zaman resmin büyüğünü görmeye çalışın, yaratıcı olun.

16- Sizden daha zeki birini bulduğunuzda işe almaktan çekinmeyin.

17- Size tavsiyede bulunan girişimcilerin veya saygın küçük işletme danışmanlarının sözlerini dinleyin.

18- Bilmediğiniz bir işe kesinlikle girmeyin. İşi anlamak için tüm iş hayatınızı heba edersiniz.

19- Size bağlı müşteriler bulmaya gayret edin ve bu işe lokal olarak başlayın.

20- Girişimlerin ilk yılında hızla yol alabilirsiniz, ancak en azından ikinci yılın sonuna kadar finansal açıdan rahat olacağınızı garanti altına alın.

21- Spesifik hedeflere kitlenin ve başarana kadar çalışın.

22- Fikrinizi geliştirirken asla nasıl başaracağınız konusunda endişelenmeyin. Para ve kaynak birlikte gelir eğer hedeflerinizi belirlemiş ve çalışmaya başlamışsanız.

23- İşinizin her alanında kaliteye önem verin ve işinizin ana merkezinde kalite olsun. Eğer kaliteye önem vermezseniz işinizin yürümeyeceğini göreceksinizdir.

24- Interneti kullanın. Email göndermeyi öğrenin. Web sitenizi kurun. Database oluşturun. Müşterilerinize newsletter gönderin, online banner reklamlarına önem verin. Web sitenizi tüm arama motorlarına kayıt ettirin.

muhasebeciniz, pazarlama elemanınız olabilir. Karlı bir işletmeye sahip olmak için iyi profesyonellerle çalışmaya bakın.25- İyi bir avukatınız, muhasebeciniz