29 Ağustos 2013 Perşembe

Yatırım yapılabilir sektörler ve düşüncelerim

Uplifers olarak, potansiyelinizi fark edip, kendi başarı hikayenizi yazabilmeniz için; başarılı insanların uyguladığı yöntemleri bir araya getirdik.

1. Doğru hedefler peşinde koşmak

Başarılı insanlar objektiftir ve gerçekçi hedefleri vardır. Ne aradıklarını ve ne için savaştıklarını bilirler. Ulaşamayacakları ya da kendilerine bir şey katmayacak hedeflerin peşinde koşmazlar. Eğer kişiliğinize ve yeteneklerinize uygun hedefler belirleyip, bu doğrultuda planlı bir şekilde ilerlerseniz, siz de başarının kapılarını aralayabilirsiniz. Gelişme kaydettikçe, çok uzak görünen hedeflerin bile yaklaştığını göreceksiniz.

Hedeflerinizi belirletken S.M.A.R.T. (specific, measurable, attainable, relevant, timely) tekniğinden yardım alabilirsiniz. Bu teknik;

Specific/Spesifik: “Forma gir.” spesifik bir hedef gibi görünse de, aslında “Bir spor salonuna kaydol ve 1 yıl boyunca haftada 3 gün spor yap.” Demek daha etkilidir. Çünkü hedefleriniz için belirli parametreler kullandığınızda, doğru adımlar atma ve hedefinize ulaşma şansınız daha yüksek olur.
Measurable/Ölçülebilir: Hedeflerinizi koyarken, kaydettiğiniz ilerlemeleri ve aşamalarını kontrol edebileceğiniz bir ölçüm tekniğiniz olmalı. Böylece, önünüzü daha iyi görür ve başarının başarıyı getirdiğini anlarsınız.
Attainable/Ulaşılabilir: Bir hedefin ulaşılabilir olması için , yapabileceğiniz ve yapmak isteyebileceğiniz bir şey olması gerekir. Eğer “Bu hedefe nasıl ulaşabilirim” sorusunun cevabını alamıyorsanız, hedefiniz yeterince gerçekçi olmayabilir.
Relevant/Uygun: Hedeflerinizin kişiliğinize ve yeteneklerinize uygun olması gerekir. Bir internet girişimcisinin “Saat 14:00’a kadar 75 ton balıklı sandviç yap” hedefi, bu teknikteki diğer tüm maddelere uygun olsa da, kendisi için uygun bir hedef olmadığı için, ulaşılmasını zora sokar.
Timely/Belirli zaman aralığı dahilinde: Hedeflerinizi belirli bir zaman aralığı içine yerleştirmelisiniz. Eğer hedefinize ulaşmak için bir son tarih belirlediyseniz, bu hedefinize odaklanmanızı sağlar ve sizi bu noktaya, belirlediğiniz süreden önce ulaşmak için kamçılar.

2. Kararlı olmak ve çabuk harekete geçmek

Maalesef bir çok insan hayalini kurdukları başarı hikayelerini yaşayamıyor. Bunun en önemli nedenlerinden biri; hiç harekete geçmiyor olmaları. Bilgi, tek başına sizi geliştirmez. Sizi asıl geliştiren, bu bilgilerin size ne kattığını ve hayatınızı ne şekilde değiştirebileceğini görmektir. Bir şeyi bilmekle onu nasıl yapacağınızı bilmek arasında büyük fark vardır. Harekete geçmediğiniz sürece, bilgi de zeka da hedeflerinize ulaşma konusunda bir katkı sağlamaz.

Başarı, yaşam içerisinde aldığınız kararlara ve attığınız adımlara bağlıdır. Eğer kararınız, hayallerimizin ve hedeflerimizin peşinden gitmek ve harekete geçmek olursa, başarıya ulaşmamanız için hiçbir sebep yok.

3. Meşgul değil üretken olmak

Başarıyı getiren; bilinçsizce çok çalışmak değil, akıllıca çalışmaktır. Çünkü çok çalışmak ya da sürekli bir şeylerle meşgul olmak, daha iyi işler yapmak anlamına gelmez. Önemli olan dolu bir programa sahip olmak değil, programınızı daha verimli çalışabileceğiniz şekilde düzenlemektir.

Çözüm sakinleşmekten geçiyor. Nefes alıp yapmanız gerekenleri gözden geçirin. Acil ve önemli şeyleri ilk sıralara koyun. Harekete geçin ve aynı anda birden fazla işle uğraşmayın. İki saatte bir mola verin. Önemli olan ne kadar çok çalıştığınız değil, ortaya ne koyduğunuzdur.

4. Mantıklı ve bilinçli karar almak

Uzun vadeli ve sürdürülebilir hedefler belirlerken, duygularımızla hareket etmek, sizi yanlış yola sürükleyebilir. Duygulara dayanarak alınan kararlar, genellikle minimum oranda bilinçli düşünceyi barındırır ve farkındalıktan çok anlık hislerle şekillenir.

Duygularınızın mantığınızın önüne geçmesine izin vermeyin. Hayatınızı değiştirecek kararlar almadan önce, almadan önce, gerekli tüm bilgileri edinin ve sahip olduğunuz tüm olasılıkları değerlendirin.

5. Her zaman mükemmeliyetçi olmamak

Çoğumuz kendimizce mükemmeliyetçiyiz. Kendimiz için en iyisini ister, en yüksek hedefleri koyarız. Kendi standartlarımızın üstüne çıkmaya çalışırız. Bu mükemmel olma çabası, bizi dinlenmeden, durmadan sürekli koşmaya zorlar.

Mükemmeliyetçilik, çoğu zaman hedeflerinize ulaşmanızı sağlasa da, çok doğru bir bakış açısı değil. Mükemmeliyetçi kişilerin, hedeflerine ulaşamadığında ya da başarısız olduğunda, bunu kabullenmeleri zorlaşır. Tekrar harekete geçmek için gerekli gücü kendilerinde bulamazlar ve bu üzerlerinde daha çok baskı yaratır.

Sonuca ulaşanların; mükemmeliyetçi olanlar değil, işlerini bitirebilenler olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Sakin olun, tecrübeleriniz, size yavaş yavaş mükemmelliği getirecektir. Bu süreç içerisinde, kendinizi geliştirebilmek için; karar verin, uygulayın ve sonuçlardan ders alın.

6. Güvenli bölgelerinin dışında çalışmak

Akıllı insanların harekete geçmelerini engelleyen şey çoğu zaman, karşılarına çıkan fırsatları; yeterli bilgi yetenek ya da tecrübeye sahip olmadıklarını düşünerek geri çevirmeleri. Bu davranış, kişisel başarıyı ve gelişimi engeller.

Gerçek şu ki, kimse, karşısına çıkan fırsatlar için önceden hazırlıklı değildir ve iyi diyebileceğimiz fırsatlar genelde bizi duygusal ve entelektüel olarak geliştiren fırsatlardır. Kendimizi geliştirmek ve güvenli bölgemizden (comfort zone) dışarı adım atmak için zorlarlar.

Gelişim ve başarı için karşınıza hayatınız boyunca fırsatlar çıkacak. Eğer pozitif değişiklikler istiyorsanız, bu fırsatları, hazırlıksız hissetseniz de, değerlendirmelisiniz.

7. İşleri basit tutmak

Leonardo da Vinci’nin, sofistike olmanın yolunun sadelikten gçtiği fikrine katılmamak mümkün değil. Sonsuz fırsatların olduğu ve her şeyin saniyeler içinde değiştiği günümüzde, hayatınız için almanız gereken sayısız karar var. Bu kadar çok tercihinizin olması, çoğu zaman karmaşaya ve kafa karışıklığına yol açıyor.

Çeşitliliğin artması, karar vermeyi zorlaştırıyor ve seçenekler denizinde boğulan bilinçaltınız pes ediyor.

Çözüm, sadeleşmekten geçiyor. Hayatınızla ilgili önemli bir karar alacaksanız, vaktinizi her seçeneğin en basit ayrıntısına kadar listelemekle harcamayın. İşe yarayacağını düşündüğünüz bir şeyi seçin ve uygulamaya geçin. Eğer işe yaramazsa, bunu bir tecrübe olarak görün ve başka bir tarafa yönelin.

8. Küçük ve devamlı gelişmelere odaklanmak

Henry Ford’un “Hiçbir şey zor değildir, yeter ki küçük parçalara bölebilelim.” felsefesi, hedeflerinize ulaşabilmek için uygulamanız gereken yöntemin ta kendisi. Küçük ama emin adımlarla ilerlemek,sizi ulaşmak istediğiniz hedefe en hızlı şekilde yaklaştırır.

Hedefiniz yolunda küçük adımlar atarak başlamak her zaman daha kolaydır. Bir yerden başlamak size ivme kazandırarak, üst üste eklenerek çoğalan bir gelişim göstermenizi sağlar.

Bir yerden başlayın, programlı ve karşınıza çıkabilecek problemlere karşı hazırlıklı olun. İlerleyip güçlendikçe, daha büyük engelleri aşabilir hale geleceksiniz.

9. Gelişimi takip etmek

Başarılı insanlar, belirli zaman aralıklarıyla gelişimlerini ölçümler. Bulundukları yeri, ulaşmak istedikleriyle karşılaştırıp, ne yöne ağırlık vermeleri ya da nerede hızlanmaları gerektiğini belirlerler. Eğer ölçemiyorsanız, kontrol de edemezsiniz. Eğer yanlış şeyleri kovalarsanız, karşınıza çıkan olası fırsatları da kaçırırsınız.

Doğru yaklaşım, bir numaralı hedefinizin peşinden gitmek ve sizi bu yolda ilerletecek şeylere odaklanmak, haftalık ya da aylık gelişimlerinizi bir tablo halinde sıralamak ve attığınız adımların sizi ne kadar ilerlettiğini görebilmektir.

10. Hatalarından ders almak

Bardağa dolu tarafından bakmak, başarılı insanların bir diğer ortak özelliği. Çünkü büyümeyi sağlayan, pozitif olmaktır. Hayat sizi tekrar tekrar test edecektir. Başarılı olmak istiyorsanız, hayata karşı pozitif bir bakış açısı geliştirmelisiniz.

Yaptığınız her yanlışın sizi aslında geliştirdiğini aklınızdan çıkarmayın. Hatalar sizi önemli dersler öğretir ve hatalarınızdan ders aldığınızda, hedefinize bir adım daha yaklaşırsınız. Aslında yapabileceğiniz tek yanlış, yanlış yapma korkusuyla harekete geçmemek. Kendinizden şüphe etmeyin ve olumsuz düşüncelerin size engel olmasına izin vermeyin.

11. Doğru insanlarla vakit geçirmek

Başarılı insanlar, benzer görüşlü, hedeflerine odaklanmış ve destekleyici insanlarla işbirliği yaparlar. Sosyalleşmeyi tercih ettikleri insanlar, enerjileriyle bulundukları ortama bir şeyler katanlardır. İlerleyebilmek için, kendilerine ilham veren kişilerle zaman geçirirler.

Sizin kim olduğunuzu, beraber vakit geçirdiğiniz insanlar gösterir. Yanlış insanlarla zaman geçirerek vakit kaybetmeyin.

12.Dengeli bir hayat sürmek

Hayattan beklentilerimiz birbirine benzer; aşk, para, mutlu bir aile… Ancak hayatımızı bu hedeflere ulaşabilecek şekilde yaşamıyoruz. İstediklerimizin tümüne ulaşmak yerine, bir iki tanesini elde ettikten sonra diğerlerini gözden çıkarabiliyoruz. Asıl amacınız mutlu bir aile sahibi olmaksa, milyon dolarlarınız size bunu getirmez. Aynı şekilde, mutlu olmadığınız sürece, başarılı da sayılmazsınız.

Eğer tüm enerjinizi hayatınızın sadece tek bir alanına yoğunlaştırırsanız, dengenizi kaybedersiniz. Motivasyon ve odaklanmak kadar, dengeli bir hayat sürmek de, başarı ve mutluluk için gerekli. Herhangi bir amacınızı bir diğerine tercih ettiğiniz bir hayat, uzun vadede stres ve sıkıntıları beraberinde getirir.

Yatırım yapılabilecek sektörleri araştırmak ve finans sektörüne gerii dön arastır.isminin başında hangi ünvan olduğu,kac dil bildiğin,nerede ve ne okuduğun.misyonun, vizyonun çok önemli olduğu bir dünyadayım.
Nasıl biri olmak istiyorum
1-çalışan,çalışkan bir ADAM olmalıyım
2- bilgili çok okuyan arastıran yorum yapan düşünen bir adam olmalıyım
3-kültürlü sinema,tiyatro ve bazı yabancı diziler izleyen.görgü kurallarını bilen ve uyan.nazik, kibar,güzel ve etkili konuşan bir adam olmalıyım
4- mesleğimi yani istatistiği çok iyi bilmeliyim bunun yanında satış-pazarlama-muhasebe-eticaret-bilgisayar programları bilinmeli ve bilinenler tekrar edilip geliştirilmeli
5-seminer,konferans,fuar,kokteyl gibi önemli etkinliklere katılmalıyım
6- sosyalleşme sosyal ve siyasi etkinliklere üye olup çalışmalar yapmak
7- manevi hayatımı tertip ve düzene sokmak.kuranı okumak anlamak ve uygulamak
8- dil öğrenimine önem veren bir insan.ingilizce-arapça-ispanyolca ve öğrenebileceğim bir çok dil

Kısaca din-fen-sosyal hayatları dengede tutan bir adam olmak.unutma mutlu olmanın temeli elinde taşıdığın kaşıktaki suyu dökmeden(imanını bozmada) güzelliklerle dolu bahçeyi( dünyadaki güzel hayatı) gezmektir.bu dengeyi kurabilmeli adam.halifetullah olduğunu unutmadan yaşa

daha zeki olmanın yolları

dostlarınızla kelime oyunu oynayın: araştırmalara göre bulmaca çözme alzheimer ve bunama riskini azaltıyor,zerdeçal yiyin, bir sporla mesgul olun kalp ritminizi arttırın,farklı kaynaklardan haber alın,bol bol kestirin,TED sitesi indirin,yeni bir dil öğrenin,sütsüz çikolata yiyin,yoğurt yiyin,bir shakespeare oyunu izleyin,düşünce sisteminizi geliştirin,bol su iç,Itunes u sitesini ziyaret edin,sanat müzelerini ziyaret edin ve bir müzik aleti çalın,elle yazın.

kendinize Güvenin: Girişimciler iş fikirlerini, fırsatları nasıl buluyor ve eliyorlar? Bir iş alanında deneyime ihtiyaç var mı? Hangi iş fikirleri başarılı olabilir?
Cevapları, “Adım adım girişimcilik” isimli kitabında Amerikalı iş uzmanı Rachelle Thackray şöyle veriyor:

Bildiğiniz İşi Yapın: Başarılı işler kuranlar, sektördeki deneyimin başlangıç risklerini en aza indirebileceğini söylüyor. Bazen var olan bir ilgi alanı, iş için önemli bir basamak olabilir. Tabii piyasanın ekonomik durumu da çok önemli…

Zevkinize Güvenin: ’’En başarılı girişimciler, bu işi kendileri için yapandır’’ diyor bir girişimci. Az bilgi tehlikelidir ve bazen aklınıza iyi bir fikir geldiğinde ne olursa olsun ilerlemeniz gerekir.

Fikrinizi Geliştirin: Kulağa iyi gelen bir iş konseptini, gerçekten işe yarayan ve para kazandıran bir işten nasıl ayırt edersiniz? En tutarlısı, büyük ve uygun bir piyasa. Çok kötü konseptleri, başarıya ulaştıranlar gibi, batıranlar da mevcut. Bir fikri, konsepti veya inancı disiplinle birleştirme ve gerçek bir iş planına dönüştürme yeteneği şart.

Ortaklık Mı?, Yalnız Çalışmak Mı?: Bazı girişimciler, yalnız yola çıkılsa da desteğe ihtiyacı olduğunu söylüyor. Ancak, ortağa değil! Kendinize inanmalısınız.

Piyasayı Araştırın: Bir iş kuracakların piyasa ve ürünlerinin yeri konusunda bir anlayış geliştirmesi gerekir. En iyi yollardan biri rekabeti değerlendirmektir. Araştırma yapmak, bir ürünün potansiyel pazarını, müşterilerin özelliklerini ve satış hesaplarını belirlemeye yarar.

Yeni Yetenekler Geliştirin: Gerekirse bir kursa ya da eğitim programına katılıp, kendinizi geliştirin.

İş Planı Yapın: Ne üreteceksiniz, hedef kârınız ne, kimlerle çalışacaksınız gibi soruların cevaplarını içeren bir plan yapın.

Kendin Yap: Yeni iş kuranlar genellikle yatırımlarını kendileri yapmak zorunda kalır. Bazıları sadece birikmiş paralarına ve ilk ay ve yıllardaki kazançlarına güvenirler.

Doğru Mekân Seçin: İlk günlerden şirketinizin parasını çok harcamamak çok önemlidir. Olabilecek en ucuz yerden başlayın. Biçim ve içerik arasındaki farkı unutmayın. Pahalı ofisler iyidir ama çoğu zaman değersizdir. Süslü eşyalarla başlayan işler nadiren başarılı olur. Evde çalışmayı ya da ofis açmayı düşünün.

İsim Bulun: 2000 yıllarının en iyi 10 markasının isimleri farklı, akılda kalıcı fakat uzmanlara göre üzerlerinde fazla düşünülmemiş. Kısa, güçlü, tanıdık ve insanların söylemekte zorlanmayacağı isimler seçin. Acele etmeyin.

Marka Mesajınız Olsun: Reklam harcamaları için yeterli paraya sahip olmasanız da, kaliteli ürün hakkında insanların konuşması en iyi reklamdır. Pazarlama stratejisi için insanlarla çalışın. Basit mesajlar verin.

Çalışan Alın: Başka kişileri işe almak, hem size nefes aldıracak zamanı yaratır hem de uzun vadede şirketin başarılı olma şansını artırabilir. Sizin değerlerinizi paylaşan ve iş bitirmeyi seven insanlar alın.

Girişimcide Ne Gibi Özellikler Olmalıdır?
>> Kendine güvenen ve kendisine güvenilen

>> Geri adım atabilen ve yeniden başlayabilen

>> Fırsatlardan yararlanabilen

>> Sonuçları değerlendirebilen

>> Mesleki riskleri üstlenebilen

>> Yaratıcı, cesaretli

>> Bireysel ve aynı zamanda toplumsal

>> İyimser ve fikir sahibi

>> Sürükleyici ve güdüleyici

>> Yeniliklere açık

>> İşini seven biri olmalıdır.
Markanın kimliği, her insanın sahip olduğu belli karakteristik özelliklerin markalara yüklenmesidir.

Örneğin, sizin logonuzdan neşeli, enerjik, sıkıcı veya karizmatik bir marka olduğunuz anlaşılabiliyor mu?

Washington State Üniversitesinde marka, logo ve pazarlama araçlarında kullanılan yazı karakterleri ve fontları ile ilgili araştırma yapmışlar. Tüketicilere 210 adet yazı karakterini nasıl algıladıklarını sormuşlar. Amaç ,”font seçimi ile şirketlerin logo ve reklamlarındaki etkinliği,hatırlanabilmesi ve halk tarafından algılanması arasındaki ilişkiyi ortaya koymak amaçlanmış.Bakalım sonuçlar ne olmuş ?

Rahat okunanlar: En bilinen National Geographics dergisi. Times New Roman Condensed kullanıyor.

Hoş ve Çekiciler: Bu kapsamda Enviro,AncientScript,Informal Roman gibi fontlar yer alıyor. Tüketiciler bu fontları,”çok fazla güven vermeyenler” olarak nitelendirmişler.

Güçlü ve Erkeksiler: NewyorkDeco,Fisherman,Bandstand fontları bu değerlendirme kapsamına giriyor.Bunlarda “güç” ve “dayanışma” duygusunun öne çıktığı vurgulanmış.Sadakat yaratmak isteyen şirketler tarafından tercih ediliyor.Erkeklere yönelik,güç imajı vermeyi hedefleyen markalar kullanıyor.

Dürüst ve Dost Fonlar: Chiller,Stonehenge,Paintbrush gibi fontlar bu kategoriye giriyor. Tüketicilere göre, bu fondlar edkin ve yaradıcı olarak görülüyor.

Heyecan Verici Formal Olmayanlar: AluminumShred, Integrity,Ransom ve Amozon fontları bu sınıfa giriyor.Bunlar daha çok resmi olmayan,gençleri hedefleyen işlerde kullanılıyor.Örneğin rock tutkunlarına yönelik markalarda.
Forbes dergisi, İnovasyon’a adım atmak konusunda geç kalmaması gereken yöneticilere, önemli ipuçları sundu. Eğer değişim için geç kalmak istemiyorsanız, bu başlıklara göz atın:

Kişiselleşin: İnovasyon, bedelini ödemek isteyen bir kişiye bir ürünü, hizmeti ve tecrübeyi sunmak için gereken bir kavram. Başarılı şirketler, düşünce şekillerinin merkezlerine tüketicileri yerleştiren şirketler olarak beliriyor. Ardından, değer zincirini bu düşünce yapısının başından sonuna kadar uzatıyorlar. Uygulamalardan Büyük Veri’ye kadar, şirketlerin en hızlı değerlendirmesi gereken verilerin kaynağı olan müşteriler, artık mobil hızında ilerliyor.

Şirketler, İnovasyon ile düşünce şekillerinde evrim geçirerek, Ar-Ge, ürün geliştirme, satış ve pazarlama kanallarında hızlarını artırıyor ve veri akışına karşı denge sağlıyorlar. Günümüzde tersine dönen iş süreçleri, artık yüzde 10 içerik, yüzde 90 ilişki üzerinden yürüyor. Kısaca, ürün mühendisliğinden ilişki mühendisliğine geçildiği söylenebilir.

Yeteneklerinizi iki gruba ayırın: Çalışma sisteminiz içinde yetkinliklerinizin etkinliğini korumak için, örgüt yapısı içinde yetenekleri iki gruba ayırmayı deneyin. İlk grup, işlemleri ve finansı yürütecek yeteneklerden oluşurken, ikincisi tüketicilere sunmayı planladığınız yeni ürün ve hizmetler üzerine odaklanmalı. İnovasyon kültürünün, her iki grupta da etkisini göstermesi gerektiğini unutmayın.

Tecrübe eksikliğinin faydalarına dikkat edin: İster inanın, ister inanmayın, deneyimsiz çalışan ve yöneticiler, ‘tersine akıl hocalığı’ yaparak yeni fikirler ortaya koyabilir. Genç insanlar, tecrübe eksikliği bulunsa da, bir sektördeki bariyerleri değil, fırsatları daha iyi görebilir. Zamanı geçmiş kurallar, süreçler ve politikalar onları fazla etkilemeyecektir.

Kendinizi farklı düşünmeye zorlayın: İnovasyon, yıllık stratejik planlama toplantılarının çok ötesine geçen bir alanı temsil ediyor. Çalışmalarınızın nasıl sonuç vereceğini görmek ve zamanında değişimle yapabilmek için ileri görüşlü olmak zorundasınız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder