1. Ateş yakmak – Ateş yakmayı öğrenmek; zor durumlarda, ısınma ve aydınlanma gibi temel ve hayati ihtiyaçlarımızı karşılamamızı sağlayabilir.
2. Bilgisayar kullanmak – Günüüzde, temel bilgisayar bilgisine sahip olmak neredeyse zorunlu hale geldi. Öğrenin ve ihtiyacı olanlara öğretin.
3. Google’ı etkin kullanmak – Google, ihtiyacınız olan her şeyi bulmanıza yardımcı olabilir. Kendinizi geliştirmek için, etkin arama yöntemleri gibi makalelerden yardım alabilirsiniz.
4. Kalp masajı ve Heimlich manevrası – Bir gün kalp masajına ihtiyacı olan eşiniz, çocuklarınız ya da komşularınız olabilir. Geç kalmadan öğrenin.
5. Düz vites araba kullanmak – Gün gelir de, düz vites bir araç kullanmanız gerekirse?
6. Yemek yapmak – Yumurta, makarna gibi basit şeyleri pişirmeyi öğrenmelisiniz. En azından kendinizi doyurabilecek kadar.
7. İnsanların ilgisini çekecek bir hikaye anlatmak – Eğer bir şeyler anlatırken çevrenizkdekilerin ilgisini toplamayı başaramıyorsanız, belki de konuşmamalısınız.
8. Kavga etmeyi öğrenmek ya da kavga etmeyi önlemek – Her iki durumda da kazanan siz olursunuz.
9. Kötü haber verebilmek – Üzücü ama bunu birileri yapmak zorunda. Bir gün siz de mecbur kalabilirsiniz.
10. Lastik değiştirmek – Lastikler havayla doludur ve hava dolu şeyler genelde patlar. Hazırlıklı olmanızda yarar var.
11. İş görüşmesi – Heyecan içinde terlemenin, çok istediğiniz o işi almanıza yardımcı olmayacağı kesin.
12. Program yapmak – Programsız olmak vakit kaybetmek anlamına gelmeyebilir, ancak verimliliğinizi arttırmak için programlı olmanızda fayda var.
13. Hızlı okuma – Bazen bir şeylerin tamamını okumak yerine, ihtiyacınız olan kısa sürede edinebileceğiniz genel bir fikirdir.
14. İsimleri hatırlamak – Başkalarının size “Hey sen!” diye seslenmesi hoşunuza gidiyor mu?
15. Taşınmak – Taşınmak her zaman tahmin ettiğinizden daha zordur. Düzenli ve programlı olun.
16. Az eşyayla seyahat etmek – Sadece ihtiyacınız olanları yanınıza almak, daha masrafsız, daha kolay ve çok daha akıllıca.
17. Polislerle iyi geçinmek – Aracınızı durdurduklarında ya da kapınıza geldiklerinde stres yaşamamak için, polislerle nasıl anlaşabileceğinizi öğrenin.
18. Yol tarif etmek – En azından yakın çevrenize hakim olun ve etkili şekilde yol tarif etmeyi öğrenin.
19. İlkyardım – Bir yarayı kapatabilmek için doktor olmanıza gerek yok.
20. Yüzme – Yeryüzünün %71’i sularla kaplı. Yüzmeyi öğrenmek iyi bir fikir olabilir.
21. Park etmek – Park etmek, kolay görünmesine rağmen çoğu kişinin beceremediği ve zorluk çektiği bir konu. Trafikteki kişisel araç sayısını göz önünde bulundurduğumuzda, bir o kadar da hassas.
22. Alkol limitinizi öğrenmek – Sınırı aşmamak ve kontrollü kalabilmek için, kendi limitlerinizi keşfetmenizde fayda var.
23. Taze sebze meyve seçmek – Kötü bir alışveriş yapıp hayal kırıklığına uğramak istemezsiniz.
24. Çekiç, balta ve testere kullanmak –Basit el aletlerini kullanmayı öğrenmek, bir çok işinizi kendi başınıza halledebilmenize olanak sağlar.
25. Bütçe hazırlamak – Borcunuzun olması hoş değil. Kendi bütçenizi hazırlamak ve buna bağlı kalmak, hem güvende, hem de iyi hissettirir.
26. En az iki yabancı dil öğrenmek – Dünya nüfusunun sadece %25’i İngilizce konuşuyor. Geri kalan %75’le de iletişim kurmak isteyebilirsiniz.
27. Şınav ve mekik çekmek – Doğru yapılmayan şınav ve mekikler; zaman kaybı olmakla kalmaz, canınızı da acıtır.
28. İltifat etmek – İltifat, birine verebileceğiniz en güzel hediyelerden biridir, üstelik bedava.
29. Pazarlık – Daha kârlı bir anlaşmadan sadece bir ya da iki cümle uzaktasınız.
30. Dinlemek – Daha çok dinleyip daha az konuşursanız, daha çok şey öğrenebilir ve daha az şey kaçırırsınız.
31. Dünya coğrafyası – Kendi küçük dünyanızın dışına dair bir şey bilmiyorsanız, pek de fazla bir şey biliyor sayılmazsınız.
32. Basit boya badana – Basit badana işleri için büyük miktarlar ödemek, pek akıl kârı değil.
33. Konuşma yapmak – Bir sonraki şirket toplantısında patronunuz kısa bir açıklama yapmanızı isterse, hazırlıklı olmanızda fayda var. İyi bir konuşmanın, özgüveninizi arttıracağı da kesin.
34. Poz vermek – Kim fotoğraflarda daha güzel görünmek istemez ki? Rahat rahat poz veremek ve kameralara gülümsemek için ayna karşısında egzersizler yapabilirsiniz.
35. Flört etmek– Başarılı bir flörtle, utanç verici olan arasında ince bir çizgi var. Eğer çok zorlarsanız, kaybedersiniz. Yeterince uğraşmazsanız da kaybedersiniz.
36. Not almak – Eksik ya da anlaşılması zor notlar, maalesef işinizi kolaylaştırmaz. Tarifi eksik olan bir yemeğin lezzetli olması biraz zor.
37. Misafirlik – Saygılı bir misafir olmayı beceremiyorsanız, otel odalarında daha fazla vakit geçirmeniz gerekebilir.
37. Misafirlik – Saygılı bir misafir olmayı beceremiyorsanız, otel odalarında daha fazla vakit geçirmeniz gerekebilir.
38. Etkili bir ilk izlenim – İlk izlenim için asla ikinci bir şansınız yoktur.
39. Harita ve pusulayla yön bulmak– Hiç bilmediğiniz bir yerde, GPS aracınız bozulursa ne yapacaksınız?
40. Düğme dikmek – Yeni bir t-shirt almaktan çok daha ucuz.
41. Ses sistemi kurmak – Bu kadar basit bir iş için para ödemek pek mantıklı değil, ayrıca biraz tembel işi.
42. Klavye kullanmak – Kalvyenizle daha hızlı yazmayı öğrenmek, size bol bol vakit kazandıracaktır.
43. Kişisel bilgilerinizi korumak – Kimlik bilgilerinizi çaldırmak, hoş olmayan sonuçlar doğurabilir. Dikkatli olun.
44. Basit bilgisayar ve internet güvenliği – Kimsenin ulaşamayacağı şifreler koymak ya da virüs programlarını kullanabilmek için bilgisayar mühendisi olmanıza gerek yok
45. Yalan söylendiğini fark etmek – Maalesef insanlar size yalan söyleyecektir. Kime güvenebileceğinizi bilmelisiniz.
46. Bir randevuyu söz vermek zorunda kalmadan kibarca bitirmek – Tutmayacağınız ya da tutamayacağınız sözler vermenin bir mazereti yok.
47. Leke çıkarmak – Düğme dikmek gibi, yenisini almaktan daha ucuz.
48. Evi temiz tutmak – Temiz ve düzenli bir ev, düzenli bir hayatın anahtarıdır.
49. Bebek tutmak – Bebekleri nasıl tutmanız gerektiğini öğrenin. Zarar vermek istemezsiniz.
50. Aküsü biten arabayı takviye kablosuyla ya da vurdurarak çalıştırmak – Yürümekten ya da her seferinde çekici çağırmaktan ya da yürümek zorunda kalmaktan daha kolay.
Uplifers olarak, yaşam kalitenizi arttıracak önerileri bir araya getirdik. Listemize zaman zaman göz atarak, pratikte küçük uygulamalarla hayatınızda büyük değişiklikler yapabilirsiniz.- Kahvaltı etme alışkanlığı geliştirin. Sabahları kahvaltı ederken, güne yüksek enerjiyle başlamanızı sağlayacak yiyecekler tüketmeyi ihmal etmeyin.
- Bir haftalığına glutensiz beslenin. Yapılan araştırmalar, işlenmiş tahılların sindirime engel olduğunu gösteriyor. Hayatınızdan buğday ya da arpayı çıkararak, enerji seviyenizi yükseltin.
- Yemek pişirin. Yemek kitapları alarak ya da internet ortamında tarifler araştırarak yemek yapmayı öğrenin. Hem daha hesaplı, hem daha sağlıklı beslenin.
- Ajanda kullanın. Alacağınız notları elinizle yazmak, daha kolay hatırlamanıza yardımcı olur. Tamamladığınız işlerinizi işaretlemekse, ayrı bir keyif verecektir.
- Bitki yetiştirin. Eğer bir bahçeniz yoksa, camınızın kenarında çiçek, meyve ya da sebze yetiştirin.
- Atıklarınızı gübreye dönüştürün. Biyolojik olarak toprakta çözünebilen gıdalar, gübre olarak çok etkilidir. Özellikle bahçeniz varsa, atıklarınızı gübreye dönüştürün. “Yiyecek israfını önlemek için 10 öneri”
- Gönüllü olun. Hem kendinize, hem çevrenize faydalı olacağınız işler yapabilmek için, gönüllü olun. Gönüllü işlerde çalışıyorsanız, konu ya da mekan değiştirin.
- Her gün kendiniz için bir şey yapın. Kendinize, sadece keyif aldığınız aktiviteler yapmak için zaman ayırmayı ihmal etmeyin.
- İletişim becerilerinizi geliştirin. Kendinizi geliştirmek için her zaman fırsatınız vardır. İşe, e-postalarınızı daha anlaşılır ve yazım kurallarına uygun şekilde yeniden düzenleyerek başlayabilirsiniz.
- Duvarlarınızın rengini değiştirin. En yakın yapı marketine giderek herhangi bir renk boya alın ve odalarınızdan birini boyayın. Değişim ve spontanelik, herkes için iyidir. “Evinizin her odası için farklı renk seçenekleri“
- Konferanslara katılın. Ne kadar tecrübeniz olursa olsun, kendinizi geliştirmek, yeniliklerden haberdar olmak ve farklı bakış açılarıyla tanışmak için, konferanslara katılın.
- Yeni bir spora başlayın. Koşun, golf oynayın ya da kaya tırmanışı yapın. Tercihinizi yaparken çok fazla para harcamamaya ve kolay adımdan başlamaya özen gösterin.
- Yeni bir yabancı dil öğrenin. Ana dilinize yakın gramer yapısındaki yabancı dilleri öğrenmek daha kolaydır. Fazladan bir yabancı dil öğrenmek için çaba gösterin.
- Emekliliğiniz için biriktirmeye başlayın. Geliriniz ne kadar olursa olsun, ertelemeden ve geciktirmeden emekliliğiniz için para biriktirmeye başlayın.
- Mobilyalarınızın yerini değiştirin. Mobilyalarınızın yerleşimini değiştirerek, hızlı ve kolay bir şekilde evinizin havasını değiştirin.
- Yoga yapın. Günün stresinden kurtulmak, kaslarınızı çalıştırmak ve huzurlu hissetmek için yoga yapmaya başlayın.
- Kullanmadığınız kıyafetlerinizi bağışlayın. Böylece hem dolabınızda yer açılacak, hem de cömertlik size iyi hissettirecektir. “Yaşamınızı sadeleştirerek mutlu olmanın 50 yolu”
- Kelime dağarcığınızı geliştirin. Her gün yeni bir kelime öğrenerek, hem kelime dağarcığınızı hem de genel kültürünüzü geliştirin.
- Çalışırken klasik müzik dinleyin. Daha verimli çalışabilmek ve huzurlu hissedebilmek için, çalışırken klasik müzik dinlemeyi deneyin.
- Daha hızlı klavye kullanmayı öğrenin. İnternet ortamındaki yazı yazma oyunları ya da programlarıyla klavye kullanma hızınızı ve dolayısıyla verimliliğinizi arttırın. “Üretken olma sanatı: Dakikalar içinde saatler kazanın”
- Bir kitap kulübü kurun ya da bir kulübe üye olun. Bir kulübe üye olarak, kitap okuma motivasyonunuzu arttırın.
- Acil durum fonu oluşturun. Hayatta karşınıza ne zaman ne çıkacağı belli olmaz. Birikiminizin yanı sıra bir acil durum fonu oluşturmayı ihmal etmeyin. “Para biriktirmenize yardımcı olacak 21 ipucu”
- Başkalarının ne düşündüğünü önemsemeyin. Kendiniz olun ve başkalarının sizin hakkınızdaki düşüncelerini kendinize dert etmeyin.
- Hayvanları tanıyın. Hayvanat bahçesi ya da akvaryumları ziyaret ederek, hem hayvanlar hakkındaki bilginizi geliştirin hem de keyifli zaman geçirin.
- Ağız sağlığınıza özen gösterin. Düzenli olarak ağız bakımınızı yapın. İhtiyaçlarınıza uygun bir diş fırçası ve macunu kullanın.
- Hediye verin. Kendiniz için alışveriş yaparken, sevdikleriniz için küçük hediyeler alarak onları gülümsetin.
- Evinizin havasını değiştirin. Yaşadığınız ortamda hava filtresi kullanarak, solunumda kullandığınız havayı, burnunuza, hava yollarınıza ve akciğerlerinize zararlı partiküllerden arındırın.
- Hayattaki beklentilerinizin farkında olun ve peşinden gidin. Ne istediğinizi bilin. Hedeflerinizi belirledikten sonra, harekete geçin. “Zafere giden yolda atmanız gereken 13 adım”
- Kişisel gelişim cd/kasetleri dinleyin. Özellikle yolda geçirdiğiniz zamanı değerlendirebilmek için, kişisel gelişim cdleri edinin.
- Enstrüman çalmayı öğrenin. Yeni bir enstrüman çalmayı öğrenin ve kendinizi geliştirebilmek için düzenli olarak zaman ayırın. Online kurslardan yararlanın.
- Dünyadan haberdar olun. Ülkelerin başkentlerini, para birimlerini ve bayraklarını öğrenin. Oyunlardan yardım alarak, süreci keyifli hale getirin.
- Küçük şeylerden keyif alın. Güzel bir kokunun ya da lezzetli bir içeceğin keyfini çıkarın.
- Otomobilinizi temizleyin. Aracınızı her gün kullanıyorsanız, temiz ve düzenli olmasına özen gösterin. Kirli ve dağınık bir araç sizi fazladan strese sokacaktır.
- Her gün sizi korkutan bir şey yapın. Çekindiğiniz şeylerden uzak durmak sizi rahatlatsa da, keşfedebilmek ve gelişebilmek için güvenli bölgenizden çıkın. “Güvenli bölgenizden çıkabilmek için 42 öneri”
- İltifat edin. İltifat etmek, nezaketin göstergesidir ve karşınızdakinin iyi yönlerini görmenizi sağlar.
- Daha önce hiç yemediğiniz şeyler yiyin. Hem damak tadınızı geliştirin, hem de yeni tatlar keşfedin.
- Haftada 3 kez ağırlık çalışın. Evinizde birkaç dakikanızı ayırarak ağırlık çalışın, vücudunuzdaki kas oranını arttırın.
- Günlük programınızda öncelik sırası yapın. Yapılacaklar listenizin en önemli ve zor maddelerini ilk sıralara alın. Böylece maddeleri tamamladıkça rahatlayabilirsiniz.
- Akıl hocası olun. Kendinizi yetkin hissettiğiniz herhangi bir konudaki bilginizi, öğrenmek isteyenlerle paylaşın.
- Çok mütevazı olmayın. Siz yeteneklerinizi küçümsediğinizde, karşınızdakilere de bunu yapmak için fırsat verirsiniz. Kendinizi önemsiz görmeyin.
- Evinizde ve iş yerinizde yeşile yer açın. Ortamdaki oksijen üretimini arttırmak ve odanıza canlılık katmak için, bitkilerden yardım alın.
- Ailenizi tanıyın. Ailenizle birlikte büyümüş olsanız da, onlar hakkında bilmediğiniz çok şey olabilir. Onları tanımak için zaman ayırın. “Annenizle sağlıklı bir ilişki kurmak için ipuçları”
- Fikir sahibi olun. Sizin için önemli olan bir konu hakkında araştırma yaparak bilgi ve fikir sahibi olun. Fikirlerinizi başkalarıyla paylaşmaktan çekinmeyin.
- Sosyal medyada geçirdiğiniz zamanı azaltın. Bu sürede, sosyal medya üzerinden iletişim kurduğunuz arkadaşlarınızla yüz yüze görüşün.
- Olumsuzlukları nötrleştirin. Karamsar olmak gerçekçi olmaya daha yakın olsa da, olumsuzluklara da iyi yanından bakmaya çalışın.
- Siyah çikolata yiyin. Siyah çikolata, antioksidan bakımından oldukça zengindir. Sağlığınız için şeker tüketiminizi azaltarak siyah çikolata yiyin.
- Vücudunuzu sevin ve ona iyi bakın. Sahip olduğunuz en iyi araç vücudunuzdur. Sağlığınıza özen gösterin ve vücudunuzu sevin.
- Hayran olduğunuz birinin biyografisini okuyun. Okuduklarınızdan kendiniz için dersler ve ipuçları çıkarın.
- Zor görevlerinizi parçalara ayırın. Böylece ulaşılması daha kolay hedeflere sahip olabilirsiniz. “Modern zamanların kabusu: Erteleme alışkanlığı”
- Canlı bir jaz müzik performansı dinleyin. Cazın rahatlatıcı temposuna ayak uydurun.
- Barınaklardaki hayvanları sahiplenin. Evcil hayvanlar yakın birer dost olmalarının yanı sıra, bakım yeteneklerinizi de geliştirir. Barınaklardaki sahipsiz hayvanlara sahip çıkın.
- Sağlıksız kahve tüketimine hayır deyin. Kendi kahvenizi kendiniz yapın ya da yerel kahve dükkanlarındaki farklı kahvelerin tadına varın. Kahveye katılan şuruplardan kaçının.
- Günlük tutun. Günlük tutmak, fikirlerinizi kağıda dökmenizi, yeni fikirler üretmenizi ve kendinizi ifade etmenizi sağlar.
- Kamp yapın. Arkadaşlarınızla birlikte kısa kamp programları yapın. Hem doğayla bütünleşerek dinlenin, hem teknoloji detoksu yapın.
- Bağış yapın. Para biriktirmek ne kadar önemliyse, sahip olduklarını paylaşmak da o kadar huzur verici. Kendiniz için önemli bir konu bularak düzenli olarak maddi destekte bulunun.
- Televizyonunuzu kapatın. Televizyon karşısında başka insanların yaptıklarını seyretmek yerine, kendi hedefleriniz için çalışın.
- Kendinizi geliştirin. İşe, hep ilginizi çeken ama daha önce öğrenme fırsatı bulamadığınız bir konuyla başlayın. “Bilgi sahibi olmanız gereken 50 şey”
- İhtiyacınız olduğunda yardım isteyin. Yeni bir şeyler öğrenirken ya da bir konuda çözüm bulamadığınızda, yardım istemekten çekinmeyin.
- Dans dersleri alın. Dans etmek, koordinasyon becerilerinizi arttırır. Ayrıca forma girmenin de keyifli bir yoludur.
- Kıskanç olmayın. Yaptığınız işte sizden daha iyi birileri her zaman olacaktır. Kıskanmak yerine, kendi olumlu yönlerinize odaklanın.
- Bol bol su için, sebze meyve tüketin. Vücudunuzun ihtiyaçlarına göre kendi besin piramidinizi belirleyin ve ona bağlı kalın.
- Başladığınız işi bitirin. Herhangi bir işe başladığınızda, hedefinize ulaşana kadar çaba gösterin.
- Sık sık ara verin. Yapmanız gereken işleri tamamladıkça ara vererek kendinize zaman ayırın.
- Kin tutmayın. Affetmek, hayata bakışınızı değiştirecektir. İçinizden öfkeyi çıkararak sevgiye yer açın. “Vazgeçtikçe başarıya ulaşın”
- Orkestra konserlerine ya da operaya gidin. Herkesin hayatında en az bir kez yaşaması gereken bu tecrübeyi siz de edinin.
- Geleceğiniz konusunda endişelenmeyin. Endişelenmek sizi fazladan strese sokacak ve size zarar verecektir. Endişelerinizi bir kenara bırakın. “Geride bırakmanız gereken 10 düşünce”
- Yurt dışına seyahat edin. Hayat bir kitapsa, tek bir ülke hakkında bilgi sahibi olmak, kitabın tek bir sayfasını okumakla eşdeğerdir. Farklı ülkeleri ziyaret ederek, farklı kültürler hakkında bilgi sahibi olun.
- Kredi kartı kullanımınızı azaltın. Çok sayıda kredi kartı kullanmak, maddi durumunuzu kontrol altına almanızı zorlaştırır.
- Arometerapiden yardım alın. Stresten arınarak rahatlayabilmek için, aromaterapi seansları düzenleyin.
- Kendinize gülmeyi öğrenin. Hatalarınızı kabul edebilmeyi ve kendinize gülmeyi öğrenin.
- Başkarının özgüvenini arttırmasına yardımcı olun. Çevrenizdekilerden, iyi oldukları konuları size öğretmesini isteyin. Hem kendinizi geliştirin, hem özgüvenlerini tazeleyin.
- Başkalarının önerilerine kulak verin. Çevrenizdekilerden gelen önerilere kulaklarınızı tıkamayın.
- Bir radyo programını düzenli olarak dinleyin. Hem yeni bir alışkanlık geliştirin, hem de keyifli zaman geçirin.
- Kendi kartvizitinizi oluşturun. İşinizin haricinde, kendiniz için bir kartvizit oluşturun.
- Sağlıklı ve düzenli uyuyun. Yatmadan önce rahatlayarak ihtiyacınız olan derin ve yeterli uykuyu alın.
- Yeni bir hobi edinin. Yaratıcılığınızı beslemek ve yeteneklerinizi geliştirmek için hobiler edinin. “Hobilerle yaratıcılığınızla tanışın”
- Kendinize zaman ayırın. Bu vakti spaya gitmek veya kişisel bakımınızı yaptırmak için değerlendirin.
- Bahaneler üretmeyin. Daha da önemlisi, ürettiğiniz bahanelere inanır hale gelmeyin. Engellerinizi ortadan kaldırarak, olanaklarınızı arttırın.
- Gülümseyin. Gülümsemek hem modunuzu yükseltecek, hem de dış görünüşünüzü güzelleştirecektir. “En etkili detoks: Gülmenin faydaları”
- Sanat galerilerini ziyaret edin. Arkadaşlarınızla ya da yalnız, sanat galerilerini ziyaret ederek kültür seviyenizi arttırın.
- Nefesinizin farkında olun. Nefes egzersizleri yapmayı öğrenerek, kendinizi sakinleştirin.“Eckhart Tolle – Bilinçli tek bir nefes”
- Organik beslenin. Böcek ilaçları ve kimyasal ilaçlamalar, sağlığınızı olumsuz etkiler. Organik besinler tüketmeye özen göserin.
- Rutininizin dışına çıkın. Sabah egzersizlerinizi akşam saatlerine alın, işe otobüs yerine bisikletle gidin.
- Başkalarından destek beklemeyin. Hayatınızla ilgili önemli konularda sorumluluk alın.
- Masaj yaptırın. Masaj yaptırarak, vücudunuzdaki kas düğümlerinin neden olduğu rahatsızlıklardan kurtulun.
- Çevrenizdeki tarihi mekanları keşfedin. Önce araştırmanızı yaparak bilgi sahibi olun, sonra ziyaret edin.
- Postürünüzü düzeltin. Kambur durmayın. Pilates gibi postürünüzü düzeltmenize yardımcı olacak aktiviteler yapın. “Pilates hakkında merak ettikleriniz”
- Bulmaca çözün. Farklı bulmacalar çözerek, beyninize de egzersiz yaptırın.
- Gelen kutunuzu düzenleyin. Gelen kutunuzda dosyalama sistemleri oluşturarak, takibinizi kolaylaştırın.
- Randevu verin. Birileriyle randevulaşmak için, ilişkinizin olması gerekmiyor.
- Organik süt için. Organik sütün dayanıklılık süresi daha uzudur. Ayrıca omega 3, vitaminler ve antioksidanlar bakımından daha zengindir.
- İçinizdeki güzelliği keşfedin. Sahip olduklarınıza değil, kim olduğunuza odaklanın.
- Kestirin. 5-30 dakika süreyle uyku molaları vererek yenilenin. “Gece uykusuna alternatif: Çok fazlı uyku döngüleri”
- İşlerinizi biriktirmeyin. İşlerinizi yapmanız gereken zamanda yaparak, ailenize ve sevdiklerinize zaman ayırın.
- Ayaklarınıza iyi bakın. Ayağınıza uyan, rahat ayakkabıları tercih edin. Gün sonunda ayaklarınıza rahatlatıcı bakım yapmayı ihmal etmeyin.
- Sabırlı olun. Çabalarınız her zaman ödüllendirilmeyebilir. Kendinizi geliştirebilmek için, sabırlı olmayı öğrenin.
Hafızamın güçlü olduğu kendimi zinde ve sağlıklı hissettiğim ilimi hakkıyla almış olduğum ve rızkımın bol olarak verildiği bir dünya hayatı bunun yanında ahiretimi kazandığım bir dünya hayatı istiyorum
Her insan dünyaya bir takım donanımlarla gelir. Anne rahminden geldiği bu yepyeni dünyadaki diğer varlıkları algılayabilmesi için görmesi, işitmesi, dokunması, koklaması ve tatması gerekir. Tüm bunlar için de göz, kulak gibi organlar lazımdır. Dünyada insanlarla birlikte yaşayabilmesi için sevmesi, korkması, bazen öfkelenmesi, bazen gülmesi de gerekiyor. Bunlar gibi durumlar için de duygulara sahip olmalıdır.
Organlar, duygular, yetenekler, bilgiler derken, hepimiz bir yaşa geldiğimizde yanımızda bir hediye sandığı buluruz. Bunlar, bize emanet edilen dev bir potansiyelin içine konan donanımlardır. Bunlarla birlikte hayata tutunabilmemiz için güneş doğar, yağmur yağar, hava atomları kendilerini bize ulaştırırlar. Sonsuz cömertlik, gerek evrenle gerek bizi seven tüm insanlarla bizim için paha biçilmez yatırımlarını bize gösterir.
Yüksek Sorumluluk
İnsan, kendisine hediye edilen tüm bunlar karşısında bir sorumluluk üstlenir: Kendini doğru değerlendirmek. Bu da iki çok önemli olguya bağlıdır: Kendini israf etmeden verimli kullanmak ve sürekli kendini geliştirmeyi sürdürmek. Kendi gelişimini sürdürmek için kendine yatırım yapmak. Çünkü insanın da üyesi olduğu evren sistemindeki değişmez kanuna göre, ileri gitmeyen ya yerinde sayar ya da geriye gider. Yerinde sayan ise zaten potansiyel bir geri gidiş içindedir. İnsan olarak hepimizi ilgilendiren bu yüksek sorumluluk, bazı zamanlarda daha da kritik bir hal alır.
Bir savaş sırasında, düşmanla çarpışan askerlerin kendilerini israf etmek veya doğru değerlendirememek gibi bir lüksleri yoktur. Bebeğini dünyaya getiren anne için de, benzer şekilde, kaçınılmaz bir sorumluluk vardır. Benzer bir durum şu anda Türkiye’nin öğrencileri için de söz konusu. Çünkü gözler onlarda. Aileleri, öğretmenleri, arkadaşları, okulları, dersaneleri için gündemin bir parçası onlar. Sınava giren öğrenci, sanki savaşa giden asker gibi odakta. Sınav sürecinde yürüyen öğrenci, sanki AB sürecini yürüten hükümet gibi izleniyor.
Öğrencilerin Kritik Durumu
Öğrencinin üzerindeki projektörler, onun kendisiyle ilgili yükümlülüğünü daha da önemli hale getiriyor. Böyle olunca, eğer kendini israf ederse onu suçlayacak, onun durumunu fark edecek daha çok insan bulunabiliyor. Eğer kendine yatırım yapmayı seçerse de öyle. Onun başarılarını fark edecek, onu takdir edecek daha çok insan bulunuyor şimdi etrafında. Uluslararası bir olimpiyatta ülkesini temsil eden sporcu gibi, ulusal bir sınavda ailesini, okulunu, öğretmenlerini, sevenlerini temsil ediyor öğrenci. Bu yüzden sınav, gerçekte öyle olmasa da hayat-memat meselesi olarak anlaşılıyor öğrenci tarafından. Çünkü öğrencinin işi zor ve bunu kendisi de iyi biliyor.
Eğer bir öğrenciysen arkadaşım, bu ürkütücü manzara karşısında gerginlik yaşamana gerek yok. Çünkü her algıladığımız, tamamıyla gerçek olamaz. Sınav dediğimiz hayatın içinde bir anı, bir renk, bir heyecan, bir duygu atmosferinden öteye geçemez aslında. Senin için hayat-memat meselesi olan bu değil, kendini ne hale getirdiğin. İsraf mı, yatırım mı ettiğin kendine. Çünkü sınav, sınavın sonunda biter. Kendine karşı tavrın, kendini kullanışın, kendi yüksek sorumluluğun ise hep yanındadır. Sınavda da ortaya çıkar kaliten, anne-baba olduğunda da, üzüldüğünde de, sevildiğinde de, başardığında da, yenildiğinde de. Senin kaliten, hayatının tamamındadır.
Şimdi büyük bir ateş yakalım seninle. Oradan bir meşale alalım ve önümüz aydınlansın. Bazı bilgiler, zaten biliniyordur. Sadece ışıklandırmak ve görünür kılmak gerekir. Biz de öyle yapacağız ve soracağız birlikte: Kendini israf edenler, nasıl yaptılar bunu? Kendine yatırım yapanlar, nasıl başardılar? Bunu bilmek, insana yol arkadaşı, can yoldaşı olur. Kaybedenlerin yaptıklarından uzak durayım, kazananlar gibi ben de kazanabileyim, diye.
Kendini İsraf Edenler Neler Yaptılar?
1. Hayatı boş verdiler.
2. Bol bol televizyon izlediler.
3. Rahat etmeyi ilke edindiler.
4. Çalışmak zevk vermediğinde çalışmadılar.
5. Zevkli uğraşılardan ödün vermediler.
6. Bahaneler ürettiler.
7. Kendilerini israf edenlerle arkadaşlık yaparak onların isteklerine boyun eğdiler.
8. Karşı cinsle arkadaşlığı önemli bir gündem maddesi yaptılar.
9. Futbol ve siyaset gibi doğrudan etkileyemedikleri alanları çok takip ettiler.
10. Deneme sınavlarında veya bazı olaylarda başarısız olunca ümitsizliğe kapıldılar.
11. Sınav zamanı yaklaştıkça artan baskıyı, bunu çok düşünerek büyüttüler.
12. Kendilerini ruhsal olarak destekleyen manevî uğraşıları ertelediler.
13. Ders çalışmayı erteledikçe konuları biriktirdiler ve işlerini zorlaştırdılar.
14. Başaranların kendilerinden çok yüksek kapasiteli olduğunu zannettiler.
15. Israrla çalışmalarına rağmen sonuç alamadıklarında vazgeçtiler.
16. Muhteşem hayaller kurdular ve onların birer mucizeyle geleceğini sandılar.
17. Sınav stresini bahane ederek bir sürü insanın kalbini kırdılar.
18. Zaman planlaması yapmadılar.
19. Geç yatıp geç kalkmayı alışkanlık haline getirerek uyku zamanlarını verimsiz kullandılar.
20. Popüler ve itibarlı olduğu için, kendi kişisel özelliklerine uygun olmayan alan ve meslek seçtiler.
Kendine Yatırım Yapanlar Neler Yaptılar?
1. Hayatı önemsediler.
2. Bol bol kitap okudular.
3. Hayatta zorluklar da olabildiğini kabul ettiler.
4. Çalışmak zor da olsa, direndiler ve çalıştılar.
5. Gerektiğinde bazı zevklerden ödün verdiler.
6. Bahaneleri öldürdüler.
7. Kendilerini geliştirenlerle birlikte hareket ettiler.
8. Ailelerinin desteğini önemli bir gündem maddesi yaptılar.
9. Ders çalışmak, okumak, sanat üretmek, yetenek kazanmak gibi doğrudan etkileyebildikleri alanlarla ilgilendiler.
10. Başarısız olduklarında ümitlerini korudular.
11. Sınav zamanı yaklaştıkça artan baskıyı, sonucun mutlaka hayırlı olacağını düşünerek küçülttüler.
12. Kendilerini ruhsal olarak destekleyen manevî uğraşılara zaman ayırdılar.
13. Ders çalışmayı az da olsa devamlı hale getirerek işlerini kolaylaştırdılar.
14. Birinin yapabildiğini ben neden yapamayayım, diye düşündüler.
15. Başarısız olduklarında vazgeçmediler.
16. Muhteşem hayaller kurdular ve onlara ulaşmak için gayret ettiler.
17. Sınav sürecinde bir sürü insanın sevgisini ve dualarını aldılar.
18. Zamanlarını planladılar.
19. Erken yatıp güneş doğmadan önce uyandılar.
20. Kendi kişilik özelliklerini tanıyarak, alan ve meslek konusunda bilinçli bir seçim yaptılar.
3N
Yeni projelere imza atmanız için basit bir ilkeyi hatırlatmak istiyorum.
Yaratıcılığın temelinde şu üç sözcük yatmaktadır.
Bu sözcükler; “NİÇİN”, “NASIL”, ve “NEDEN” sözcükleridir.
Bu üç sözcüğün tanımlarına bakalım:
1. NİÇİN? sorusunu sormak: Bir işin, bir oluşumun, bir eylemin, hangi ihtiyaç için yapıldığını sorgulamaktır.
2. NASIL? sorusunu sormak: Bir olayın, bir eylemin, bir aracın ne şekilde , hangi yol ve yöntemle yapıldığını sorgulamaktır.
3. NEDEN? sorusunu sormak: Bir olayın, bir oluşumun ve bir aracın doğmasında (gerçekleşmesinde) etkin olan temel düşünce ve prensiplerin neler olduğunu irdelemektir. Esas ile esası oluşturan arasında hangi ilişkilerin olduğunu sorgulamaktır.
Kişi, karşılaştığı her olay, yaptığı her iş ve rastladığı her yeni eylem, fikir ve oluşum karşısında, bu üç soruyu kendine sormayı alışkanlık haline getirmelidir. Bunu yapanlar, hem karşılaştıkları yenilikleri daha iyi anlıyorlar, hem de mevcudu geliştirmek için düşünmeye başlıyorlar.
Bu soruları soran kişi kendi kendine: “Mevcut, başka nasıl olmalı veya olmamalı?”, ayrıca “Başka ne yapmalı ki daha faydalı hale gelsin?” düşüncelerini geliştirirler.
Mevcudu geliştirmek veya daha iyisini yapmak için; yukarıda verilen üç sözcüğü yaşamınızın her döneminde kullanmaya çalışmalısınız.
Sorgulamadan, mevcudu geliştirip, değiştirmeniz veya alternatifini düşünmeniz mümkün değildir. Sorgulama alışkanlığınızın gelişerek devam etmesini dilerim.
Bilimi yaşatalım, bilimle yaşayalım.
21.Yüzyıl Çalışanını Başarıya Götürecek 10 YetkinlikAşağıdaki araştırma Phoenix Universitesi'ne ait. 21.yy çalışanını başarıya götürecek 10 yetkinlik ve bunlara sahip olabilmek için nasıl bir eğitim alınması gerektiği belirtilmiş. Yetkinlikler;
- Liderlik
- İşbirliği
- Uyum Yeteneği
- İnovasyon
- Küresel Vatandaşlık
- Kritik Düşünme
- İletişim
- Verimlilik ve Sorumluluk
- Bilgiye Erişim, Analiz ve Sentez
- Girişimcilik
1. İnanmaya başlayın: Günlük kısa meditasyonlar, düzenli egzersiz, sabırsızlıkla bekleyeceğiniz aktiviteleri planlamak ya da alışveriş yerine keyifli aktiviteler için para harcamak gibi küçük adımlar olumlu duyguları artırıyor.
2. Gözden geçirin: İşimizi, ’mutluluğun tersi’ olarak görürüz. Oysaki araştırmalar, işlerini zorunluluktan çok hayat biçimi olarak görenlerin daha mutlu ve başarılı olduğunu gösteriyor. Yani işi, ’kariyer’ ya da ’evrenden bize bir çağrı’ olarak görmek, olumlu duyguları körüklüyor. Formalitelerden sıkılan bir sağlık çalışanıysanız örneğin, doldurmanız gereken formları bir zorunluluk değil, hastanın bir sonraki durağında kullanılacak bir sürecin yatarımı olarak görmek, durumu kolaylaştırabilir.
3. Olumluluk egzersizi: Araştırmalar bir aktivitenin, bittikten sonra bile insanların düşüncelerini etkilediğini gösteriyor. Uzun süre Tetris oynayanların oyun bittikten sonra bile etraflarında şekiller ve renkler görmeye devam ettiğini biliyoruz. Her gün, o gün için ve genel olarak müteşekkir olduğunuz üç şeyi yazmaya başladığınızda kısa zamanda zihninizin olumlu şeyleri taradığını göreceksiniz.
4. Başarı için başarısızlık: Stresin olumsuz bir şey olduğunu öğrenen insanların stres karşısında çok daha fazla yıprandığını fark eden Achor, hataları, başarısızlıkları stres yaratıcı faktörler değil, gelişmek ve öğrenmek için fırsatlar olarak görmeyi öneriyor.
5. Küçük hedefler: Hedef genel müdürlükse bu yoldaki küçük ve elde edilebilir taşlara konsantre olmanız öneriliyor. Zira bunlar hem başarma duygunuzu körükler hem de kendinize güveninizi artırır.
6. 20 saniye kuralı: "İnsanlar bir şeyi değiştirmek istediklerinde irade gücüne ihtiyaçları olduğu gibi yanlış bir inanışa kapılırlar" diyen Achor, olumlu davranışı 20 kez deneyimlemenin daha güçlü bir etkisi olduğunu düşünüyor. Sabahları egzersiz yapmak istiyorsanız en az 20 gün boyunca, spor kıyafetlerinizle yatın ve koşu ayakkabılarınız ayak ucunuzda dursun...
7. Sosyal destek alın: Çalışanlar mutluluğu iki şekilde engeller: A. Bir hedefe ulaşana kadar kendilerine rahatlama ve eğlenme izni vermeyerek. B. Yalnız başlarına ve ölümüne çalışırlarsa başarılı olacaklarını zannederek. Oysa Achor’a göre etraftaki insanlarla ilişkide olmak hem mutluluğun hem de başarının temel şartları. Bu yüzden her gün ekibinizin katkılarıyla ilgili olumlu bir geribildirimde bulunmak, stresli ve yoğun zamanlarda aileyle daha fazla vakit geçirmek iyi sonuç veriyormuş...
2. Gözden geçirin: İşimizi, ’mutluluğun tersi’ olarak görürüz. Oysaki araştırmalar, işlerini zorunluluktan çok hayat biçimi olarak görenlerin daha mutlu ve başarılı olduğunu gösteriyor. Yani işi, ’kariyer’ ya da ’evrenden bize bir çağrı’ olarak görmek, olumlu duyguları körüklüyor. Formalitelerden sıkılan bir sağlık çalışanıysanız örneğin, doldurmanız gereken formları bir zorunluluk değil, hastanın bir sonraki durağında kullanılacak bir sürecin yatarımı olarak görmek, durumu kolaylaştırabilir.
3. Olumluluk egzersizi: Araştırmalar bir aktivitenin, bittikten sonra bile insanların düşüncelerini etkilediğini gösteriyor. Uzun süre Tetris oynayanların oyun bittikten sonra bile etraflarında şekiller ve renkler görmeye devam ettiğini biliyoruz. Her gün, o gün için ve genel olarak müteşekkir olduğunuz üç şeyi yazmaya başladığınızda kısa zamanda zihninizin olumlu şeyleri taradığını göreceksiniz.
4. Başarı için başarısızlık: Stresin olumsuz bir şey olduğunu öğrenen insanların stres karşısında çok daha fazla yıprandığını fark eden Achor, hataları, başarısızlıkları stres yaratıcı faktörler değil, gelişmek ve öğrenmek için fırsatlar olarak görmeyi öneriyor.
5. Küçük hedefler: Hedef genel müdürlükse bu yoldaki küçük ve elde edilebilir taşlara konsantre olmanız öneriliyor. Zira bunlar hem başarma duygunuzu körükler hem de kendinize güveninizi artırır.
6. 20 saniye kuralı: "İnsanlar bir şeyi değiştirmek istediklerinde irade gücüne ihtiyaçları olduğu gibi yanlış bir inanışa kapılırlar" diyen Achor, olumlu davranışı 20 kez deneyimlemenin daha güçlü bir etkisi olduğunu düşünüyor. Sabahları egzersiz yapmak istiyorsanız en az 20 gün boyunca, spor kıyafetlerinizle yatın ve koşu ayakkabılarınız ayak ucunuzda dursun...
7. Sosyal destek alın: Çalışanlar mutluluğu iki şekilde engeller: A. Bir hedefe ulaşana kadar kendilerine rahatlama ve eğlenme izni vermeyerek. B. Yalnız başlarına ve ölümüne çalışırlarsa başarılı olacaklarını zannederek. Oysa Achor’a göre etraftaki insanlarla ilişkide olmak hem mutluluğun hem de başarının temel şartları. Bu yüzden her gün ekibinizin katkılarıyla ilgili olumlu bir geribildirimde bulunmak, stresli ve yoğun zamanlarda aileyle daha fazla vakit geçirmek iyi sonuç veriyormuş...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder